Grip aşısı tüm soğuk algınlıklarından korumasa
da ciddi enfeksiyon geçirilmesini önlüyor. Bu nedenle Eylül-Ekim aylarında bu
aşıyı yaptırmak önemli. Seneye de Doracık da payına düşeni alacak...
Çocuklarda
kış hastalıkları
Çocuklarda mevsimler hastalıklar açısından
önem taşır. Havaların serinlemesiyle kalabalık ve kapalı alanlarda daha uzun
zaman geçirilmeye başlanması kış hastalıklarının daha kolay yayılmasına neden
olur. Bu hastalıkları tanımak, birbirinden ayırmak ve uygun tedaviyi yapmak
önemlidir. En sık rastlanan hastalıklar soğuk algınlığı, grip, farenjit,
tonsillit, krup ve bronşit gibi genelde solunum sistemini ilgilendiren
hastalıklardır.
Soğuk
algınlığı:
Tüm yaş gruplarında en sık görülen virüslerin
neden olduğu bir hastalıktır. En sık etkenler rhinoviruslar ve
adenoviruslardır. İnsanlardan bulaşması kolay olduğundan kreş ve okul
çocuklarında yaygın olarak görülür. Halsizlik, burun akıntısı, hapşırık ve
öksürük ile başlar. Ateş genellikle çok yükselmez. Astım, sinüzit gibi kronik
hastalığı olan çocuklarda bu hastalıkların aktifleşmesine neden olabilir.
Tedavi semptomatik olmalıdır, istirahat önemlidir. Ateş düşürücüler ve burun
tıkanıklığı için serum fizyolojikli damlalar yeterlidir. Eklenen bakteriyel
hastalık yoksa ve doktoru önerisi olmadan antibiyotik kullanılmamalıdır.
Grip:
İnfluenza virüsun neden olduğu, küçük
çocuklarda ve yaşlılarda ağır seyreden, sistemik semptomlar yapan bir
hastalıktır. Toplu alanlarda kolayca yayılır. Eylül-ekim aylarında yapılan
aşıyla korunma sağlanabilir. Halsizlik, iştahsızlık, ateş, eklem ve kas
ağrıları, baş ağrısı gibi belirtilerle başlar. Boğaz ağrısı, burun akıntısı,
gözlerde yanma ve öksürük ilerleyen günlerde eklenir. Özellikle çocuklarda
karın ağrısı ve ishal ile birlikte olabilir. Tedavisi soğuk algınlığı gibi
semptomatiktir, antibiyotik kullanılmaz, dinlenmek esastır, bulaştırıcılığı da
azaltacağından salgınlar açısından da önleyicidir. Virüs eşyaların yüzeylerinde
de uzun süre canlı kalabildiğinden temizlik ve hijyen korunma da önemlidir.
Farenjit:
Farinks denilen ağız ile soluk borusu
arasındaki bölgenin iltihabıdır, genellikle virüsler etkendir. Boğazda ağrı-yanma, yutma güçlüğü, öksürük ve ateş
gibi belirtiler ile başlar, boyundaki lenf bezlerinde şişme olabilir.
Genellikle virüsler nedeniyle oluştuğu için semptomatik tedavi yeterli olur,
aşırı sıcak ya da soğuk yiyeceklerden uzak durmak gerekir. Doktor tarafından
bakteriyel etken düşünülüyorsa antibiyotik başlanabilir.
Tonsillit:
Bademcik diye bilinen, boğazdaki tonsil
denilen lenf bezlerinin iltihabıdır. Viral ya da bakteriyel kaynaklı olabilir.
Boğazda şişlik-ağrı ve yutma zorluğu şiddetlidir. Bakteriyel kaynaklı olma
ihtimali nedeniyle doktor kontrolü gereklidir. Halka arasında “beta mikrobu” diye
bilinen A grubu beta hemolitik streptokok bakterisi nedeniyle oluşan tonsillit
sonrasında ortaya çıkabilen Akur romatizmal ateş tablosu kalp ve eklemleri
tutan ciddi bir hastalıktır ve antibiyotik tedavisi ile engellenebilir.
Krup:
6 ay-3 yaş arasındaki çocuklarda bahar ve kış
aylarında sık görülen, salgınlar oluşturabilen ve gürültülü bir tablo ile
seyrettiğinden korkutucu olabilen bir hastalıktır. Etkeni parainfluenza
virüstür. Üst solunum yollarında iltihabi reaksiyon ve ses tellerinde ödem
nedeniyle solunum sıkıntısı ve “havlar tarzda” öksürük kliniği ile ortaya
çıkar. Öksürük özellikle geceleri şiddetlenir. Ailenin ve çocuğun sakin olması
önemlidir, temiz hava ve soğuk buhar rahatlama sağlayabilir.
Otit:
Orta kulağın iltihabi hastalığıdır. Üst solunum
yolu hastalıkları ve alerjik hastalıklarla birlikteliği sık görülür. Kulak
ağrısı ateş ve akıntı şikayetleriyle ortaya çıkar. Yakın takiple antibiyotik
kullanmadan geçirilebilir ancak genellikle antibiyotik tedavisi gerekir.
Biriken iltihabı boşaltmak gerekebilir.
Sinüzit:
Yüz kemikleri arasındaki sinüs denilen
boşlukların iltihaplanmasıdır. Genellikle solunum yolu enfeksiyonlarına eşlik
eder. Baş ağrısı, burun tıkanıklığı, geniz akıntısı ile kendini gösterir,
solunum yolu enfeksiyonu 10 günden sonra devam ediyorsa düşünülmelidir. Yeterli
tedavi edilmediğinde ya da yapısal anomali varlığında kronikleşebilir,
görüntüleme yöntemleri ile tanı konulabilir. Anfeksiyonun tam olarak tedavi
edilmesi önemlidir, gerekirse cerrahi yöntemlere başvurulabilir.
Pnömoni:
Zatürre olarak bilinen akciğerlerdeki hava
keselerinin iltihaplanmasıdır. Hayatı tehdit edici bir enfeksiyondur. Çeşitli
etkenlerle oluşabilir. Solunum sıkıntısına sebep olur. Halsizlik, ateş ,
şiddetli öksürük, bulantı-kusma, karın ağrısı belirtileri ile başlar,
ilerledikçe çocuk hızlı soluk alıp vermeye çalışır. Mutlaka doktora başvurmak
gerekir. Etkene göre uygun tedavi ve destek tedavisi uygulanır.
Bronşit:
Bronş adı verilen hava yollarının
iltihaplanmasıdır., tedavi edilmezse pnömoni gelişebilir. Genelde viral
etkenlerle oluşur. Üst solunum yolu enfeksiyonlarından sonra ortaya çıkması
sıktır. Burun akıntısı, öksürük, hafif ateş ile seyreder. Doktor tarafından
tanı konulup tedavi edilmesi gereklidir. Sigara dumanı şikayetleri ve
tekrarlama riskini arttırır.
Çocuklardaki solunum yolu enfeksiyonlarının
birbirinden farklı olduğu göz önünde bulundurulmalı, doktor kontrolü olmadan
gereksiz antibiyotik kullanılmasının faydadan çok zarar getireceği
unutulmamalıdır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder