Bu
yıl aile arasında küçük bir yemek ve kutlama planlasam da son anda Ayhan yine
bir parti yapmamızı istedi. Organizasyonu, konsepti, mekanı o ayarladı. Bana
küçük dokunuşlar yapmak kaldı sadece. Sahilde şık bir mekanda kahvaltı ve
sonrasında kutlama planladık. Geçen yılkinden daha kalabalık bir parti oldu.
Çocuklar biraz daha büyüdükleri için olayın daha fazla farkına vardılar.
Özellikle Dora çok eğlendi. Kendisi için orda olan palyaço ve Pamuk Prenses onu
çok mutlu etti. Hatırlamayacak bile olsa böyle anılar biriktirmesini istiyorum,
belki ilerde fotoğraflara baktıkça onu ne kadar çok sevdiğimizi, bizim için ne
kadar değerli olduğunu anlar, benim meleğim...
14 Ocak 2015 Çarşamba
7 Ocak 2015 Çarşamba
Teşekkür ederim
Hayatımın
neredeyse son üç yılında annelik kavramı var. Planlama aşamalarını da dahil
edersem daha bile fazla bir zamandır. Çocuklar, çocuk gelişimi çok daha
öncesinde yer almaya başlamıştı. Önce eğitim, sonra iş, en son da annelik...
Çocuklarla ilgili bir çok bilgi öğrendim, çok sayıda çocukla karşılaştım,
gözlemlerim oldu. Az çok gelişimlerini, tavırlarını, isteklerini, tepkilerini
öğrendim. Bir kısmı kitapta yazılan gibiydi, bazıları tamamen kural dışı...
Karşılaştığım her çocukta, her anne babada, çocuğu en iyi şekilde yetiştirmek
için ne yapılması gerektiğini düşündüm. Çocuğumun “en iyi” olması gerekmiyor
elbette ama yapabileceğimin en iyisinin olması şarttı benim için. Bunun
çocuğuma borcum olduğu düşünüyordum. Onu seçemesem de dünyaya gelmesine ben
sebep olacaktım çünkü. Dora doğduktan sonra da fikrim değişmedi. Onun için
yapabileceğimin en iyisini yapmak istedim hep. Elimden gelenin en iyisini...
Fiziksel
anlamda zor bir gebelik geçirmedim, pek sıkıntım olmadı. Dora’nın nasıl bir
bebek olacağını o zaman da hissediyordum. Sakin, uyumlu bir çocuk olacağını düşündüm
hep. Duygusal anlamda aynı şekilde kolay değildi, ne yazık ki. Kaybetme korkusu
ve endişelerle geçti günlerim. Sanırım bunların yansımasını ilk iki ayda
yaşadım. Geceleri uyumayan, beni emmek istemeyen bir bebekle karşılaşmıştım.
Yeni anne olmanın psikolojik ağırlığı, evdeki yeni babanın da duruma adapte
olamaması ve hiç tanımadığım bir bebek ilk haftalar beni oldukça zorlamıştı.
Bir
süre birbirimize alıştıktan, bebeği tanıdıktan sonra kontrolü elime almaya
karar verdim. Bebeklerin ve çocuklarının düzenden ve disiplinden hoşlandıkları
gerçeği bu noktada ortaya çıktı. Bir düzen kurmayı başardıktan sonra Dora daha
uyumlu bir bebek oldu. Sanırım kendini daha güvende hissetmeye başladı. Beni emmeyi
istemesi bile üç aylık olunca gerçekleşti. Sonra her şey daha kolaydı. Tamamen
kitaplardaki gibi bir gelişim gösterdi. Gece uyanmaktan vazgeçmesi, ek gıdalara
geçişi, odayı ayırma, uyku eğitimi, biberonu bırakma... hepsi çok kolayca
halloldu. Ek çaba harcamam gerekmedi, zamanı geldiğinde Dora’ya söylemem yetti.
Yaşından beklenmeyecek bir olgunlukla hemen gerçekleştirdi. Hiç bir şey için
ısrarcı olmadı, fazla bir çaba harcamam gerekmedi.
Çocuk
konusunda bilgi sahibi olan pediatrist ya da pedagog arkadaşlarımla çok
konuştum, Dora’nın gelişimi hakkında. Henüz iki yaşında olmasına rağmen hepsi
algıları çok açık, mutlu ve zeki bir çocuk olduğunu söyledi. Çok iyi
yetiştirdiğimi söyleyenler her annede olacağı gibi benim de gururumu kabarttı.
Bu kadar sorunsuz, uysal ve mutlu bir çocuk olduğu için şanslı olduğumu
söyleyenlerse şükürlerime ek destek oldu. Bir kısmı, “bilerek” çocuk
yetiştirmenin farkını ve önemini vurguladı. Sonuçta ortaya çıkan bireyin
hayallerimdekinden de güzel olması en çok beni mutlu etti.
O
sürekli anlatılan, kucağıma alınca ona bağlandım, hikayeleri benim için çok
gerçek değildi. Ben bebeğimi tanıdıkça, alıştıkça daha çok sevdim. Hala da her
gün bir öncekinden daha fazla seviyorum. Tüm bebekler gibi sevildiğini çok
kolay algılayabiliyor. O da çok sevgi dolu bir bebek, bunu göstermek hoşuna da
gidiyor. Büyüdükçe ilişkimiz daha güzel bir boyuta taşınıyor. Güven, bağlanma
sözlü iletişime geçmemizle birlikte daha da anlamlı bir hal alıyor. En önemli
hayallerimden biri, aramızdaki ilişkinin her zaman bu saflıkta devam etmesi.
Bana güvenmesini çok istiyorum, ona güvenmeyi çok istiyorum. Büyüdüğünde de
bana açık olmasını, yaşadıklarını, duygularını bana anlatabilmesini, onu
anlamayı, yargılamamayı, destek olabilmeyi çok istiyorum. Bunun için iletişimi
hiç kesmemenin ve empati yapabilmenin çok önemli olduğunu biliyorum.
Eskiden
her kadının anne olması gerekmediğini düşünüyordum. Hala da böyle düşünüyorum
ama artık, anne olmanın başka hiç bir şeyle karşılaştırılamayacak bir deneyim
olduğunu da biliyorum. Bu dünyaya bir şeyleri deneyimlemek için geldiysek bunu
yaşamamı sağlayan kızıma minnet duyuyorum. Evet annelik çok özel bir şey ama
hayatta yapmam gereken bir çok şey var. Fikrim değişmezse bunu tekrar yaşamayı
planlamıyorum. Bu bağ Dora’yla aramda kalmalı sadece. Biliyorum sonsuza kadar
onun annesi olacağım ve bu beni her şeyden çok mutlu ediyor.
Büyüdüğünde,
beni biraz daha iyi anladığında, beni bu kadar mutlu ettiği için sana teşekkür
etmek istiyorum, güzel kızım. Benim de anne olabileceğimi gösterdiğin, sıcaklığın,
sevecenliğin, gülüşlerin, öpücüklerin, sarılmaların için; uysal, ılımlı, iyi
huylu bir çocuk olduğun için; aslında “kız annesi” olmanın benim için mükemmel
olduğunu anlamamı sağladığın için; bana bu kadar çok benzediğin ama aynı
zamanda kimselere benzemediğin için; canım, balım olduğun, candan öte olduğun
için; bana yaşattığın ve yaşatacağın her şey için teşekkür ederim meleğim,
benim küçük prensesim...
Meleğim iki yaşında
Canım, balım, güzel kızım iki yaşını
bitiriyor. Hayatımın değiştiği, öncesini unuttuğum, bitmesin istediğim,
mutluluk dolu iki yıl...
Varlığına şükredip, birlikte
geçireceğimiz nice güzel yıllar diliyorum kızım. Umarım sen de mutlusundur,
umarım senin dileğin de budur... Seni çok seviyorum.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)