8 Temmuz 2013 Pazartesi

Yarı yaş

Önemli bir dönemece geldik, yarı yaşımız bitti. Ben kızıma iyice alıştım, ondan “biz” diye bahsetmek hoşuma gidiyor. Artık günlerin onunla geçmesinin bir alternatifi yok, onsuz olunca hemen özlemeye başlıyorum. Bunda Dora’nın da artık beni iyice tanımasının ve coşkulu sevgi gösterilerinin de payı var elbette.

Gün geçtikçe daha fazla iletişim kurmaya başladı. Sabah uyandığında kendi kendine mırıldanırken ben görünce yüzünde kocaman bir gülümseme beliriyor, sonra heyecanlanıyor, kollarını, bacakları hızlı hızlı hareket ettirmeye başlıyor. Saat kaç olursa olsun günün iyi başlaması için yeterli oluyor bu durum zaten. Kucağıma alıyorum, önce sarılıyor, sonra etrafı incelemeye başlıyor, yeni bir gün ve öğrenecek birçok şey…

Gelişimi hızla ilerliyor, dönmediği için sabırsızlanıyordum, ayın ortasında sırtüstü yatarken yüzüstü dönmeye başladı, artık tutamıyorum. Bıraktığım anda dönmüş oluyor. Destekle daha rahat oturabiliyor, kısa süreli desteksiz duruyor ama henüz dengesini sağlayamıyor. Artık ayaklarını kolayca ağzına götürebiliyor ve bundan büyük zevk alıyor. Oyuncaklarına uzanmaya başlamıştı, şimdi istediği oyuncağı gözüne kestiriyor, uzanıp tutuyor, ağzına götürüyor, sıkılınca da hızla atabiliyor. Hala en favori oyuncağı benim, yatağında elinde bir şeyleri incelerken beni gördüğünde elindekini atıp bana kocaman gülümsemesi içimi eritiyor. Odadan çıkarken arkamdan beni görebilmek için kendini öyle zorluyor ki bırakmaya korkuyorum.

Artık sevgisini daha açık gösterebiliyor, bun kolayca hissediyorum. Kollarını boynuma sarması, yüzünü göğsüme bastırması, bana sokulması, elimi tutması, yüzüme dokunmaya çalışması o kadar mutluluk verici ki. Artık güçlenmeye de başladı, parmaklarını tenime geçirirse ya da saçımı tutarsa canımı acıtabiliyor. Anneanneyi, dedeyi görünce tanıyabiliyor, gülümseyip kollarını bacaklarını sallamaya başlıyor ama Ayhan’ı görünce gösterdiği mutluluk bir başka oluyor. Sabah gittiğinde de gözleri kapıda kalıyor, neyse ki çabuk unutuyor. Yine de hala favori benim…

Son on gündük ek gıdalara geçiş en önemli gündemimiz. Henüz sadece tatma aşamasında. İlk denemede istemiyor ama bir iki defadan sonra alışabiliyor. Kaşığı sevmemişti, yavaş yavaş kabul ediyor. Henüz pütürlü besinleri yutamıyor, meyve püreleri tamamen yumuşamışsa severek yiyebiliyor. İlk denemede sevmediği yoğurt şu sıralar favorisi, her gün ona devam sütünden taze yoğurt mayalıyorum, bir kaseyi bitiriyor. Kabul etmesi için bekliyorum, zorlamadan tekrar tekrar denemeyi planlıyorum.

Gün geçtikçe birbirimizi daha iyi tanıyoruz, büyüdükçe onunla zaman geçirmek daha keyifli hale geliyor. Şükrederek yaşıyorum. Şimdiden çalışmaya başlayıp ondan ayrı kalacağım günlerin sıkıntısını hissediyorum. Çok takılmamaya çalışıyorum, önümüzde birlikte geçireceğimiz ilk tatilimiz var, ona odaklanıp hazırlıkları yapıyorum. güzel günlerin bizi beklediğini umuyorum…

