4 Aralık 2011 Pazar

Kadın olmak

Her yerde kadınların erkeklerle eşit olduğunun yüksek sesle söylendiği şu günlerde kadınlarla erkekler arasındaki fizyolojik farklılıkları anlamak önemli, özellikle hamile kalmayı planlarken kadın vücudunda olup biteni bilmek gerekiyor. Benim doktor olmamdaki itici güçlerden biri de bu “vücudumu bilme dürtüsü”ydü. “Bir gün hastalanırsam, vücudumda bir şeyler olması gerektiği gibi çalışmazsa ve bir grup insan kendi dillerinde, benim hakkımda, anlayamadığım şeyler söylemeye başlarsa kötü hissederim” diye düşündüğüm bir dönem yaşadım. Hastalıklı bir düşünce tarzı belki ama işe yaradı. Doktor olmak için motive etti beni.

Kadın fizyolojisi de okuldaki derslerde de ilgimi çekiyordu, menstrual siklus, gebelik, menapoz… Konuya hakim olunca ovulasyon dönemi ve gebelik haftasının hesaplanmasındaki o anlaşılması güç kayma, benim kafamı çok karıştırmadı. Bu ne demek; hangi gün gebe kaldığının bilen bir kadının kafasındaki gebelik haftasıyla doktorunun söylediği gebelik haftası arasındaki iki haftalık fark nerden kaynaklanır? Basitçe şöyle anlatılabilir; ortalama 28 gün süren siklusta 1. gün, regl kanamasının ilk günü olarak belirlenmiş, bu gün yeni bir folikül gelişmeye başlıyor, bu oluşma ihtimali olan bebeğin ilk günü kabul ediliyor, aslında henüz döllenme olmamış, ortada bir bebek yok ama eğer olursa onun gebelik yaşını son regl tarihine göre hesaplamak daha kolay olduğundan ve kesinlik sağladığından daha kabul edilebilir sayılıyor. Düzenli regl olan kadınlarda, 14. gün yumurtlama denilen folikülün overden atılması gerçekleşiyor ve bu gün gerçekleşen cinsel ilişki ile spermle karşılaşan yumurtadan bir embriyo oluşabiliyor. Yani ilk birleşme anında zaten 2 haftalık bir süre geçmiş oluyor. Döngünün tamamlanması ve reglinin geciktiğinin farkedilmesi için de siklusun tamamlanması gerektiğinden olası bir gebeliğin anlaşılması en erken 5. hafta da olabiliyor ve bu ilişkiden yaklaşık 3 hafta sonrasına denk geliyor. İki haftalık fark işte buradan çıkıyor.

Gebelik planlayan bir çok arkadaşıma siklusu ve bu olayları sık sık anlattığım için paylaşmak istedim. Çünkü en gerçekçi plan en fazla ayrıntının bilindiği zaman yapılabiliyor… Bu arada “gebe” kelimesini kaba ve halk ağzı bulan ve “hamile” denilmesi gerektiği için beni uyaran bir yakınıma selam çakıyorum; o dediğin asıl halk ağzı, bunun adı gebedir…


Menstrual Siklus
Bir ayda hangi değişimler yaşanıyor?

Hormonların etkisiyle üreme organlarının her ay geçirdiği değişikliğin tıbbi tanımı Menstrual siklus’tur. Bu değişiklikler hamilelik veya menstrual kanamayla sona erer. Siklusun ortalama süresi ise 28 gündür. Hamilelik gerçekleşmediyse kanamanın oluşmasıyla yeni bir siklus başlar.
1. gün: Kanamanın başladığı ilk gün, siklusun 1. Günü kabul ediliyor.
1-14 gün: Östrojen fazı olarak da adlandırılan bu dönemde beyindeki hipofiz bezinden FHS adı verilen bir hormon salgılanıyor, bu hormon yumurtalıklardan östrojen (kadınlık hormonu) üretimini uyarıyor.
2-5 gün: Rahmin iç tabakası dökülüyor ve kanama giderek azalıyor.
6. gün: Kanamanın bittiği bugün yumurtalıklarda folikül adı verilen kesecikle içinde yumurta gelişmeye başlar ve rahmin endometrium adı verilen iç tabakası giderek kalınlaşır.
7-12 gün: Yumurtayı içinde bulunduran kesecikler büyür ve östrojen üretimi devam eder.
13-14 gün: Bu günlerde ovulasyon (yumurtma) gerçekleşir. Bu dönemde cinsel ilişkide bulunulursa gebelik  gerçekleşebilir. Ovulasyon sırasında kasık ağrısı ve hafif bir kanama görülebilir, bu günlerde vücut ısısı artabilir.
15-18 gün: Yumurtalıklardan salınan yumurta, tüpler aracılığı ile rahme gelir. Bu arada östrojen düzeyi düşer ve yumurtalıklardan progesteron adı verilen hormon  salınmaya başlar.
19-20 gün: Rahim gebeliğe hazırdır. Premenstrual sendoroma ait yakınmalar bu dönemde başlar.
21-28 gün: Endometriumdaki bezler büyür ve kan damarları artar.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder