Çocuğunu sağlıklı beslemeye çalışan her anne gibi ben de
abur cubur diye adlandırılan paketli gıdalara takıntılıyım. Ne yazık ki Dora da
her çocuk gibi bu gıdalara ilgi gösteriyor. İlk iki yıl ambalajlı ürünlerle hiç
tanışmadı, meyve ve pekmez dışında tatlı besin almadı. Herkese ve her şeye
rağmen bunu sağlayabildim. Ama iki yaşından sonra okula başlayınca ne yazık ki
bu gıdaların varlığını öğrendi. Yeri geldi markette gördü sordu, bazen
arkadaşları okula getirdi tattı. Cazip tatları yüzünden onun da ilgisini çekti.
Henüz sadece çikolatayı yiyor düzenli, bana daha masum geldiği için çikolataya
izin veriyorum, arada da kraker. Şekerleme, gofret gibi daha katkılı olanlarla
tanışmış olsa da anlattığım için sağlıklı olmadığını biliyor. Çok alışmadığı
için de ısrarcı olmuyor. Kuru kayısı, üzüm gibi besinler öncelikli favorisi.
Ceviz ve bademi altı aylıktan itibaren her gün düzenli yedi ama artık tercih
etmiyor. Taze meyveler ise her zaman ilk tercihi oluyor, en azından çikolatadan
sonra…
Obezite artık çocuklar için de sağlık sorunu haline geldi.
İyi beslenmediği için kilo sorunu yaşayan birkaç çocukla her gün
karşılaşıyorum. Dora da hiçbir zaman zayıf bir bebek olmadı, büyümesi ve
gelişimi hep iyi düzeydeydi ama artık dört yaşına çok az kaldı. Büyüdüğünde
sağlık ve kilo sorunu yaşamaması için iyi beslenmeyi öğrenmesi gerek. Neyse ki
anlattığımda her şeyi anlayan bir çocuk olduğu için gereksiz itirazları
olmuyor, beslenmeyle ilgili çok sorun yaşamıyoruz. Kilolo olduğu halde demir ve
vitamin eksikliği bulunduğu için sağlık sorunu yaşayan çocukları gördükçe bu
konuyu daha fazla önemsememiz gerektiğini düşünüyorum.
Abur cubur ve obezite
Bisküvi, çikolata, şeker, cips, gofret gibi abur cuburlar
çocukların vazgeçilmezleri arasında. Ancak, hiçbir besleyici değeri olmayan ve
yüksek kalori içeren bu gıdaları, obezitenin baş sorumluları arasında. Sorun
obeziteyle sınırlı kalmıyor, faturada kalp hastalığı, diyabet, alerji, kanser
gibi çok ciddi hastalıklar da var.
Dünya Sağlık Örgütü tarafından “salgın” olarak
nitelendirilen obezite her geçen gün artıyor. Sadece yetişkinlerin değil,
çocukların da giderek şişmanlaması tabloyu kötüleştiriyor. Bunda en önemli
etkenin yanlış beslenme ve hareketsiz yaşam tarzı olduğu çok açık. Çocuklarda
obezitenin artmasındaki en büyük payı ise “abur cubur” sınıfındaki yiyecekler
oluşturuyor. Türkiye’deki çocuklarda obezite oranı da her geçen gün artıyor.
Günümüzde bu oran %25’lere ulaşmış durumda.
Abur cubur diye tanımlanan kolay ve çabuk tüketilen, hiçbir
besleyici değeri olmayan yiyecekler genellikle doymuş veya trans yağ içeren,
vitamin ve minerallerden fakir, lif-posa değeri düşük, raf ömrünün uzatılması
için koruyucu madde içeren tuz ve şeker oranı yüksek yiyeceklerdir. Bu
yiyeceler sık tüketilirse kilo artışına ve obeziteye neden olur. Abur cuburlar, trans ve doymuş yağ
içermesinden dolayı kalp hastalıklarına, genellikle kızartma işlemiyle
yapılması nedeniyle de hem kalp hastalıklarına hem de kansere neden
olabilirler. Aşırı tuz ve şeker tüketim sıklığına bağlı olarak hipertansiyon ve
diyabete, lif-posa içermemesi nedeniyle sindirim rahatsızlıklarına ve çeşitli
kanser türlerine, katkı maddelerinden dolayı da alerjik reaksiyonlara yol
açabilir.
Çocukların yağ hücreleri 0-3 yaş arasında oluşur. Bu dönemde
kilolu olan çocukların ömür boyu kilolu olma riski artar. Abur cuburlardaki
trans yağlar, yağ hücrelerinin oluşmasını artırırken, şeker de hücrelerin
oluşma oranını artırır. Özellikle şeker bağımlılık yaptığından, çocukların
yedikçe yeme istekleri artar. Bu da obezite riskini katlar.
Peki hangi abur-cuburlar daha tehlikeli, hangileri daha
masum ve bunlardan tamamen uzak durmak mı, arada bir tüketmek mi daha doğru? Bu
konuda ailelere çok önemli görevler düşüyor ve çocuklara atıştırmalık olarak
bisküvi, çikolata, cips yerine besleyici ve sağlıklı yiyecekler verilmesi
gerekiyor.
Bu bağlamda Türk Pediatri Kurumunun, ülkemizde 5 yaşın altında
her 4 çocuktan 1’ini tehdit eden aşırı kilo veya obezite ile mücadele için
“Abur cubur yemiyorum, sağlıklı atıştırıyorum” adlı bir bilinçlendirme
kampanyasını başlattığını da hatırlatmakta fayda var. Kampanya ile ebeveynlerin
çocukları için sağlıklı atıştırmalık alternatiflerine yönlendirilmelerinin
hedefleniyor. Kalıcı bir alışkanlık değişimi yaratmak için, yasaklayan değil,
yol gösteren olmak gerektiği vurgulanıyor. Öneriler; Besin Yoğunluğu Endeksinin
dolu/boş kalorileri tanımlamasına göre sınıflandırılıyor. Dolu kalorilerin yani
protein, lif, vitamin ve minerallerin fazla, boş kalori denilen şeker, tuz,
doymuş yağ gibi besin öğelerinin az miktarda içermesi tercih edilmesi
öneriliyor.
Çocuklarınıza sağlıklı abur cuburlar olarak; ceviz, badem,
fındık gibi yağlı tohumlar, kuru kayısı, yaban mersini, kuru üzüm gibi kuru
meyveler, süt, yoğurt, meyveli yoğurt veya kakao oranı yüksek bitter çikolata
(küçük porsiyon olmak şartıyla) verebilirsiniz.
http://www.ntv.com.tr/galeri/saglik/abur-cuburlar-cocugunuza-neler-yapiyor%2cQkTSF8a3pEKSI693bm_qRw
http://www.ntv.com.tr/galeri/saglik/abur-cuburlar-cocugunuza-neler-yapiyor%2cQkTSF8a3pEKSI693bm_qRw