Altıncı ay aşılarını da oldu. Artık aşıları benim için daha zor. Bana gülüp oyunlar yaparken birden canı acıyor, yüzüme hayal kırıklığına uğramış gibi öyle kötü bakıyor ki, çok üzülüyorum. Sanki yardım ister gibi bir hali oluyor, ya da bana öyle geliyor. Bu ay üç iğne; karma, pnömokok, hepatit B ve bir de ağızdan OPV var, biraz zorlayıcı oluyor. Kızamık yapılmıyor artık, salgın nedeniyle bir süre altıncı aya çekilmişti, zaten güvenli de değildi. 9. ayda MMR yapılacak, üç ay kızamık için koruması yok ve salgın var, dikkatli olmak zorundayım, bu konuda endişeliyim, bakalım nasıl geçecek…

6.ay bebek gelişimi
Bu ayın sonunda yarı yaşını tamamlamış olan bebek hayatının en heyecanlı günlerini yaşamakta. Bu sıralarda her bebek geçici olarak farklı şeylere odaklanır. Kimi bebek emeklemeye odaklanırken; bir diğeri ses çıkarmaya yoğunlaşabilir; bir başka bebek ise dakikalarca elindeki oyuncağı incelemek isteyebilir. İlerleyen haftalarda bebeğin tüm ilgisi bir faaliyetten diğerine kayıp duracaktır. Kimsenin hareket etmenin inceliklerini bebeğe öğretmesine gerek yoktur. İçinden gelen merakla her şeyi kendi araştırıp bulmak ve bağımsızlık dürtüsü geliştikçe, her şeyi kendi yapmak isteyecektir. Bu ay bebekler emeklemeye başlayabilir, ancak elleri ve dizleri üzerinde durmaya henüz hazır değildir. Öne doğru gidemeden arkaya doğru gidebilir. Ara sıra değişik teknikler de deneyebilir, onun için önemli olan şimdilik bir noktadan diğerine gidebilmektir.

Bebeğin kuvvetinin çoğu hala kollarındadır. Altı aylık çocuğun kol ve bacak kaslarını güçlendirmek için şınav hareketi yaptığını fark edilebilir. Yüzükoyun halden sırtüstüne doğru dönebildiği için yuvarlanmak da onun için eğlenceli oyunlardan birisidir. Altıncı ayın sonunda, birçok bebek tek başına oturabilir, ancak çoğu bebek bu dönemde sadece destekle oturabilir. Eğer oturma pozisyonunda ileri-geri veya yanlara düşüyorsa henüz desteksiz oturmaya hazır değil demektir.

Bebekler ayağa kalkmak için çok büyük bir istek duyduğundan, bu dönemde kaza riski çok fazladır. Dikkatini çeken nesnelere uzanma isteği, bazen oturduğu yerden düşmesine neden olabilir. Emniyetine özen göstermek ve çok dikkatli olmak kazaları önlemek açısından önemlidir. Bebek artık daha hareketli olduğundan, oyun oynadığı alanları da güvenli hale getirmek gerekir. Merdiven başına kapı takmak ve kaloriferleri saklamak en önemli güvenlik önlemleri olmakla beraber, sehpa ve kitaplıkların kenarlarına da plastik koruyucu koymak uygun olabilir.

Artık bebek zaman zaman da olsa kendi yemeğiyle başa çıkmayı becerebildiğinden, yemek yemek onun için hayli ilginç bir faaliyete dönüşecektir. Örneğin bir parça muzu ağzına götürebilir veya yemek kaşığı ile oynayabilir. Ağzına aldığı parçalar boğazına kaçıyorsa daha hazır değil demektir, bir iki hafta daha beklemek gerekir. Bebek yemeğin sadece tadına bakmak değil, onu avuçlamak, parçalamak ve onunla oynamak ister. Bu dönemde temiz ve düzenli olması beklenmemeli, ortam sık sık kirlenecek ve temizlemek gerekecektir.  Temizliği kolaylaştırmak için mama sandalyesinin altına örtü atılabilir.

Bebekler değişik gıdalar aldıkça farklı besinlerden farklı vitaminler alır ve vücudunun ihtiyacı olan süt miktarı azalmaya başlar. Anne sütü ile beslenen bebek süt alımını kendi kendine azaltacaktır. Formül süt alan bebeğin ise biraz yardıma ihtiyacı olabilir.

