17 Nisan 2014 Perşembe

Diş perisi

Son zamanlarda bizim için en önemli konulardan biri Dora’nın dişleri… Altı buçuk aylıkken ilk dişini çıkardı, sonrası ardı ardına geldi. Genelde sıkıntısız çıktı dişleri, belki biraz iştahsızlıkla… Diş temizliğini genelde mendiller ve suyla yaptık uzun süre. Yaşına doğru artık diş fırçasını kullanmaya başlamamız gerektiğini düşündüm. İlk diş fırçasını ve macunun daha doğmadan almıştım, R.O.C.S. marka. İlk başlarken ağzını açması için bile çok uğraştım, dişlerini sıktı, fırçayı ısırdı, elimden alıp attı… Zamanla daha başarılı olmaya başladım, fırçalamaya izin veriyor artık. Sadece suyla fırçalıyoruz, gündüz kahvaltıdan sonra annem, gece yatmadan önce ben ya da Ayhan… Artık alıştı, en azından ne olacağını biliyor, yardımcı oluyor, kendi eline alırsa bir iki sürüp sonra ısırıyor… Olsun böyle öğrenek, en azından bir alışkanlık kazanması için önemli…

Bebeklerin ilk dişi çıktığında bir diş hekimi kontrolü öneriliyor. Dora 10 aylıkken alt iki dişinin ortasında bir sararma fark ettim, yıkıldım tabi. Demir damlaları boyar dişleri ama hiç demir kullanmadım Dora’ya, hiç ihtiyacı da olmadı. İdrar yolu enfeksiyonu için kullandığımız antibiyotik aklıma gelmeyince çürük olduğunu düşünerek çok değerli diş hekimim Yusuf Bey’in yanında aldı Dora soluğu. Ben gidemedim, Ayhan ve annem götürdü. Neyse ki antibiyotiğe bağlı boyama olduğunu söyleyerek içimizi rahatlattı, bir süre sonra geçti zaten.
 
 

Dişler her zaman sıkıntı olmuştur bizim için. Benim hassasiyetimin yanında 20 yaş dişlerim yönlerini şaşırıp yatay çıkmaya çalıştıkları için operasyonla alındılar, diş hekimlerinin çekindiği bir operasyon olunca tanışmıştım Dt. Yusuf Atuğ ile… Zor bir operasyondu, sonrası ataklarla benim için de ağır oldu ama sonuç başarılıydı. Daha sonra Ayhan’ın TUS’a cebinde anestezik iğnelerle girmesine neden olan diş problemini de çözünce bizim için çok önemli biri oldu. Artık Dora’nın da diş hekimi, onunla ilgili ilk verdiği haberler güzeldi, umarım hep böyle olur…

Çocuk ağız ve diş sağlığı (Pedodonti)                                                          

Çocukların dişleri niye çürüyor?

Süt dişleri normal dişlere oranla daha çok organik madde içerirler, bu nedenle çürümeye daha yatkınlardır, daha kolay ve hızlı çürürler.

Çocuklar, çürüğün erken döneminde görülebilen soğuk sıcak hassasiyeti ve hafif ağrı gibi sinyalleri zamanında yorumlayamazlar. Olayı ancak dayanılamayacak kadar ağrı olmasında fark ederler ki bu durumda çok geç kalınmış olabilir.

Çocuklar ağız bakımına yetişkinler kadar dikkat edemezler. Çocuğun el becerisi, merakı ve ebeveynin tutumu diş fırçalama alışkanlığını belirler.

Özellikle annelerin sıklıkla yaptığı bir hata da emzik ya da biberonu şeker, reçel vb. gibi gıdalara batırarak çocuklara vermeleri veya uyku aralarında şekerli süt, meyve suyu gibi gıdalara alıştırmalarıdır. Böylece beslenme düzensizliğinden dolayı dişler çürümeye yatkın hale gelir.

Çürük oluşumu engellenebilir mi?

Çürüğü tamamen engelleyebilecek bir aşı ya da ilaç henüz geliştirilemedi. Ancak, çürük sayısını azaltmaya yönelik bazı malzemeler günümüzde kullanılmaktadır, bunlardan birisi; "fissür örtücü" denilen malzemedir. Diş çürükleri genellikle azı ve küçük azı dişlerinin, çiğneyici yüzlerinde bulunan "fissür" adı verilen oluklarda başlar. Bahsettiğimiz malzemeyle olukların üzeri kapatılıp, o bölgeye mikrop, yemek artığı gibi maddelerin sızması engellenerek çürük başlaması önlenir. Bu işlem, 6 yaşından itibaren çıkan kalıcı azı ve küçük azı dişlerine de uygulanabilir.

Çürüğü engellemenin başka bir yolu da dişlerin çürüğe karşı direncini artırmaktır. Dişlere yüzeysel florür uygulanması suretiyle bu direnç kazandırılır.

Süt dişlerinin önemi nedir?

Süt dişlerinin birinci görevi çocuğun düzgün beslenmesini sağlamaktır. Ayrıca konuşmanın düzgün gelişimi de süt dişlerinin varlığına bağlıdır.
Süt dişleri kapladıkları alanı kendilerinin yerine gelecek olan kalıcı diş için korumakta ve kalıcı diş sürerken ona rehberlik yapmaktadırlar.
Süt dişi erken çekildiği zaman bu doğal yer tutuculuk fonksiyonu da ortadan kalkmaktadır.

Süt dişlerindeki çürükler tedavi edilmeli mi?

Tedavi edilmeyen süt dişi çürükleri, ağrı, kötü koku, çiğneme zorluğu, beslenme bozukluğu ve çirkin görüntüye yol açar. Bu dönemdeki tedavi edilmeyen diş bozuklukları, ileride diş çarpıklığı, çene gelişiminde bozukluk ve genel sağlık problemlerine (romatizmadan kalp rahatsızlıklarına kadar) sebep olabilecektir. Dolayısıyla süt dişlerindeki çürükler, "nasıl olsa yerine yenileri gelecek" yanılgısına düşmeden tedavi edilmelidir.

Çocuklarda diş yaralanmaları                  

Çocuklarda dişlerin zarar gördüğü kazalarda zaman kaybetmeden müdahalede bulunulmalıdır. Doğru tanı konması çok önemlidir. Bunun için hekiminiz size, kazanın ne zaman ve nerede olduğunu, darbenin ne taraftan geldiğini, kaza sonrası baygınlık, kusma, hafıza kaybı vb. olup olmadığını soracaktır.  Verilen bilgiler doğrultusunda en doğru tedavi uygulanabilecektir.

Çocuklardaki diş yaralanmaları, bazen kalıcı dişin tamamıyla yuvasından ayrılmasına sebep olabilir. Bu durumda çıkan diş ile birlikte acilen diş hekiminize gitmelisiniz. Bu esnada diş, bir bardak sütün içinde, eğer süt mevcut değilse, temiz bir su içinde muhafaza edilmelidir.

Bebeklerde ağız bakımı                                              

Bebeklerin, en azından ilk dört ay anne sütü ile beslenmeleri ağız çevresindeki yumuşak doku ve kas fonksiyonlarının normal gelişimini sağlayacaktır. Anne sütünün yetersiz olduğu durumlarda fizyolojik başlıklı (damaklı, kesik uçlu) biberon kullanımı gerekir.

Bebekler 1 yaşından itibaren bardak ve kaşıkla beslenmeye alıştırılmalıdır.

Biberonla beslenme en fazla 2 yaşına kadar devam edebilir. Parmak emme, yalancı emzik kullanma gibi alışkanlıklara 2 – 2,5 yaşına kadar izin verilebilir. Eğer parmak emme alışkanlığı mevcutsa, bunun sebebi araştırılarak 3 – 6 yaş arasında bu alışkanlık mutlaka giderilmelidir.

Solunum problemleri, çene gelişmesi üzerine olumsuz etki eder. Burundan değil de, sadece ağızdan soluma durumu mevcutsa (bu durum uykuda daha iyi anlaşılır) muhakkak kulak burun boğaz uzmanına danışılmalıdır.

Çocuklarda diş fırçalama ne zaman başlamalıdır?

Bebek 6-8 aylıkken, (yani ilk dişler ağızda göründüğünde) temizleme işlemi başlamalıdır. Sabah kahvaltısı sonrası ve gece yatmadan önce dişleri (en azından çiğneme yüzeylerini) temiz bir tülbent ya da gazlı bezi ıslatarak silmek, temizlemek yerinde olur.

Diş fırçası kullanımına ise çocuğun arka dişlerinin çıkmasından sonra (ortalama 2,5 - 3 yaşında) başlanması uygundur.

Okul öncesi çocuklarda diş fırçalama için bir teknik uygulatmak çok zordur. Bu yaşlarda önemli olan, çocuğa diş fırçalama alışkanlığı kazandırmaktır. Çocuklar diş fırçalarken çoğu zaman dişlerin görünen ya da kolay ulaşılan yüzlerini fırçalar. Oysa çürüklerin önlenmesi için dişlerin ara yüzleri ve çiğneyici yüzeylerini çok daha iyi temizlemek gerekir. Bu nedenle fırçalamadan sonra Anne-Babanın kontrolü iyi olur.


Çocuklar için nasıl bir diş fırçası seçilmeli?

Çocuğun ağız büyüklüğüne uygun, yumuşak ve naylon kıllardan üretilmiş diş fırçaları kullanılmalıdır. Sert fırçalar dişleri aşındıracağı için kullanımı uygun değildir. Eskimiş bir süpürgeyle süpürme işlemi nasıl yapılamazsa, eski bir fırçayla da dişler fırçalanamaz. Fırça kılları aşınır aşınmaz (Ortalama 6 ay) mutlaka değiştirilmelidir.


Çocuğuma dişlerini günde kaç kez fırçalatmalıyım? 

Sabah kahvaltısı sonrası ve gece yatmadan önce, sadece üçer dakikalık etkili bir fırçalama işlemi yeterlidir. Her iyi alışkanlık gibi diş fırçalama alışkanlığı da çocukluk döneminde kazanılacaktır.

Çocuklarda bazı ağız ve diş problemleri:

1) Diş Gıcırdatma:

Nedenleri
Stres, agresif, takıntı veya sıkılgan kişilik yapıları, anne-babası diş gıcırdatan çocuklar bu alışkanlığa daha eğilimlidir.

Belirtileri
Dişlerde aşınma, uyurken çıkartılan gıcırdatma sesleri, yüz kaslarında ağrı, çene ekleminde problemler, baş ağrısı, dişlerde sallanma ve hassasiyet.

Tedavisi
Öncelikle psikolojik açıdan diş gıcırdatmaya yol açan faktörler ortadan kaldırılmaya çalışılır.
Bu başarılamaz, hastaya takıp çıkartılabilen bir gece plağı yapılır.

2) Parmak Emme:

Nedenleri

Parmak emme küçük yaşlarda sık görülen bir alışkanlıktır. Genellikle dört yaşına kadar kendiliğinden ortadan kalkar. Alışkanlığın sürekli dişlerin çıktığı yaşlarda da sürmesi, bu dişlerde ve damakta yapısal bozukluklara yol açar. Bu bozuklukların nedeni parmağın ön dişlere ve damağa uyguladığı basınçtır. Ortaya çıkan bozukluğun derecesi emmenin süresine, sıklığına, şiddetine ve emme sırasında parmağın pozisyonuna bağlıdır.

Tedavisi
Parmak emmeyi önlemenin en etkili yolu parmak emmeye eğilim gösteren çocuğu emziğe alıştırmaktır. Emziğin hem verdiği zarar daha azdır, hem de daha kolay bırakılabilir.
Tedavinin zamanlaması çok önemlidir. Çocuğun kendisi bu alışkanlıktan kurtulmayı istemedikçe, tedavinin başarıya ulaşması imkansızdır.
Çocuğun çevre baskısına uğramaması ve alay edilmemesi için okul çağından önce bırakması psikolojik yönden çok faydalıdır.
Çocuk baskı altına alınmadan cesaretlendirilerek, ödüllendirilerek pozitif yönlendirilmelidir.
Eğer her şeye rağmen 6 yaşına kadar alışkanlık kırılamamışsa diş hekimine başvurularak profesyonel yardım alınması gereklidir.

3) Emzik

Bebekler için emmek rahatlamanın ve güven içinde hissetmenin en doğal yoludur.
Eğer bebek parmak emme eğilimi gösteriyorsa, derhal emziğe yönlendirilmelidir. Emzik parmak emmeye göre hem daha az zararlıdır; hem de sonraki yaşlarda daha kolay bırakılabilir.
Emzik günün büyük bir bölümünde değil, sadece gerekli olduğunda verilmelidir.
Yapısal bozukluklara yol açmamak için, mümkün olduğu doğal meme yapısındaki emzikler seçilmelidir.
Emziklerin yapısının sağlamlığı her gün kontrol edilmelidir.
Emziğin büyüklüğü ağzın yapısına uygun olmalıdır.

4) Biberon çürüğü

Bebeğimin dişleri sürer sürmez çürüdü. Nedeni ne olabilir?
Bebeklerde bazen dişlerin üzerinde sürer sürmez kahverengi lekeler oluştuğu ya da bu dişlerin kırılıp döküldüğü gözlenir. Aslında bu lekeler diş çürükleridir ve dişler de çürük nedeniyle kırılır. Bu kadar erken bir dönemde çürük oluşmasının nedeni de biberon çürüğü adı verilen çürüklerdir. Bebek beslenmesinde en önemli besin olan anne sütü ya da inek sütü doğal olarak şeker içerir. Gece yatmadan önce ya da uyku sırasında bebek anne sütü ya da biberon emerse süt ağızda birikerek mikropların dişleri çürütmesi için elverişli bir ortam oluşturur. Bu nedenle özellikle gece beslenmesi sonrası dişlerin temizliğine özen gösterilmelidir.

Biberon çürüğünden korunmak için ne yapmak gerekir?
Bebeklerde meydana gelen çürüklerin tedavisi çok güç olduğundan, koruyucu önlemlerin erken dönemde alınması gerekir.

Bunlar nelerdir?

Bebeğinizin gece ağzında biberonla uyuma alışkanlığını önleyin.

Beslendikten sonra uyutmaya çalışın.

Biberondaki süte şeker, bal pekmez gibi tatlandırıcılar ilave etmeyin.

Bebek beslendikten sonra mutlaka su içirin.

İlk dişlerin sürmeye başlamasıyla gece ve sabah beslenmeleri sonrası temiz, ıslak bir tülbent ile dişlerini silerek temizleyin.

Biberon çürüğü önemli midir?
Biberon çürüğü görülen dişler tedavi edilmezse ağrı yapar ve iltihaplanır. İltihaplı ya da ağrıyan dişler bebeğin huzursuzlanmasına ve beslenme düzeninin bozulmasına neden olur. İltihap alttan gelecek kalıcı dişler de etkileyip şekillerinin bozuk olmasına yol açar. Bu dişler çekilmek zorunda kalırsa çocukta konuşma problemleri ortaya çıkabilir.

Biberon emmediği halde bebeğimin dişleri çürüdü sebebi ne olabilir?
Biberonun yanı sıra emziklerin ağlayan bebekleri susturmak amacıyla bal, pekmez, reçel gibi tatlandırıcılara batırılarak verilmesi de biberon çürüklerinin başka bir nedenidir. Bunun yanı sıra, dişler sürdükten sonra oyalanmak amacıyla bebeğin eline verilen karbohidratlı şekerli gıdalar da diş çürüklerine neden olur. Çocuğu bu tür gıdaların yerine elma, havuç gibi besin değeri yüksek; diş temizliğine yardımcı gıdalara yönlendirmek gerekir.


Çocuklarda hangi diş macunu ne kadar kullanılmalıdır?

Bebeklik döneminde ve üç yaşına kadar çocuklarda diş macunu  kullanımı önerilmez. Diş macunu kullanımına üç yaşından sonra başlanmalıdır. Ancak reklamlarda gördüğünüz gibi 3-5 cm. değil, bir leblebi kadar macun fırçalama için yeterli olacaktır.

Diş macunu kullanımına başlandığı dönemde, florürsüz diş macunlarından herhangi biri tercih edilebilir. Önemli olan çocuğun seçilen macunun tadını sevip istek duymasıdır. 6 yaşından sonra florürlü macunlar kullanılmalıdır.

Fırçalama işleminde macundan çok, etkili bir fırçalama işleminin önemli olduğunu unutmamak gerekir.

Çocuk dişlerinde acil durumlar            

Diş ağrısı:
Ağrıyan dişin çevresini temizleyin. Ilık tuzlu su ile gargara yaptırın ve eğer varsa sıkışmış  yiyecek artıklarını diş ipi ile uzaklaştırın. Asla dişin üzerine aspirin ya da benzeri ilaçlar koymayın. Çocuğunuza daha önce de denemiş olduğunuz bir ağrı kesici verin ve en kısa sürede bir diş hekimine götürün.

