17 Nisan 2015 Cuma

“ İçerdeki Çocuklara” Anaokulu










Anneleri cezaevinde olduğu için, parmaklıklar arasında yaşamak zorunda kalan 0-6 yaş arası cezaevi çocuklarının oyun ve eğitim imkanlarının iyileştirilmesi için “İçerde çocuk var” adıyla bir sosyal proje başlatıldı.
Projeyle Türkiye genelindeki 7  kadın ceza infaz kurumundaki anaokullarının iyileştirilmesi amaçlanıyor. Projenin ilk adımı Adalet Bakanlığı’nın izni ve işbirliğiyle İstanbul Bakırköy Kadın İnfaz Kurumu’nda atıldı.

Çeşitli meslek gruplarından 24 duyarlı vatandaşın gönüllü olarak  yola çıkıp, Türkiye Çocuklara Yeniden Özgürlük Vakfı ile bir araya gelerek başlattığı İçerde Çocuk Var adlı projenin amacı,  cezaevlerinde, annelerinin hem yatağını hem de  kaderini paylaşan miniklerin hayatına dokunarak geleceklerine katkıda bulunmak. Proje,cezaevi çocuklarına öğrenebilecekleri, eğlenebilecekleri eksiksiz bir anaokulu ortamı oluşturmak, yeşil alanlar yaratarak doğayla tanışmalarını sağlamak, gelişimlerine uygun yemek hazırlanabilecek mutfak inşa etmek ve dış mekan oyun alanı kurarak cezaevi içinde özgür bir yaşam alanı yaratmayı hedefliyor.

İstanbul Bakırköy Cezaevi’nde başlayacak proje kapsamında, mahkum annelerinin kaderini yaşamak zorunda kalan cezaevlerinin masum çocukları için kaynak bulmak amacıyla çeşitli etkinlikler ve kampanyalar yapılacak. Ayrıca, İstanbul Valiliği’nin izniyle alınan 4528’e gönderilecek SMS’ler ve banka hesap numarasına yapılacak bağışlarla kampanyaya gelir sağlanacak. Böylece, mevcut anaokullarının  iyileştirilmesi ve anaokulu bulunmayan kadın cezaevlerinde de yeni ana okullarının yapılmasında kullanılacak. Hedeflenen anaokullarının çocuklara kazandırılmasından sonra ise proje,  cezaevi çocuklarının dışarıdaki yaşıtları ile eşdeğer eğitim şansına sahip olmalarını sağlamak ve cezaevi yaşam koşullarının iyileştirilmesi için devam edecek. 

İlk adım İstanbul’ da
Türkiye’deki 7 tane kadın ceza infaz kurumunda yaklaşık 5 bin kadın mahkum var. Bunlardan 370 Kadın mahkum, 0-6 yaş arası çocuklarını kendi yatağında yatırarak cezaevinde büyütüyor. Örneğin, İstanbul Bakırköy Kadın Cezaevi’nde mahkum anneleriyle cezaevinde yaşayan 0-6 yaş arası 53 çocuk var. Bakırköy Cezaevi’ndeki çocukların bir kreşi var ancak bu kreşin de iyileştirilmesi, eğitici oyuncak ve kitaplarla yeniden elden geçirilmesi gerekiyor. Projenin ilk adımı da Adalet Bakanlığı’nın izni ve işbirliğiyle Bakırköy Cezaevi’nde atılacak.


Oyuncak ve oyun arkadaşları yok
Cezaevinde doğan ya da annelerinin kucağında parmaklıklar arkasına gelen, cezaevlerinin masum çocukları, hayatlarının en önemli evrelerini yaşıtlarının sahip olduğu birçok şeyden yoksun, olumsuz koşullarda geçiriyor. Oyun oynama ve eğitim almaları gereken zamanlarını annelerinin koğuşunda, çeşitli suçlardan mahkum, yetişkin kadın koğuş arkadaşlarıyla geçiren çocukların, bu süreçte yaşadıkları deneyim, hayatlarının sonraki dönemlerini özellikle ergenlik ve gençlik yıllarını ne yazık ki derinden etkiliyor. Koğuşlar kalabalık olmasın diye her koğuşa sadece bir çocuğun konulduğu cezaevi çocuklarının oyuncak ve kendi yaşıtı oyun arkadaşları yok.  

