Tedavi sonrası yapılan tetkiklerinde
enfeksiyon bulgusuna rastlanmadı. Açıkçası emin olamadım, çünkü hiç bir klinik
belirtisi yoktu. Ne ateş, ne de kusma, iştahsızlık... Altı bağlanan kız bebek
olduğu ve küvette yıkandığı için tedavi verdim sadece. Şimdi aylık kontroller
yapacağım, umarım tekrarlamaz, sadece bir laboratuvar hatasıdır.
Çocuklarda
idrar yolu enfeksiyonu
İdrar yolu enfeksiyonları, çocuklarda oldukça
sık görülür. 5 yaşına gelene dek kız çocukların % 8’i, erkeklerinse yaklaşık %
1-2 ‘si en az bir idrar yolu enfeksiyonu geçirmiş olurlar. İdrar yolu
enfeksiyonu mesanede ise sistit, böbrekte ise piyelonefrit adını alır. Bu
enfeksiyonların en sık nedeni, dışkıda bulunan E.coli adlı bir bakterinin idrar
yollarına bulaşmasıdır. Kızlar, anatomik olarak idrar yolu enfeksiyonlarına
daha yatkındırlar. Sünnet olmamış erkek çocuklarda da sıklık, sünnet olmuş
akranlarına göre daha yüksektir.
İdrar yolu enfeksiyonlarında çeşitli
belirtiler görülebilir:
• İdrar yaparken acıma
• İdrara çıkma sıklığında değişiklik, sık idrara
çıkma
• İdrarın görünüm ve kokusunda değişiklik
• Ateş, titreme (yüksek ateş daha çok
piyelonefritte görülür)
• İştahsızlık
• Bulantı, kusma
• Karın ağrısı
• Sırt ağrısı
Çocuğun yaşı ne kadar küçükse, bu belirtileri
saptamak zorlaşır. Küçük bebeklerde, sadece ateş, huzursuzluk, ağlama
görülebilir. Eğer bir bebekte ateş var ve nedeni açıklanamıyorsa, idrar yolu
enfeksiyonu olasılığı da mutlaka düşünülmelidir. Bazen de gece yatak ıslatma
nedeniyle incelenen çocuklarda tesadüfen üriner enfeksiyonlar saptanabilir.
Bazı çocuklarda, tekrarlayan idrar yolu enfeksiyonları gelişebilir. Bunlar
uygun tedavi edilmezse, özellikle 6 yaş altındaki çocuklarda böbrek hasarına,
zaman içinde hipertansiyon ve böbrek yetmezliğine yol açabilirler.
İdrar yolu enfeksiyonlarında altta yatan
çeşitli sebepler olabilir.
Vezikoüreteral reflü (VUR): Bazı çocuklarda,
doğuştan olan yapısal bir bozukluk nedeniyle idrar mesaneden geriye, idrar
yollarına ve böbreğe doğru kaçar, buna vezikoüreteral reflü adı verilir. Eğer
enfeksiyon varsa, sonuçta piyelonefrit gelişir. Zaman içinde böbrekler zarar
görür.
Hidronefroz: Tek veya çift taraflı olarak
böbreklerdeki genişlemeye hidronefroz denir. Bu durum, vezikoüreteral reflü
veya idrar yollarındaki bir tıkanıklığa bağlı olabilir. Hidronefroz, daha bebek
anne karnındayken yapılan ultrason incelemeleriyle anlaşılabilir. Bu bebeklerin
yaklaşık yarısında, hidronefroz doğum sonrası dönemde kaybolmaktadır.
Disfonksiyonel işeme: Bazı çocuklar yeterli
sıklıkta idrara çıkmaz veya idrar yaparken kaslarını yeterince gevşetemezler.
Disfonksiyonel işeme dediğimiz bu durum da idrar yolu enfeksiyonlarına zemin
hazırlamaktadır.
Diğer nedenler: Ayrıca kronik kabızlığı,
bağırsakta kıl kurdu gibi parazitleri olan çocuklar, genital bölgede
yapışıklıkları olan kız çocuklar ( labial adhezyon) veya spina bifida gibi
nörolojik sorunları olan çocuklar idrar yolu enfeksiyonları için artmış risk
taşırlar.
İdrar yolu enfeksiyonundan şüphelenince
doktor, idrar tetkiki ve idrar kültürü testlerini isteyecektir. İdrar
kültüründe üreyen mikrobun hangi antibiyotiklere hassas olduğu ise, yapılacak
antibiyogramda saptanacaktır.
Eğer tekrarlayan enfeksiyonlar olursa, altta
yatan anatomik bir bozukluğun olup olmadığına bakmak gerekecektir. Bunun için
çeşitli görüntüleme yöntemlerine başvurulur. Ultrason, böbrek sintigrafisi,
voiding sistoüretrogram (sonda takılarak işeme sırasında çekilen ilaçlı film),
IVP (damardan ilaç verilerek böbreklerin görüntülenmesi) gibi yöntemler
gerekebilir. Bu tarz araştırmalar, erkek bebekte ilk enfeksiyonda, kızlarda
ise, anatomik olarak dışkının ön tarafa bulaşması daha kolay olduğundan, ikinci
defa enfeksiyon geçirdiklerinde istenir.
İdrar yolu enfeksiyonunda, idrar tetkiki ve
kültürü alındıktan sonra antibiyotik tedavisine başlanır. Tedaviye başlamak
için, antibiyogram sonucu beklenmez, gerekirse sonradan antibiyotik tedavisi
yeniden düzenlenir. Özellikle yüksek ateş, kusma gibi belirtiler varsa, hasta
küçük bir bebekse, ağızdan antibiyotik yeterli olmayabilir, bu durumda iğne
gerekecektir. Eğer altta reflü gibi anomaliler saptanırsa, tedavi bitiminde de
düşük doz halinde koruyucu antibiyotik verilir. İleri derece VÜR, hidronefroz
gibi bazı durumlarda cerrahi tedavi gerekebilir.
İdrar yolu enfeksiyonunu önlemek için çeşitli
tedbirler alınabilir:
• Bezli bebeklerde, dışkının genital bölgeyle
temasını önlemek için sık sık bez değişikliği yapılmalıdır.
• Kız bebeklerde alt temizliği önden arkaya
doğru yapılmalı, tuvalet eğitimi sırasında da temizliğin bu şekilde yapılması
öğretilmelidir.
• Bol sıvı alımı sağlanmalıdır.
• Küvette yıkanmamalı, genital bölge
temizliğinde tahriş edici olabilecek parfümlü sabunlar kullanılmamalıdır.
• Çok dar olmayan, pamuklu iç çamaşırları tercih
edilmelidir.
• Çocuğun sık sık tuvalete gitmesi
sağlanmalıdır. Özellikle okul çağındaki kızlar, okulda tuvalete gitmemekte, uzun
süre idrarı tutarak enfeksiyonlara zemin hazırlamaktadırlar.
ne güzel yazmışsınız. Benim şeker kzızm büyürken çok sıkıntı çektik idrar yokundan, bakıcı elinde idi bir dönem. Çeken bilir, ne ateş yapmıştı. Şimdi çok şükür kurtuldu. Yazılarınız çok güzel. Elinize sağlık. Takipçinizim. Bloğuma beklerim
YanıtlaSilhttp://cocugumlaeglenirken.blogspot.com/
Teşekkür ederim, çocuklarımız söz konusu olunca hayat duruyor gerçekten. Bloğunuz çok eğlenceli, görüşmek üzere...
Sil