7 Ocak 2015 Çarşamba

Teşekkür ederim

Hayatımın neredeyse son üç yılında annelik kavramı var. Planlama aşamalarını da dahil edersem daha bile fazla bir zamandır. Çocuklar, çocuk gelişimi çok daha öncesinde yer almaya başlamıştı. Önce eğitim, sonra iş, en son da annelik... Çocuklarla ilgili bir çok bilgi öğrendim, çok sayıda çocukla karşılaştım, gözlemlerim oldu. Az çok gelişimlerini, tavırlarını, isteklerini, tepkilerini öğrendim. Bir kısmı kitapta yazılan gibiydi, bazıları tamamen kural dışı... Karşılaştığım her çocukta, her anne babada, çocuğu en iyi şekilde yetiştirmek için ne yapılması gerektiğini düşündüm. Çocuğumun “en iyi” olması gerekmiyor elbette ama yapabileceğimin en iyisinin olması şarttı benim için. Bunun çocuğuma borcum olduğu düşünüyordum. Onu seçemesem de dünyaya gelmesine ben sebep olacaktım çünkü. Dora doğduktan sonra da fikrim değişmedi. Onun için yapabileceğimin en iyisini yapmak istedim hep. Elimden gelenin en iyisini...



Fiziksel anlamda zor bir gebelik geçirmedim, pek sıkıntım olmadı. Dora’nın nasıl bir bebek olacağını o zaman da hissediyordum.  Sakin, uyumlu bir çocuk olacağını düşündüm hep. Duygusal anlamda aynı şekilde kolay değildi, ne yazık ki. Kaybetme korkusu ve endişelerle geçti günlerim. Sanırım bunların yansımasını ilk iki ayda yaşadım. Geceleri uyumayan, beni emmek istemeyen bir bebekle karşılaşmıştım. Yeni anne olmanın psikolojik ağırlığı, evdeki yeni babanın da duruma adapte olamaması ve hiç tanımadığım bir bebek ilk haftalar beni oldukça zorlamıştı.

Bir süre birbirimize alıştıktan, bebeği tanıdıktan sonra kontrolü elime almaya karar verdim. Bebeklerin ve çocuklarının düzenden ve disiplinden hoşlandıkları gerçeği bu noktada ortaya çıktı. Bir düzen kurmayı başardıktan sonra Dora daha uyumlu bir bebek oldu. Sanırım kendini daha güvende hissetmeye başladı. Beni emmeyi istemesi bile üç aylık olunca gerçekleşti. Sonra her şey daha kolaydı. Tamamen kitaplardaki gibi bir gelişim gösterdi. Gece uyanmaktan vazgeçmesi, ek gıdalara geçişi, odayı ayırma, uyku eğitimi, biberonu bırakma... hepsi çok kolayca halloldu. Ek çaba harcamam gerekmedi, zamanı geldiğinde Dora’ya söylemem yetti. Yaşından beklenmeyecek bir olgunlukla hemen gerçekleştirdi. Hiç bir şey için ısrarcı olmadı, fazla bir çaba harcamam gerekmedi.



Çocuk konusunda bilgi sahibi olan pediatrist ya da pedagog arkadaşlarımla çok konuştum, Dora’nın gelişimi hakkında. Henüz iki yaşında olmasına rağmen hepsi algıları çok açık, mutlu ve zeki bir çocuk olduğunu söyledi. Çok iyi yetiştirdiğimi söyleyenler her annede olacağı gibi benim de gururumu kabarttı. Bu kadar sorunsuz, uysal ve mutlu bir çocuk olduğu için şanslı olduğumu söyleyenlerse şükürlerime ek destek oldu. Bir kısmı, “bilerek” çocuk yetiştirmenin farkını ve önemini vurguladı. Sonuçta ortaya çıkan bireyin hayallerimdekinden de güzel olması en çok beni mutlu etti.

O sürekli anlatılan, kucağıma alınca ona bağlandım, hikayeleri benim için çok gerçek değildi. Ben bebeğimi tanıdıkça, alıştıkça daha çok sevdim. Hala da her gün bir öncekinden daha fazla seviyorum. Tüm bebekler gibi sevildiğini çok kolay algılayabiliyor. O da çok sevgi dolu bir bebek, bunu göstermek hoşuna da gidiyor. Büyüdükçe ilişkimiz daha güzel bir boyuta taşınıyor. Güven, bağlanma sözlü iletişime geçmemizle birlikte daha da anlamlı bir hal alıyor. En önemli hayallerimden biri, aramızdaki ilişkinin her zaman bu saflıkta devam etmesi. Bana güvenmesini çok istiyorum, ona güvenmeyi çok istiyorum. Büyüdüğünde de bana açık olmasını, yaşadıklarını, duygularını bana anlatabilmesini, onu anlamayı, yargılamamayı, destek olabilmeyi çok istiyorum. Bunun için iletişimi hiç kesmemenin ve empati yapabilmenin çok önemli olduğunu biliyorum.

Eskiden her kadının anne olması gerekmediğini düşünüyordum. Hala da böyle düşünüyorum ama artık, anne olmanın başka hiç bir şeyle karşılaştırılamayacak bir deneyim olduğunu da biliyorum. Bu dünyaya bir şeyleri deneyimlemek için geldiysek bunu yaşamamı sağlayan kızıma minnet duyuyorum. Evet annelik çok özel bir şey ama hayatta yapmam gereken bir çok şey var. Fikrim değişmezse bunu tekrar yaşamayı planlamıyorum. Bu bağ Dora’yla aramda kalmalı sadece. Biliyorum sonsuza kadar onun annesi olacağım ve bu beni her şeyden çok mutlu ediyor.

Büyüdüğünde, beni biraz daha iyi anladığında, beni bu kadar mutlu ettiği için sana teşekkür etmek istiyorum, güzel kızım. Benim de anne olabileceğimi gösterdiğin, sıcaklığın, sevecenliğin, gülüşlerin, öpücüklerin, sarılmaların için; uysal, ılımlı, iyi huylu bir çocuk olduğun için; aslında “kız annesi” olmanın benim için mükemmel olduğunu anlamamı sağladığın için; bana bu kadar çok benzediğin ama aynı zamanda kimselere benzemediğin için; canım, balım olduğun, candan öte olduğun için; bana yaşattığın ve yaşatacağın her şey için teşekkür ederim meleğim, benim küçük prensesim...

2 yorum:

  1. Ne güzel hisleriniz, anneler ve kızları arasında çok özel bir bağ var gerçekten, mutlu, sevgi dolu bireyler olmaları bizim onlara verdiklerimizle doğru orantılı evet, umarım bunun kıymetini bilirler ve bu sevgiyi yaşamlarının vazgeçilmez erdemi olarak hep taşırlar...
    Ben de 2 yaşında bir kız annesi olarak okudum yazınızı, Mira Şimal sanırım Dora kadar uysal olmasa da herkesi sevebilecek çok güzel bir yüreği ve beni her zaman şaşırtacak muhteşem bir olgunluğu var.
    Sevgiler,

    herhaftalik.com

    YanıtlaSil
  2. Çok teşekkür ederim güzel sözleriniz için... Tek dileğim aramızdaki o bağın güçlü ve güvenli olması. Çocuklarımızı en iyi biz tanıyoruz ama eminim hepsinin kocaman sevgiler sığdıracak güzel kalpleri var...
    Sevgiler

    YanıtlaSil