“İçerde Çocuk Var” projesi ilk adım İstanbul’da Bakırköy Kadın İnfaz Kurumu’nda atıldı. Tüm mimari ve inşaat hazırlıkları tamamlanan anaokulunun çok yakın bir zamanda tamamlanması hedefleniyor. Bakırköy Kadın İnfaz Kurumu tamamlandıktan sonra Türkiye’de bulunan diğer Kadın cezaevlerine de anaokulu kazandırılacak. Böylece proje ile cezaevi çocukları,  kreş, oyuncak ve oyun arkadaşlarına kavuşacaklar.

Proje ile ilgili detaylı bilgiye www.icerdecocukvar.com sitesinden ulaşabilirsiniz.


Bağış için ;
COCUK yazıp 4528’ e SMS gönderilebilir.
Banka bağışı için; Vakıfbank Kadıköy Şubesi, Şube kodu 012 Türkiye Çocuklara Yeniden Özgürlük Vakfı (TL)
TR 94 0001 5001 5800 7303 0490 01
 
 
 
 
 
 
TCYOV

Emziren anne beslenmesi

Günümüzde bir çok konuda seminer düzenlemek kolaylaştı. Eğitiminin, bilgisinin, tecrübesinin ne ölçüde olduğu tartışılır bir çok insan seminerler düzenliyor, sertifikalar veriyor, kitaplar yazıyor. Çocuk sağlığı ve gelişimi bu konuda en popüler olan alanlardan. Artık annler bilgiye daha fazla önem vermeye başladığı için bu tarz şeyler daha fazla pirim yapıyor ama keşke bilgiye önem veren anneler bilgiye ulaştıkları kaynağı da önemsese... Bir kaç seminer dinlemek, kursa gitmek, çocuk sahibi olmak insanı ne yazık ki daha bilgili yapsa da uzman yapmıyor.

Çocuk sağlığı uzmanı olsam da her konuda en son bilgilere sahip olduğumu söyleyemem elbette ama en iyi bilgiye nerden ulaşılması gerektiğini biliyorum en azından. Çocuk gelişimiyle, sağlığıyla ilgili herhangi bir konuda doğru bilgi almak için mutlaka literatür taramak gerekiyor. Anne sütü ve emzirme de herkesin üzerine söyleyecek sözü olduğu bir konu. Neyse ki hastanenin pediatri kliniğinde her hafta bir konuda seminer oluyor. Bu hafta emziren anne beslenmesi anlatıldı. Yeni literatür bilgileri klasik söylemlerimizden biraz farklı. Doğruyu bulmak, okumak, bilmek, yenilemek gerekiyor...
 
 
Emziren annenin beslenmesi
Emziren annenin dengeli beslenmesi hem kendi fizyolojik gereksinimlerini karşılanması ve kendi besin yedeğini dengede tutması hem de ideal anne sütü miktarı ve içeriği yoluyla bebeğin sağlıklı büyüme ve gelişmesi için önemlidir.

Annenin diyet kurallarını fazla önemsemesi, yeterince iyi beslenemediğini düşünmesi, bunun için özel zaman harcaması gerektiğine inanması ve hızlı kilo vermek istemesi emzirmeye engel oluşturabiliyor.

Yeterli süt üretimi için doğumdan sonra mümkünse ilk yarım saatte bebeğin emzirilmesi, bebeğin özellikle ilk bir ay içinde her istediğinde emzirilmesi, annenin bebeği için yeterli süt üretebileceğine inanması ve annenin yeterli ve dengeli beslenmesi önemlidir.

Bununla birlikte iyi beslenemeyen hatta kötü beslenen gruplarda bile 550-1200ml/gün kadar değişen süt üretimi gösterilmiştir. Anne eğer ağır beslenme bozukluğuna sahip değilse beslenme durumunun süt miktarı üzerindeki etkisi ihmal edilebilir düzeydedir.
 
