Biraz benim obsesyonum, biraz havuzdan kaynaklanan endişelerim, biraz
klinisyenliğimi geri plana itmem, biraz da laboratuar güvenilirliğindeki
sıkıntılar yüzünden Dora’nın idrar yollarındaki enfeksiyon hep bir soru işareti
olarak kaldı. Dokuz aylıkken tesadüfen fark ettiğimiz şüpheli enfeksiyon
sonrasında aylık kontrollerine devam ettim. Enfeksiyon bulgusuna rastlanmadı.
Geçen ay yeniden idrar tetkikinde lökosit görünce canım sıkıldı. Yine üreme
olmadı kültürde… Bu defa üroloji uzmanımızdan rica ederek sonda ile örnek
aldık. Benim için de, Dora için de travmatikti, benim için daha fazla
sanırım... Anlamlı sonuçlar olmayınca Pınar Abla’ya danışmaya kara verdim.
Pınar Turhan tanıdığım en iyi pediatrik nefrologlardan… Şüphelendiği durumlar
için tetkikler planladı, benim çekindiğim vezikoüreteral reflü için yapılan, sondalı
film olarak bilinen Voiding Sistoüretrogram ve DMSA sintigrafisi için acele
etmememi söyledi. Tetkikleri yaptırdık, içinde arter kan gazı bile vardı ki
Dora’nın canını epey yaktı. Son defa, ki bu üçüncü oluyor, tanıdığım en iyi
radyologlardan biri Alev Kadıoğlu üriner ultrasonunu yaptı. Tüm tetkikler
normal sonuç verince biraz durdum. Sanırım basit bir laboratuar hatası için
Dora’nın üriner isitemi de ayrıntılı olarak incelenmiş oldu. Yan dal muayenelerine
bir çizik daha atmış olduk…
Tetkikler içinde kan sayımı ve demir düzeyi de vardı. Normal sınırlarda
geldi. Dora’ya henüz hiç demir takviyesi vermedim. Bu durum aslında rutin demir
proflaksisinin doğruluğunu sorgulayıcı yaklaşımımın ne kadar uygun olduğunun da
kanıtı gibi… Büyüme çağında tüm vitaminler ve elementler çok önemli yer
kaplıyor, eksikliği yeri doldurulamaz sorunlara yol açıyor ama iyi beslenmek de
bu eksikliklerin oluşmaması için çok önemli ve öncelikli. Hastalarıma da bunu
anlatmaya çalışıyorum. Şimdilik bir endişe dalgası daha sorunsuz atlatıldı, çok
şükür…
Vezikoüreteral reflü
Vezikoüreteral reflü, idrarın mesaneden böbreklere geri kaçması
demektir. Normalde idrar tek yönlü olarak böbreklerden üreterler yolu ile
mesaneye gelir ve kesinlikle mesaneden böbreklere geri kaçmaz. Reflü böbrek
enfeksiyonlarına (pyelonefrit) ve sonra böbrek hasarına (renal skar) neden
olabilir.
İdrar yolu enfeksiyonu geçiren tüm çocuklar, özellikle bu ateşli bir
enfeksiyon ise, reflü açısından incelenmelidir. İnceleme voiding sistoüretrografi
(VCUG: işeme sisto-üretrografisi) ile yapılır. Bu incelemede çok ince bir sonda
ile mesane yani idrar kesesi radyoopak (renkli madde) madde ile doldurulur ve
skopi (röntgen) yardımı ile reflü olup olmadığı ve varsa derecesi tespit
edilir. Bu konuda uzmanlaşmış pediatrik radyologlar tarafından yapıldığında son
derece basit ve hastayı az rahatsız eden bir incelemedir.
Böbrek enfeksiyonlarına bağlı, böbreklerde skar (hasar) gelişip
gelişmediğini anlayabilmek için en güvenilir yöntem DMSA böbrek sintigrafisi
olup, nükleer tıp uzmanlarınca yapılmalıdır.
Reflü özellikle küçük yaşlarda tanı almışsa ve çok yüksek dereceli
değilse kendi kendine düzelebilir. Burada önemli olan düzelme için beklenirken
çocuğun böbrek enfeksiyonu geçirmesine engel olabilmektir. Reflü tanısı alan
çocukların büyük kısmında koruyucu (profilaktik) antibiyotik başlanarak
beklemek başlangıçta yeterlidir. Beklemek ile düzelmeyen, ya da antibiyotiğe
rağmen tekrarlayan enfeksiyonları olan çocuklarda cerrahi tedavi gerekir.