Geçen ay hayal kırıklığımı “ilk” diye tanımlamamdan mıdır bilmem ama “ikincisini” de yaşadım. Ovulasyon testlerini denedim ama itiraf etmem gerekirse güvenemediğim için gün saymaya da devam ettim. Ne yazık ki gün saymak tutmadı. Yine negatif bir testle karşılaştım. Gergin ve sıkıntılı bir ay yaşadım, aslında devam da ediyor. Hani şu “insanların daha çok tatilde hamile kaldıklarına” yönelik söylenti var ya bence de gerçektir. İş hayatının gergin ve yorucu dönemlerinde vücudumuz imdat çığlıkları atarken ondan ekstra bir beklentiye girmek çok da anlamlı olmuyor tabi.
Alternatif plan listem uzadıkça uzuyor şu dönemde, çok da “umuduyla yaşayan” bir tip olmadığımdan yeni planlarımdaki çocuk faktörü silikleşmeye başladı bile. Yavaş yavaş “istiyoruz, olursa ne güzel olur, olmazsa da biz böyle iyiyiz” moduna girdim bile. Bildiklerim ve mantığım bunun için daha çok erken olduğunu söylüyor ama sanırım bu benim kendimi yeni bir hayal kırıklığından korumak için kullandığım yöntem.
Alternatif plan listem uzadıkça uzuyor şu dönemde, çok da “umuduyla yaşayan” bir tip olmadığımdan yeni planlarımdaki çocuk faktörü silikleşmeye başladı bile. Yavaş yavaş “istiyoruz, olursa ne güzel olur, olmazsa da biz böyle iyiyiz” moduna girdim bile. Bildiklerim ve mantığım bunun için daha çok erken olduğunu söylüyor ama sanırım bu benim kendimi yeni bir hayal kırıklığından korumak için kullandığım yöntem.
Şimdilik hayatımızdaki diğer önceliklere yoğunlaşıp beklemeye devam ediyoruz, tabi ovulasyon testleriyle birlikte…