25 Mayıs 2016 Çarşamba

Okula başlama ayı

Ülkemizdeki eğitim sisteminde ne yazık ki çok sık değişiklik yapılıyor. Yeterli hazırlık omadığından hatalar yaşanarak fark ediliyor. Bizim kuşağın dahil olduğu sistemde altı yaş bitirildikten sonra ilkokula başlanıyordu. Doğum yılına göre kayıtlar yapıldığından ocak ayında doğan çocuklar daha avantajlıydı. Yeni sisteme göre ilkokul kayıtları çocuğun bitirdiği aya göre yapılıyor. 66 aydan sonra okula başlamak zorunlu, 66-68 ayda aileinin isteğiyle, 69-72 ayda doktor raporuyla kayıt bir yıl ertelenebiliyor. 60-66 ay arasındaki çocuklar da ailelerinin isteğiyle okula başlayabildiğinden aynı sınıfta 60 aydan 84 aya kadar çok geniş yaş dağılımındaki çocukların birlikte okula başlama ihtimali doğuyor. Bir kaç ayın bile gelişim açısından farklılıklar gösterdiği bu dönemde iki yaş çok önem kazanıyor.  


Ben çocukların kendilerinden büyüklerle birlikte okula başlamasını onaylamıyorum. Annemler beni bile bir yıl erken göndermek istemiş ve reddetmişim. Oysa ki Dora oyun grubunda sıkıldığı için, öğretmenlerinin de onayıyla, iki yaşını doldurunca ebeveynsiz gruba devam etmeye başladı. İki buçuk yaş grubuna ikinci dönem başlayınca sınıfındaki çocuklarla arasında epeyce yaş farkı oldu. Geçen yıl adapte olmaya çaılştı, bu yıl ilk dönemde sık hastalandığı için biraz aksadı okula devamı. Ama bu dönem her şeyin daha bir farkında. Arkadaşlarını seviyor, genelde okula mutlu gidiyor ama dönem dönem gitmek istemediği de oluyor. Öğretmenleri yaşı nedeniyle sıkıntı yaşamadığını söylüyor her zaman. Bundan sonrası için plan yapmaya çalışırken veli görüşmelerinde öğretmeninin bir cümlesi daha fazla düşünmeme neden oldu. “Dora herşeyi arkadaşları kadar yapabiliyor, en yavaş yapıyor, en geç bitiriyor ama herşeyi tamamlıyor” dedi. Bu cümle yeni bir plan yapmam konusundaki düşüncelerimde haklı olduğumu gösterdi. Benim kızım, bu yaştaki her çocuk gibi yarışmayı seviyor, hırslı bir çocuk ama her zaman sonuncu oluyor. Yaşı küçük olduğu için arkadaşlarından çok daha fazla çaba harcıyor ve hep sonuncu olduğunu düşünüyor. “Ben yapamam” demelerinin, arada okula gitmek istememelerinin nedeninin bu durum olduğunu düşünmeye başladım. Görüştüğüm çocuk psikiyatrisiti ve pedagog arkadaşlarım da kendi yaş grubuyla birlikte olmasının daha uygun olacağını söyleyince iyice emin oldum.

 

Devam ettiği okulda aynı grupta bir sonraki yıl okuma çalışmalarının başlayacağını öğrenmek tedirginliğimi arttırdı. Henüz üç yaşında ve önümüzdeki yıl beş yaş sınıfına gitmesi gerekecek. Okulundan bana önerilen bir alt gruba devam etmesi oldu ama bu da aynı yılı tekrar edeceği anlamına geliyordu. Hem de bu yıl aynı sınıfta olduğu ve yeni yeni kaynaştığı arkadaşlarını görerek başka sınıfta olacaktı. Tüm bu fikierler benim yeni bir okul arayışımın hızlanmasını sağladı. İlkokula devam edebileceği çoğu okul 36 aydan sonra hazırlık grubuna aldığı için seçeneğim daha fazlaydı. Yeni bir anaokuluna başlamasını da istemedim. Sonuçta iyi olduğunu bildiğimiz bir okulun en minik grubuna kaydını yaptırdım.


Yeni okulun giriş görüşmesinde Dora’yı bizden ayrı yaklaşık iki saat kadar gözlemlediler. Sonuç olarak 4-5 yaş grubuna gidebileceğini söylediler. Bunu tahmin ediyordum ama benim ısrarımla 3-4 yaş grubuna kayıt yaptırdım. Gördüğüm hastalarımdan, yaşına göre gelişiminin iyi olduğunu gözlemleyebiliyorum, belki ilk yıl okulda yeni bir şey öğrenmeyecek ama en azından kendi yaşındaki çocuklarla birlikte olacak ve ilkokula 80 aylıkken başlayacak. Belki pişmanlıklar yaşarım ara ara ama böyle içim daha rahat edecek...

 

5 Mayıs 2016 Perşembe

Geniz eti kulak iltihabı kısır döngüsü

Sağlıklı gelişim sırasında çocuklar bazen ameliyat olmak zorunda kalabiliyor. Çocukluk çağında en sık yapılan ameliyatların başında da bademcik ve geniz etinin alınması geliyor. Ben de Dora’yla bu yıl “büyük geniz eti”nin yaratabileceği sorunlarla karşı karşıya kaldım. Kış boyunca dört defa orta kulak iltihabı geçirdi ve antibiyotik almak zorunda kaldı. Her ateşlendiğinde otit endişesiyle yaşamak çoz zor geldi. Viral diye düşünerek bir hafta beklediğimde pürülan otit olduğunu görmek çok üzücüydü. Halk arasında geniz eti denilen adenoid dokusunun büyük olması orta kulağın havalanmasını sağlayan östaki borusunun ağzını kapatarak enfeksiyon oluşmasını kolaylaştırıyor. Hem kilolu bir çocuk olduğundan hem de yapısı gereği Dora’nın geniz eti de büyük. Neyse ki takibini yapan Ömer Faruk Ünal Hoca’mın desteğiyle ameliyat olmadan bu kışı geçirdi kızım. Yazın daha az enfeksiyon geçireceğini düşünüyorum, bakalım önümüzdeki kış nasıl gidecek...

Burun eti - Geniz eti
Burun eti ve geniz eti olarak söylenen şeyler birbirinden tamamen farklı şeyler. Burun eti, burun arka kısmında her iki tarafta yer alan ve konka adı verilen doku parçacıklarına denir. Görevi burundan içeriye giren havayı temizlemek, ısıtmak ve nemlendirmektir. Bu nedenle burun eti devamlı olarak çalışır. Burun eti soğuk havalarda büyür, sıcak havalarda ise küçülür. Fakat bazı durumlarda kalıcı olarak büyür. Bu durumda burundan nefes almak zorlaşır. Alerjik nedenler burun etinin büyümesini kolaylaştırabilir. Burun etlerinin büyümesi ile hastalar öncelikle burun tıkanıklığı hissetmektedir. Daha sonra geceleri ağzı açık uyumaya başlamakta ve sabah kalktıklarında ağız kuruluğu sorunu yaşamaktadırlar. Çocuklar gece boyunca az oksijen aldığı için 7-8 saat uyusa bile uyku hali devam edebilir ve gün içerisinde kendisini yorgun hissedebilmektedir. Hastalığın, çocuklarda uyku hali dışında, zekâ kapasitelerinde 5-10 puanlık düşüşler gibi etkileri de vardır. Ayrıca çocuklarda da horlama ve uyku apnesi olabilmektedir.


 
Burun eti büyümesi çok şiddetli değilse, verdiği rahatsızlığın boyutu küçükse, tedavisi ilaçla yapılabilmektedir. Daha fazla büyüdüğü durumlarda kulak burun boğaz doktorları radyo frekans dalgaları yöntemi ile burun etini küçültmektedir. Burun etinin çok daha büyüdüğü durumlarda ise cerrahi müdahale ile burun eti tamamen alınmaktadır. Yapılan müdahalede burun etinin büyüyen kısımları alınarak burun içinin rahatlaması ve genişlemesi sağlanmaktadır. Burun etinin çıkarılması operasyonları haricinde yapılan tüm işlemlerin sonunda burun eti yeniden büyüyebilir.

