Bir
yaz daha bitiyor. Artık her günümüz diğerinden farklı ama bu yaz gerçekten
değişikti. Aslında bir kaç aydır planlıyorduk, Dora’nın annemlerle yazlığa
gitmesini. Zaten gündüzleri birlikte oldukları için sorun çıkmaz diye
düşünmüştüm. Hem annemlerin tatile ihtiyacı vardı, hem de oradaki doğal yaşam
Dora’ya iyi gelecekti. Birçok konuda haklı çıktım ama planlayamadığım şeyler de
gelişti. Annem Dora’nın çok sıkıntı yaşamadığını söylemişti. Döndüğünde bunun
bir kısmının bizi üzmemek için böyle olduğunu anladım. Bizim kaldığımız evin
önüne gidip “anne, baba” diye seslendiğini, cevap alamayınca “mama, gel”
dediğini, onu “anneyle baba mama almaya gitti, gelecekler” diye oyaladıklarını önceden
öğrensem daha fazla üzüleceğim kesin tabi.
Güzel
zaman geçirdi Dora, daha iyi uyudu, daha güzel beslendi, Arda ile oyun oynadı,
paylaşmayı az da olsa öğrendi. Bunlar da iyi yönleri oldu. Döndüğünde değişen
düzeninin nasıl devam edeceğinden endişeleniyordum. İlk günler endişelerini
haklı çıkardı, yemek yemedi, yatağında uyumak istemedi, geceleri ağladı. Bir
süre geçen yaz verdiğimiz uyku eğitimine geri mi döneceğiz diye düşündüm ama
artık çok büyüdü, aynı şekilde olamazdı. Neyse ki kısa sürdü, 3-4 gün sonra
eski rutinine geri döndü. Yemek yerken hala zorluyor, onu ancak annem yapıyor
ama akşam yatağında uyumaya başladı yeniden. Ayhan masal okuyor, sütünü içiyor,
yatağına yatırıp “iyi geceler” diliyorum, oyuncaklarına sarılıp uyuyor, eskisi
gibi...
Bu
yıl önce beraber tatile çıktık, sonra hemen ardından annemler Dora’yı alıp
yazlığa gittiğinden bavullar hiç boşalmadan götürüldü. Bebekler büyüdükçe eşya
açısından ihtiyaçları azalıyor. Geçen yıla göre daha az çantayla çıktık bu yaz,
hem de çok daha uzun sürmesine rağmen. Ben yine bir kaç hafta önceden Dora’nın
eşya listesini yapmaya başladım, bunun çok faydasını görüyorum.
Park
yatak: Tatillerimizin demirbaşı. Otele gittiğimizde oradaki yatakları kullansak
da, yolculuk yazlık, ev gibi bir yereyse mutlaka yanımıza alıyoruz.
Sterilizatör:
Aslında bir yaşından sonra kullanmak gerekmiyor ama çeşme suyuna güvenmediğim
zaman ve Dora hala sütü biberonla içtiği için yanımıza alıyoruz.
Beslenme
gereçleri: Biberon, suluk, tabak, çatal, kaşık, yemek kapları... Henüz taşımaktan
vazgeçemedim.
Giysiler:
Bol miktarda body, şort, t-shirt, mayo, terlik, şapka, bez, mendil... Terlik ve
ayakkabılar yürümeye başladıktan sonra daha bir önem kazandı. Hem rahat olmalı,
hem yürüyüşünü etkilememeli ve şık görünmeli... Evde ve bahçede Crocs’lar
oldukça kullanışlıydı. Plaj için yüzme derslerine giderken giydiği, o çok
bilinen Nike sandaletlerini kullandık. Hakkında şikayete neden olan tek durum,
tombik ayakları içine sığdıramamak bizim de başımıza geldi. Elbiselerinin
altına giydiği şık ayakkabılar için Zara ve Gap baby genelde tercihim ama
deneyip almak gerekiyor, tombik ayaklar her model ayakkabı da rahat edemiyor.
Kozmetik:
Güneş kremi için yine Mustela ve Bella B ürünlerini kullandım, Buzzy Bee sinek
ve böcek kovucu sprey oldukça iş görüyor. Şampuan ve diğer bakımlar için
kullandığım Mustela ürünlerine devam ettim.
Geçen
yıla göre daha az ve daha farklı bir ihtiyaç listesiyle bu yazı da bitirdik.
Dora büyüdükçe ve ben tecrübe kazandıkça alıp da kullanmadığım eşyalar gittikçe
azalıyor. Her zaman planlı biri olarak bu konuda da planlı davrandığım için
rahat ve mutluyum. Havalar serinliyor, bu kış bizi farklı tecrübeler bekliyor
olacak, bakalım...