29 Aralık 2014 Pazartesi

Sevgi ölçüsü

Dora doğmadan önce Arda’yı o kadar çok seviyordum ki başka bir çocuğu o kadar sevebileceğimi düşünmüyordum. Çok sevimli olmasının yanında, sıcakkanlı ve sevecen olması da ona olan sevgimizi arttırıyordu sanki. Dora hayatıma girip, merkeze yerleştikten sonra ona çılgınca düşkün oldum. Her zaman mantıklı hareket etmeye çalışan biri olduğum için Dora’yı bu kadar çok sevmemin nedenlerini düşünüyorum ara ara… Bazen uyumlu bir çocuk olması, huysuzluk yapmaması, ısrarcı, talepkar davranmaması, bazen zekice yaptığı davranışlar, bazen de çok güzel olduğu için çok sevdiğimi sanıyorum. Ama sanırım her anne baba gibi benden bir şeyler taşıdığını fark ettikçe ve ona emek harcadıkça daha fazla seviyorum.

Böyle düşünmemin en önemli sebeplerinden biri gözlemlediğim annelerin huysuzluk yapan küçücük çocuklarına gösterdikleri aşırı tepkiler. “Yaramaz” diye nitelendirdikleri çocuklarına öyle sert davranıyorlar ki, ben dayanamıyorum. Dora’ya sinirlendiğimi hatırlamıyorum, bazen “sen ergenliğe girdiğinde nasıl kavga edeceğiz seninle?” diye düşünüyorum. Hayalimdeki ilişki konuşabildiğimiz, her şeyi paylaşabildiğimiz sakin ve uyumlu bir anne kız ilişkisi. Kendi hayatımda geçirdiğim süreçleri unutmazsam ona karşı daha anlayışlı olabilirmişim gibi hissediyorum. Umarım o da bana güvenir ve iyi bir ilişki kurabiliriz. Onu o kadar çok seviyorum ki, başka çocuğum olsa onun kadar sevebileceğimi düşünmüyorum…

 
Her anne baba çocuğunu çok sevdiğini söyler ve genelde tüm çocuklarını eşit sevdiklerini iddia ederler. Şurası bir gerçek ki çok net bir ayrım yapılmasa da her çocuk değişik ölçüde sevilir. Çocuklar, zekâ, yetenek, güzellik ve sevimlilik bakımından ayrılık gösterirler. Doğuştan gelen bu ayrılıklardan başka, çocukların geliştirdiği kişilik özellikleri de anne babanın hoşuna gider ya da yadırgayabilirler. Sevgi  ayrımı  her zaman görünür nedenlerle  açıklanamaz. Kimi nedenler ana babanın bilinç altında saklıdır. Daha zeki, daha başarılı çocukların daha az sevildiği aileler vardır. Bunun yanında, yaramaz, başarısız ve sevimsiz bir çocuğun annenin babanın gözdesi durumuna geçmesi de olanak içindedir.
Çocuğun benimsenmesinde cinsiyeti, doğumun zamanı, anne ile babanın ilişkisi, önceden istenip istenmediği, kişisel özellikleri gibi pek çok etken önem taşır. Çocukları değişik sevmek, bir yandan onların ayrı özellikler taşımalarından, öte yandan anne baba tutumunu etkileyen bilinçli ya da bilinçsiz nedenlerden ileri gelmektedir.

Ailelerin kendilerini suçlu hissetmeden davranışlarını irdeleyip çocuğun psikolojik gelişimini etkilemeyecek şekilde çözümler bulması en doğru yol olacaktır. Çünkü çocuklar gerçekten sevilip sevilmediklerini çok kolay anlıyorlar…

2 yorum:

  1. Yanıtlar
    1. sabo terlik : sabo terlik, doktor önlüğü : doktor önlüğü, hemşire forması : hemşire forması, sabo terlik : sabo terlik, hemşire sabo terlik : hemşire sabo terlik, erkek sabo terlik : erkek sabo terlik, bayan sabo terlik : bayan sabo terlik, uzun kollu hemşire forması : uzun kollu hemşire forması, tesettürlü hemşire forması : tesettürlü hemşire forması, doktor önlüğü : doktor önlüğü, bayan doktor önlüğü : bayan doktor önlüğü, erkek doktor önlüğü : erkek doktor önlüğü, öğretmen önlüğü : öğretmen önlüğü, öğretmen önlükleri : öğretmen önlükleri, tesettür, doktor önlüğü : doktor önlüğü, hemşire forması : hemşire forması, hemşire forması : hemşire forması, hemşire forması : hemşire forması

      Sil