Güncel görüşler
      Özel bir besin tüketmesine gerek yoktur.
      Fazla sıvı tüketmesine gerek yoktur.
      İlave vitamin ve mineral desteği almasına gerek yoktur.
      Bebekte alerjik durum olmadıkça besin kısıtlamasına gerek yoktur.
      Yeterli ve dengeli bir beslenme yeterlidir.

 
Anne sütünün salgılanması ve volümü kısa süreli sıvı artışı ya da azlığından etkilenmez. İdeal olan günde 2.5-3.5 L sıvı tüketmektir (her emzirme sonrası 1 bardak su tüketmek).

Laktasyonda enerji gereksinimi annenin bazal metabolizma hızına, yaşına, aktivite düzeyine, ürettiği sütün miktarına ve diğer faktörlere bağlı olarak değişir. Üretilen 100ml sütün enerji maliyeti 80 kaloridir. Ciddi enerji sınırlamasında sütün miktarı azalır, kalitesi değişmez. Laktasyondaki kadınlara önerilen ilave enerji birinci 6 ay için 475-500 kalori/gün, ikinci 6 ay için 400 kalori/gün’dür.
 
Gebelikte depolanan yağlar, büyük ölçüde, laktasyonun ilk aylarında, enerji sağlamak amacıyla kullanılır.
Negatif enerji dengesinde, plazma prolaktin düzeyi artar ve laktogenezis korunur.

Laktasyonda günlük enerji gereksinimi 170 kalori depodan, 450-500 kalori dışarıdan diyetle karşılanır.
1 su bardağı süt: 125 kalori
1 köfte: 70 kalori
1 orta boy meyve: 75 kalori
3 ince dilim ekmek: 210 kalori
Toplam: 480 kalori

Karbonhidratlar emziren annenin major enerji kaynağıdır. Düşük miktarda alınması durumunda annede yorgunluk, dehidratasyon, enerji kaybı olur. Bebek için gerekli enerjinin %40’ı karbonhidrattan gelir. Bu enerjiyi beyin gelişimi ve barsak kolonizasyonunda kullanır. Kaynaklar ekmek, tahıllar, pirinç, makarna, meyve ve sebzeler.

Anne sütündeki protein konsantrasyonu annenin protein alımı ile ilişkili değildir. Malnutrisyondaki popülasyonda da durum aynıdır. Protein annenin memesinde gen ekspresyonuna dayalı olarak sentez edilir.

Diyetten alınan kalorinin %20-35’ i  yağlardan gelmelidir. Yağlar sütün içindeki miktarı değişken olan besin öğesidir. Beslenme süresince zamanla miktarı artar. İki beslenme arasındaki zaman kısaldıkça yağ içeriği artar. Sigara içmek yağ içeriğini azaltır. Emzirmenin ilk günleri haricinde süt içindeki fosfolipid, kolesterol miktarı diyetten bağımsız stabil seyreder. Yağlar bebeğin büyüme ve gelişmesinde rol oynar. Beyin, retina, hücre membran gelişiminde yağlara ihtiyaç vardır. Sütteki yağ asitleri  bebeklerin gaitalarının yumuşak çıkmasını sağlar. Preterm doğum yapan annelerin sütünde yağ içeriği %30 daha fazladır. Kaynaklar mono ve poliansatüre yağlar tercih edilmelidir (LDL nin azalmasına yardımcı). Avakado, zeytin, ceviz, ayçiçek yağı, kanola yağı, zeytinyağı, balık.
Satüre ve trans yağlar az tüketilmeli (LDL i arttırdığı için). Kırmızı et, krema, tam yağlı süt ürünleri, hindistan cevizi yağı, fastfood, patates kızartma, margarin, işlenmiş gıdalar.
Trans yağ asitleri annede kardiyovasküler hastalık riskini arttırır, bebeklerdeki risk hakkında bilinen az. Laktasyon süresince yapılan düzenli egzersizin sütteki esansiyel yağ asitlerini arttırdığı gösterilmiştir.
 
Anne sütündeki  omega yağ asitleri (DHA) miktarı annenin beslenmesinden ,özellikle de tükettiği yağ türünden güçlü bir şekilde etkilenir. Vejeteryan annelerin sütlerinde DHA düzeyi düşüktür. Kaynaklar somon, DHA ile zenginleştirilmiş yumurta, morina balığı, ringa balığı, karides, yengeç, ıstakoz. Ağır metal içermeyen balık yağı takviyesi (gebelikte, emzirme döneminde, infantlarda risk ve yararı net bilinmiyor) diyetle yeterli Omega 3 alamayanlara önerilir. Haftada 2 gün balık veya kabuklu deniz ürünü tüketilmeli. Somon, karides, yağsız tuna, hamsi, sardalya uygun. Kılıç balığı, köpek balığı yenilmesi önerilmiyor. Balıklardan ağır metal alımı beyin gelişimine zarar verebilir.

Anne sütündeki demir miktarı annenin diyetindeki demir miktarı ile ilşkili değildir. Kaynaklar kırmızı et, balık, kümes hayvanları, bakliyat, kurutulmuş meyveler. Term infantların ilk 4-6 ay yeterli demir deposu vardır.

Anne sütündeki kalsiyum miktarı annenin depolarına, kemiklerden mobilize olan kalsiyuma bağlıdır. Diyetle alınan kalsiyumdan etkilenmez. Kaynaklar yağsız veya az yağlı süt, peynir, yoğurt, zenginleştirilmiş portakal suyu. Süt, sıvı, protein, vitamin D, B grubu vitaminleri için iyi bir kaynaktır. Emziren anne yeterli kalsiyum alsa bile kemik kaybı oluşuyor, kaybolan kemik dansitesinin geriye dönüşümü emzirmeyi kestikten 3-6 ay sonra gerçekleşiyor. Diyetinde süt ve süt ürünü alamayan annelere kalsiyum takviyesi yapılmalıdır.

D vitamini açısından riskli anne eve bağımlı, koyu tenli, örtülü, düşük sosyoekonomik durum ve eğitimsiz grup anneler. Endokrin dernekleri annelere 1500-2000 IU Vitamin D  takviyesi öneriyor.

İyot yenidoğanın tiroid hormon depoları ve nörolojik gelişim için önemli. Sigara içen annelerin  sütünde  iyot  miktarı daha az. Vejeteryan anne sütünde eksik olma riski fazla. Anne diyetindeki miktar ile süt içeriğindeki miktarı yakından  ilişkilidir. Kaynaklar iyotlu tuz, deniz ürünleri ve süt ürünleri.

Selenyum antioksidan enzim ve tiroid fonksiyonlarında önemli. Kaynaklar selenyumdan zengin topraklarda yetişen bitkiler, bazı et ve balıklar.

Çinko immün sistem, göz, karaciğer, kas, deride bulunur. Kaynaklar et, kümes hayvanları, midye, karides, yumurta, çekirdek.
 
Anne sütündeki Vitamin B6 miktarı annenin diyeti ile çok yakından ilişkilidir. Yüksek doz Vitamin B6  alımından kaçınılmalıdır. Prolaktin seviyesini baskılayarak süt üretimini azaltabilir. Günlük alımı  25mgr/gün sınırı aşılmamalıdır. Kaynaklar et, kabuklu deniz ürünleri, kümes hayvanları, muz, yumurta, fasulye, tam tahıl.

Vejeteryan annelerin süt içeriği diğer anne sütlerine benzer içeriktedir ve besin olarak yeterlidir. Et, süt, yumurta yemeyenler yetersiz kalori alabilirler. Süt ve süt ürünü tüketmeyenlerde kalsiyum, protein, vitamin D, vitamin B12, vitamin B2, folat, DHA eksikliği olabilir.

 
Emziren anneye rutin olarak multivitamin desteği yapmaya gerek yoktur. Çok kısıtlı beslenen özellikle vegan annelere ve günlük kalorisi 1800 kalorinin altında olan annelerde kalsiyum ve multivitamin desteği faydalı olmaktadır.

