Grip aşısı uygulandığı insanlarda %70
ile %90 oranında gribe karşı bir bağışıklılık sağlar %10 ve %30 arasında da
herhangi bir etkinlik göstermeyebilir. Milyonlarca insanın 1 yıl içinde bu
hastalığa yakalandığı ve özellikle çocukların ve de yaşlıların ciddi biçimde
etkilendikleri düşünülürse grip aşısının gerçekten gerekli olduğu ortaya çıkar.
Grip aşısı uygulandığı insanlarda %70 ile %90 oranında gribe karşı bir bağışıklılık sağlar, bu kişinin burada verilen aşıya karşı bağışıklık oluşturabilme yeteneğiyle ilişkilidir. Grip aşısı her ne kadar bağışıklık oluşturmasa da özellikle yaşlı bireylerde etkinliği gribe bağlı oluşacak komlikasyonlar üzerinde çok belirgindir. Özellikle yaşlılarda görülen zatüre, kalp krizi, felç ve ölüme kadar götüren hastalıklar için önemli ölçüde koruma sağlar.
O yıl için uygulanan grip aşısı son bir yıl içinde gelişmiş grip virüslerine karşı oluşturularak hazırlanır. Normalde grip virüsü çok hızlı biçimde mutasyona uğrayarak kendinin şeklini ve yapısını değiştirir. Dolayısıyla bir yıl öncesinde saptanmış ve oluşabilecek grip virüslerine karşı hazırlanmış aşılar ancak o yıl için etkili olabilir bir sonraki yılda grip virüsü değişik bir yapıya bürüneceği için yeniden grip aşısına gereksinim vardır.
Grip aşısı uygulandığı insanlarda %70 ile %90 oranında gribe karşı bir bağışıklılık sağlar, bu kişinin burada verilen aşıya karşı bağışıklık oluşturabilme yeteneğiyle ilişkilidir. Grip aşısı her ne kadar bağışıklık oluşturmasa da özellikle yaşlı bireylerde etkinliği gribe bağlı oluşacak komlikasyonlar üzerinde çok belirgindir. Özellikle yaşlılarda görülen zatüre, kalp krizi, felç ve ölüme kadar götüren hastalıklar için önemli ölçüde koruma sağlar.
O yıl için uygulanan grip aşısı son bir yıl içinde gelişmiş grip virüslerine karşı oluşturularak hazırlanır. Normalde grip virüsü çok hızlı biçimde mutasyona uğrayarak kendinin şeklini ve yapısını değiştirir. Dolayısıyla bir yıl öncesinde saptanmış ve oluşabilecek grip virüslerine karşı hazırlanmış aşılar ancak o yıl için etkili olabilir bir sonraki yılda grip virüsü değişik bir yapıya bürüneceği için yeniden grip aşısına gereksinim vardır.
Grip aşısının özellikle uygulaması gereken
hastalık gruplar içinde sağlıklı çocuklar sayılmıyor. Bu grupta, hamileler, 50
yaş veya daha yaşlı kimseler, kronik hastalığı bulunan kişiler, sağlık alanında
çalışan doktor, hemşire ve sağlık personelinin tümü yer alıyor. Ayrıca aşı
içindeki maddelere karşı allerjisi olanlara ve aşı sonrası otoimmun hastağı
gelişenlere ise uygulanmıyor. Ateşli dönemde iken grip aşısı uygulanmaması ve
bu dönemin üzerinden tam iyileşme sağlandıktan ve 1 hafta geçmesinden sonra grip
aşısı uygulanması uygun kabul ediliyor.
8 yaşından küçük çocuklarda eğer ilk kez grip aşısı uygulanıyorsa grip aşısının 2 ayrı dozda uygulanması gerekir. Bunun nedeni de çocuk yaşlarda gribal enfeksiyona karşı bağışıklık sisteminin uyarılmasının ve buna karşı oluşacak bağışıklamanın gecikmesinden kaynaklanmaktadır. Bir ay arayla 2 doz uygulanır.
Grip aşısı olsak da olmasak da her şıkta gribe karşı ve diğer virüslere karşı kendimizi koruma olasılığımız mevcuttur. Bunun en temel uygulaması hijenik şartlara iyi uymamızdan geçer. İyi bir hijyenik uygulama bizim bulaşıcı hastalıklara karşı en önemli defansif mekanizmamızdır. Bunun için ellerin sabunla yoğun biçimde yıkaması, gözlere, burna ve ağıza çok fazla ellele dokunulmaması, gribal enfeksiyonun salgın olduğu dönemlerde kalabalıkların içinde bulunmaktan kaçınmak, öksürürken veya hapşırırken mutlaka ağız ve burnumuzu bir mendil ile kapatmak gibi basit önlemler alınması yerinde olacaktır.
8 yaşından küçük çocuklarda eğer ilk kez grip aşısı uygulanıyorsa grip aşısının 2 ayrı dozda uygulanması gerekir. Bunun nedeni de çocuk yaşlarda gribal enfeksiyona karşı bağışıklık sisteminin uyarılmasının ve buna karşı oluşacak bağışıklamanın gecikmesinden kaynaklanmaktadır. Bir ay arayla 2 doz uygulanır.
Grip aşısı olsak da olmasak da her şıkta gribe karşı ve diğer virüslere karşı kendimizi koruma olasılığımız mevcuttur. Bunun en temel uygulaması hijenik şartlara iyi uymamızdan geçer. İyi bir hijyenik uygulama bizim bulaşıcı hastalıklara karşı en önemli defansif mekanizmamızdır. Bunun için ellerin sabunla yoğun biçimde yıkaması, gözlere, burna ve ağıza çok fazla ellele dokunulmaması, gribal enfeksiyonun salgın olduğu dönemlerde kalabalıkların içinde bulunmaktan kaçınmak, öksürürken veya hapşırırken mutlaka ağız ve burnumuzu bir mendil ile kapatmak gibi basit önlemler alınması yerinde olacaktır.
Grip aşısı yapılmış olsa dahi vücüda
giren grip virüsünun grip aşısında kullanılanlardan farklı tipte olması halinde
gribe yoğun biçimde yakalanma şansı mevcuttur. Belirtileri hafifletmek
amacıyla; bol miktarda sıvı gıda almak, hastayken alkol ve sigara kullanmamak
önemlidir. Gribal enfeksiyonda tedavinin çok büyük bir anlamı olmadığı için
belirtilere yönelik tedavi uygulanmaktadır. En önemli belirtileri için, genelde
ağrı ve ateş düşürücü olarak parasetamol, çok şiddetli eklem ağrıları ve kas
ağrıları varsa bu durumda da içinde ibubrufen ihtiva eden ilaçlar
kullanılabilir.
Grip aşısı uygun aldıktan sonra yaklaşık
15 gün ile 21 gün sonrasında gerçek anlamda koruma sağlayabilir. Bu dönemde aşının
koruması altında olmadığı için gribe yakalanma riski vardır.
Hem zor bir hastalık olduğu için, hem de
komplikasyonlara yol açma riski bulunduğundan ben sık solunum yolu enfeksiyonu
geçiren hastalarıma her yıl grip aşısı yaptırmalarını öneriyorum. Dora ciddi
bir enfeksiyon geçirmediği halde okula başlamasını planladığım için ona da
uyguladım. Hastalığı engelediği ya da en azından semptomları hafiflettiği net
olduğu için yapmanın uygun olduğunu düşünüyorum. Aşı Eylül-Nisan ayları arasında yapılabilse de mevsim itibariyle en uygun zaman Eylül-Kasım ayları arasında yapılması oluyor.