Geniz eti, üzüm salkımına benzer şekilli ve burun ile boğaz arasına yerleşmiş bir dokudur. Geniz eti, burundan giren bakteri ve virüsleri yakalar ve vücudun mikroplarla savaşmasına yardımcı maddeler olan antikorları üretir. Eğer çocukta sürekli ya da sık tekrarlayan geniz eti büyümesi veya iltihabı varsa geniz etinin ameliyatla alınmasını önerilebilir. Çocuklar geniz eti alındıktan sonra daha sık hastalanmazlar, vücutta geniz eti gibi görev yapan başka dokular aynı fonksiyonları yeterince yapabilirler.

 
Geniz etinin büyümesi halinde çeşitli belirtiler görülebilir. Burundan nefes almakta güçlük, burun tıkalı gibi genizden konuşma, uyku sırasında horlama ya da uyku birkaç saniye süreyle nefesini tutma (uyku apnesi), tekrarlayan orta kulak iltihabı, kulakta sıvı birikmesi bu belirtiler arasında sayılabilir. Geniz eti iltihaplı ise ilk önce antibiyotiklerle tedavi etmek denenebilir. Eğer geniz eti iltihaplı değilse bir süre beklenebilir, çünkü çocuklarda geniz etinin bir miktar büyümesi normaldir. Zamanla çocuğun geniz eti kendiliğinden küçülebilir. Ameliyat genel anesteziyle ağızdan yapılır. Yarım saat kadar sürer ve ciltte herhangi bir kesi olmaz. Aynı gün hastaneden taburcu olunur.

Amerikan otolaringoloji derneği geçen aylarda otit (kulak iltihabı) konusunda yenilikleri yayınladı. Eskiden tedavide kullanılan alerji ilaçları, burun spreyleri, kortizonlu ilaçların faydasız olduğu bildirildi ve eğer kulakta sıvı birikimi yoksa tek başına geniz etinin alınması artık önerilmiyor. Dora’nın takibini yapan doktorunun izlemi ve bu bilgiler doğrultusunda ameliyat olmadan bu yılı geçirdi kızım. Uygun tedavinin doğru hekim tarafından zamanında yapılmasının önemli olduğunu düşünüyorum.

4 Mayıs 2016 Çarşamba

Dönüş

Bir süredir bu sayfalara yazı yazmadığım için kendimi kötü hissediyorum. Aslında yazmaktan geri kalmadım ama bloga koyma fırsatım olmadı. Türkiye’nin önde gelen anne baba dergilerinden “Bebeğim ve Biz” ekibi yaz aylarında, kitabım çıktıktan sonra benimle röportaj yapmak istedi. Ardından köşe yazarlığı teklif edince yazılarımı genelde köşemde yazma şansım oldu. Biraz blogu ihmal ettim. Telefi etmeye çalışacağım. Yazacak çok konu birikti. Aynı zamanda Türkiye piyasasına yeni giren Amerikan kaynaklı bir bebek firmasının web sayfasında da yazılarım yer alacak, onunla birlikte sürekli yazı yazar haldeyim. Hepsini tamamlayacağım.



Dora devam ettiği okulda tam gün eğitime geçti. Artık servisle okula gidip geliyor. Geçen yıla göre daha büyüdü ve algıları açıldı. Tercihleri artık daha netleşti. Kesinlikle müzik ve dans etmekten, yabancı dilden hoşlanıyor. Evin içinde sürekli bağıra bağıra ingilizce, fransızca çocuk şarkıları söyleyen bir cüce dolaşıyor. Parkta, arabada yolculukta, yemek masasında Dora sürekli şarkı söylüyor, fırsat buldukça da dans ediyor. Zaman onunla çok keyifli geçiyor. Ben çok daha yoğun çalıştığım için geçen yıl olduğu gibi birlikte planlar yapamıyoruz çok fazla, okula daha düzenli devam ediyor. İlk dönem hastalık nedeniyle aksadı ama ikinci dönem okuldan daha çok zevk aldığı anlaşılıyor. Arkadaşlarıyla ilişkileri geçen yıla göre daha farklı. Birbirlerini daha iyi tanıyorlar ve daha fazla iletişim kuruyorlar. Birlikte eğlenmeyi öğrendiler. Bu yıl doğum günü partisini de arkadaşlarıyla okulunda yaptık, isteği doğrultusunda. Çok mutlu oldu, bu defa partinin onun için olduğunu daha iyi anladı. Günden güne büyüyor, gelişiyor, değişiyor... Kendine hayran bırakıyor.