13 Aralık 2013 Cuma

İlk enfeksiyon

Dora'nın rutin tetkiklerini yaparken idrar kontrolünü de atlamak istemedim. Herhangi bir sıkıntı olmamasına rağmen tahlilde idrar yolu enfeksiyonun bulguları çıkınca idrar kültürü de verdim. Şüpheli bir üreme oldu, risk almamak için antibiyotik başladım. Kontrol için aldığım ikinci kültürde üreme olmadı ama başladığım tedaviyi tamamladım. Bu arada ultrason kontrolünü de yaptırdım, bir sorun saptanmadı.

Tedavi sonrası yapılan tetkiklerinde enfeksiyon bulgusuna rastlanmadı. Açıkçası emin olamadım, çünkü hiç bir klinik belirtisi yoktu. Ne ateş, ne de kusma, iştahsızlık... Altı bağlanan kız bebek olduğu ve küvette yıkandığı için tedavi verdim sadece. Şimdi aylık kontroller yapacağım, umarım tekrarlamaz, sadece bir laboratuvar hatasıdır.
 
 
Çocuklarda idrar yolu enfeksiyonu
İdrar yolu enfeksiyonları, çocuklarda oldukça sık görülür. 5 yaşına gelene dek kız çocukların % 8’i, erkeklerinse yaklaşık % 1-2 ‘si en az bir idrar yolu enfeksiyonu geçirmiş olurlar. İdrar yolu enfeksiyonu mesanede ise sistit, böbrekte ise piyelonefrit adını alır. Bu enfeksiyonların en sık nedeni, dışkıda bulunan E.coli adlı bir bakterinin idrar yollarına bulaşmasıdır. Kızlar, anatomik olarak idrar yolu enfeksiyonlarına daha yatkındırlar. Sünnet olmamış erkek çocuklarda da sıklık, sünnet olmuş akranlarına göre daha yüksektir.
İdrar yolu enfeksiyonlarında çeşitli belirtiler görülebilir:
      İdrar yaparken acıma
      İdrara çıkma sıklığında değişiklik, sık idrara çıkma
      İdrarın görünüm ve kokusunda değişiklik
      Ateş, titreme (yüksek ateş daha çok piyelonefritte görülür)
      İştahsızlık
      Bulantı, kusma
      Karın ağrısı
      Sırt ağrısı
 
Çocuğun yaşı ne kadar küçükse, bu belirtileri saptamak zorlaşır. Küçük bebeklerde, sadece ateş, huzursuzluk, ağlama görülebilir. Eğer bir bebekte ateş var ve nedeni açıklanamıyorsa, idrar yolu enfeksiyonu olasılığı da mutlaka düşünülmelidir. Bazen de gece yatak ıslatma nedeniyle incelenen çocuklarda tesadüfen üriner enfeksiyonlar saptanabilir. Bazı çocuklarda, tekrarlayan idrar yolu enfeksiyonları gelişebilir. Bunlar uygun tedavi edilmezse, özellikle 6 yaş altındaki çocuklarda böbrek hasarına, zaman içinde hipertansiyon ve böbrek yetmezliğine yol açabilirler.
 
İdrar yolu enfeksiyonlarında altta yatan çeşitli sebepler olabilir.
 
Vezikoüreteral reflü (VUR): Bazı çocuklarda, doğuştan olan yapısal bir bozukluk nedeniyle idrar mesaneden geriye, idrar yollarına ve böbreğe doğru kaçar, buna vezikoüreteral reflü adı verilir. Eğer enfeksiyon varsa, sonuçta piyelonefrit gelişir. Zaman içinde böbrekler zarar görür.
 
Hidronefroz: Tek veya çift taraflı olarak böbreklerdeki genişlemeye hidronefroz denir. Bu durum, vezikoüreteral reflü veya idrar yollarındaki bir tıkanıklığa bağlı olabilir. Hidronefroz, daha bebek anne karnındayken yapılan ultrason incelemeleriyle anlaşılabilir. Bu bebeklerin yaklaşık yarısında, hidronefroz doğum sonrası dönemde kaybolmaktadır.
 
Disfonksiyonel işeme: Bazı çocuklar yeterli sıklıkta idrara çıkmaz veya idrar yaparken kaslarını yeterince gevşetemezler. Disfonksiyonel işeme dediğimiz bu durum da idrar yolu enfeksiyonlarına zemin hazırlamaktadır.
 
Diğer nedenler: Ayrıca kronik kabızlığı, bağırsakta kıl kurdu gibi parazitleri olan çocuklar, genital bölgede yapışıklıkları olan kız çocuklar ( labial adhezyon) veya spina bifida gibi nörolojik sorunları olan çocuklar idrar yolu enfeksiyonları için artmış risk taşırlar.
İdrar yolu enfeksiyonundan şüphelenince doktor, idrar tetkiki ve idrar kültürü testlerini isteyecektir. İdrar kültüründe üreyen mikrobun hangi antibiyotiklere hassas olduğu ise, yapılacak antibiyogramda saptanacaktır.
 
Eğer tekrarlayan enfeksiyonlar olursa, altta yatan anatomik bir bozukluğun olup olmadığına bakmak gerekecektir. Bunun için çeşitli görüntüleme yöntemlerine başvurulur. Ultrason, böbrek sintigrafisi, voiding sistoüretrogram (sonda takılarak işeme sırasında çekilen ilaçlı film), IVP (damardan ilaç verilerek böbreklerin görüntülenmesi) gibi yöntemler gerekebilir. Bu tarz araştırmalar, erkek bebekte ilk enfeksiyonda, kızlarda ise, anatomik olarak dışkının ön tarafa bulaşması daha kolay olduğundan, ikinci defa enfeksiyon geçirdiklerinde istenir.
 
İdrar yolu enfeksiyonunda, idrar tetkiki ve kültürü alındıktan sonra antibiyotik tedavisine başlanır. Tedaviye başlamak için, antibiyogram sonucu beklenmez, gerekirse sonradan antibiyotik tedavisi yeniden düzenlenir. Özellikle yüksek ateş, kusma gibi belirtiler varsa, hasta küçük bir bebekse, ağızdan antibiyotik yeterli olmayabilir, bu durumda iğne gerekecektir. Eğer altta reflü gibi anomaliler saptanırsa, tedavi bitiminde de düşük doz halinde koruyucu antibiyotik verilir. İleri derece VÜR, hidronefroz gibi bazı durumlarda cerrahi tedavi gerekebilir.
 
 
İdrar yolu enfeksiyonunu önlemek için çeşitli tedbirler alınabilir:
      Bezli bebeklerde, dışkının genital bölgeyle temasını önlemek için sık sık bez değişikliği yapılmalıdır.
      Kız bebeklerde alt temizliği önden arkaya doğru yapılmalı, tuvalet eğitimi sırasında da temizliğin bu şekilde yapılması öğretilmelidir.
      Bol sıvı alımı sağlanmalıdır.
      Küvette yıkanmamalı, genital bölge temizliğinde tahriş edici olabilecek parfümlü sabunlar kullanılmamalıdır.
      Çok dar olmayan, pamuklu iç çamaşırları tercih edilmelidir.
      Çocuğun sık sık tuvalete gitmesi sağlanmalıdır. Özellikle okul çağındaki kızlar, okulda tuvalete gitmemekte, uzun süre idrarı tutarak enfeksiyonlara zemin hazırlamaktadırlar.

2 yorum:

  1. ne güzel yazmışsınız. Benim şeker kzızm büyürken çok sıkıntı çektik idrar yokundan, bakıcı elinde idi bir dönem. Çeken bilir, ne ateş yapmıştı. Şimdi çok şükür kurtuldu. Yazılarınız çok güzel. Elinize sağlık. Takipçinizim. Bloğuma beklerim
    http://cocugumlaeglenirken.blogspot.com/

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim, çocuklarımız söz konusu olunca hayat duruyor gerçekten. Bloğunuz çok eğlenceli, görüşmek üzere...

      Sil