Isırılmış dil, dudak, yanak:
Yaralı bölgeye buz koyun. Eğer kanama varsa, temiz bir gazlı bez ile hafifçe basınç uygulayın. Kanama 15 dakika içinde durmazsa diş hekiminize başvurun.

Diş Tümüyle Çıkmışsa:
Dişi bulun. Köküne mümkün olduğunca dokunmadan alın. Diş hekimine gidene kadar dişi saklamak için en ideal ortam süttür. Temiz bir kapta sütün içinde koruyarak en kısa sürede diş hekiminize gidin.

Süt veya sürekli dişlere travma:
Hiç zaman kaybetmeden diş hekiminiz ile temasa geçin. Travmalardan sonra her kaybedilen saat oluşan hasarı büyütmektedir.
Yarayı ılık su ile temizleyin. O bölgeye soğuk kompres uygulayın. Varsa kırık diş parçalarını saklayın.

Süt dişleri:
Süt dişleri toplam 20 tanedir.

Süt dişlerinin aralarının açık olması normaldir. Bunun nedeni yerlerine gelecek daimi dişlere yer sağlamaktır.

Süt dişlerinde de çürük oluşabilir. Bu çürüklerinde mutlaka tedavi edilmesi gerekir.

Süt dişleri iltihaplanmış ise önce kanal tedavisi denenmeli, mümkün olmazsa diş çekilmelidir.

Süt dişleri zamanından önce çekilirse, alttan gelen daimi dişe yer kalmaz ve yer darlığı oluşur.

Süt dişlerindeki çürükler; ağrı ile çocuğun çok küçük yaşlarda tanışmasına ve gelecekte bazı fobileri olmasına neden olabilir. Ayrıca bu çürükler süt dişlerinin çok erken kaybına neden olabilir.
 

4 yorum:

  1. Yazıda florürsüz yerine florürlü yazmış olabirmisiniz yanlışlıkla. Çünkü:
    ben üç yaş döneminde florürlü diş macunu kullanımının doğru olmadığını okudum..günlük 1 mikro gram kullanıldığında file florozis görülen vakalar var. 6 yaş üzeri flor takviyesi öneriliyor. O nedenle 3-6 yaş dönemi diş macunlarında florürsüz ifadesi yer alması gerekiyor. Normal içme sularında olan haricinde diğer flor kaynakları(balık , çay gib) 3-6 yaş arsında yeterli geliyor.Türkiye endemik florozis görülen bölgelerden biri .3-6 yaş döneminde diş macunlarında yutma hal göründüğü için önerilmiyor , zeka geriliği yapabilir diye diş hekimimiz uyarıyor.
    Sevgiler.....

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim, çok haklısınız, düzelttim. Arzu edilirse ayrıntılı bilgi: http://saglik.gov.tr/TR/dosya/1-74957/h/yerel-florur-uygulamalari.pdf

      Sil
  2. Merhabalar, bir cocuk dis hekimi yani pedodontist olarak yazinizi çok begendim.

    Fluorur ile ilgili olarak ilave etmek istediklerim var. Amerika Pediatrik dis hekimleri birligi der ki 6 ayliktan itibaren yas araligina uygun florur iceren macunlar kullanilmalidir. Avrupa Pediatric dis hekimligi dernegi ise florur iceren macunlarin 3 yas sonrasi kullanimini onermektedir. Turkiyenin sularinin fluorlu olmadığıni fluprozisin endemik olarak belli bolgelerde olduğunu dusunursek ve yuksek curuk riskinde oldugunu dusunursek 3 yas sonrasi 550 ppm fluoroid iceren macunlar 6 yas sonrasi icin 1200 ppm fluorud iceren macunlarin suruntu seklinde surulerek kullanilmasi uygundur. 3 yas alti bebekler icin r.o.c.s gibi bitkisel esasli macunlar önerilmektedir.

    Ayrıca tum cocuklar ilk disi ciktigi andan itibaren mutlaka bir pedodonti uzmanina muayene olmalidir
    Sevgilerimle

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhaba, verdiğiniz bilgiler ve ilginiz için çok teşekkür ederim. Sevgiler...

      Sil