Bira ve şarabın süt salgısı ve volümünü arttırdığına inanılır. Alkol süt salınımını bozar ve süt volümünü azaltır. Alkol süte geçer, anne sütünün tadını ve kokusunu değiştirir. Sütteki pik seviye aç karna alındıysa 30-60 dk sonra tok karına alındıysa 60-90 dk sonradır. Alkol sütten alımından 2-3 saatte temizlenir sağmakla temizlenmez.

Sigara süt salınımını bozar, süt volümünü düşürür. Erken sütten kesilmeye neden olur.

Kafein 300 mg altındaki doz genellikle bebeklerde problem yaratmaz. Diğer kafein kaynakları soda, yeşil ve siyah çay, çikolata. Erişkinde vücuttan 3-5 saatte atılır, yenidoğanlar 20 ve daha fazla saatte metabolize ederler. Kafein bebekte irritabilite ve uyanıklık yapar.
 
Soğan, sarımsak, bulgur, brokoli, bakliyatlar vb besinlerin koliğe neden oldukları belirtilir. Yapılan çalışmalarda besinlerle bebeğin distresi arasında ilişki gösterilmemiştir. Anneler bebeklerine sorun yaratan besinleri elimine edebilirler. Alerji yaptığı düşünülen besinler 10-15 gün süreyle beslenmeden çıkarılır, bulgular geçtikten sonra tekrar denenir.
 
Ağır bir egzersiz sonrasında anne sütünün laktik asit içeriği artar ve sütün tadı değişir. Bazı bebekler bu tattan hoşlanmazlar. Böyle durumda anneye ya egzersiz öncesi ya da egzersizden 90 dakika sonra emzirme önerilir. İdeal olan haftada 3 gün 30 dakika orta derecede egzersizdir. Laktasyon döneminde yapılan egzersiz annenin kardiyorespiratuar sağlığını iyileştirir, anne sütündeki esansiyel yağ asitlerinin artmasına neden olur.

Besin piramidi
Çeşitlilik: Tüm besin grupları ve alt grupları tüketilmeli.
Orantı: Bazı gıdaları daha çok (sebze, meyve, tam tahıl, düşük kalorili yağ) bazı gıdalar daha az (doymuş, trans yağ, alkol, tuz, eklenmiş şeker) tüketilmeli.
Aktivite: Her gün fiziksel olarak aktif olunmalı.

 


Tüketilmesi gereken servis sayısı
Sebze, meyve: En az 6 servis.
Ekmek ve kahvaltılık gevrek: En az 7 servis.
Süt ve süt ürünleri: En az 3 servis.
Et, yumurta, baklagiller: En az 2 servis.
 
Süt arttırıcı öneriler
      Lohusa şerbeti
      Süt boncuğu,taşı
      Bebeğin boynuna sabır taşı
      Tavuk suyu çorbası
      Dereotu
      Tahin-pekmez
      Malt içeceği
      Maden suyu (gazı kaçırılmış)
      Çörek otu ile ısırgan otu balla karıştırılır

Annelerde süt sekresyonunun başlamasını ,devamını ve miktarını arttırmak suretiyle toplamda anne sütü miktarını arttıran ilaç yada bitkisel (herbal) ürünlere galaktogog denir. Bu etkilerini  genellikle laktasyonda etkili hormonlar üzerinden gösterirler. Galaktogoglar ile ilgili çalışmalar oldukça sınırlıdır. Bu ilaçların uzun dönemde çocuklar üzerindeki etkileri bilinmemektedir.

Bitkisel Galaktogoglar
      Asparagus racemosus (Hint kuşkonmazı)
      Rezene (Fennel)
      Isırgan otu
      Keçi sedefi otu(Goat’s rue)
      Anason
      Silimarin(Milk thistle ,Deve Dikeni Tohumu)
      Peygamber Dikeni (Blessed Thistle)
      Çemen otu (Fenugreek)

Bitkisel galaktogogların etkinlik, standart doz ve güvenlik açısından daha çok randomize kontrollü çalışmalara ihtiyaç var. Anne sütünden bebeğe transfer olan bu bitkilerin ileride bebekler üzerinde nasıl etki yapacağı konusunda bilgilerimiz eksik, bu nedenle ilk seçenek olmamalıdır.