Bebek uzanma, tutma ve kavramada artık daha başarılıdır, ancak tuttuklarını çabucak bırakır. Oyuncaklarını bir elinden diğerine aktarabilir. Bu dönemde küçük parçalar çok hoşuna gider. Onları tutmaya çalışır ancak tüm elini kullandığından başarılı olamaz, henüz parmaklarını kullanamaz. Ancak büyük nesneleri başarıyla kavrar ve bazen elinde iki ayrı nesne tutup birbiriyle kıyaslar. Bu ayın sonunda, eğer daha önce birilerini yaparken izlemişse, kendisi de bir küpü diğerinin üzerine koyabilir.

Bebek eline geçen her şeyi sallar ve bazılarının ses çıkarıp bazılarının çıkarmadığını anlayabilir. Oyuncakları birbirine çarpar veya yere fırlatır, sonra da çıkardığı sesleri dinler. Hem çıkardığı sesleri dinlemek, hem de her seferinde aynı sesleri çıkarıp çıkarmadığını anlamak için onları tekrar tekrar yere atar. Bu alıştırmaların sonunda elinin değil oyuncakların ses çıkardığını öğrenecektir. Oyuncakların hemen ses çıkarmamasına veya elinden alınmasına sinirlenir. Şekil değiştiren oyuncaklar çok ilgisini çeker. Onların canlı veya cansız olduğunu anlayamaz, bu yüzden konuşmaya çalışır. Artık sessiz harflerin çoğunu çıkartabiliyor ve değişebilen ruh halini göstermeyi öğreniyordur. Her ne kadar sadece mutluluk ve sıkıntısını gösterebilse de diğer hislerini de anlatmaya çabalar. Duyduğu ses tonlarından konuşmaları anlamaya çalışır ve seslerin kızgın, sakin veya onaylayıcı olanlarına değişik yüz ifadeleriyle tepki verir. Bebek pasif olarak kelime hazinesini geliştirmektedir, yani bu kelimeleri söyleyemese bile anlamlarını bilir. Ay sonunda adını söylediğiniz birkaç nesneyi gözleriyle işaret edebilir.

Bu ay ayrıca ruh halinin de ani değişim gösterdiği bir dönemdir. Bazen hoşlanmadığı bir duruma sinirlenebilir, ancak ilgisi başka bir yöne çekildiğinde hemen sakinleşebilir. Bu durum birkaç ay daha devam eder ve daha sonra bebek yavaş yavaş hislerini kontrol altına almayı öğrenir. Ancak ondan henüz çok fazla bir şey beklenmemeli. Bu durum en azından ana okul dönemine kadar devam eder.

Anne odadan çıktığında bebek takip edemez, ancak evin başka bir yerinde çıkardığı seslerden yakınlarda olduğunu bilir ve dikkatini çekmek için sık sık sesler çıkartır, anneden de tepki vermesini bekler. Annenin yüzü artık onun için çok şey ifade etmektedir. Her açıdan yüzünü incelemeye ve her fırsatta dokunmaya çabalar; parmaklarını gözlerine, burnuna ve ağzına koymaya çalışır; saçlarını kulaklarını çeker. Bu hareketlerle annesini iyice tanımaya çalışmakta ve ondan farklı bir insan olduğunu kavramaktadır.

Bebek artık herkese gülmez, sadece yanında olmaktan hoşlandığı kişilerle oyun oynar. Oyun oynadığı kişi aniden giderse ağlar. Birinci yarı yılın sonunda, bazı ebeveynler çocukları karşılaştırma eğilimi gösterir. Eğer bebek hareketliyse, biri mutlaka çıkıp onun erken yürüyeceğini söyler. İşin doğrusu bebek, kendini hazır hissettiğinde yürüyecektir, bu, "erken" ya da "geç" olabilir. Önemli olan bebeğin kendini hazır hissetmesidir.

2 yorum:

  1. Ya varya sanki Kuzeyimi okudum. Gözlerim dolu dolu, yüzümde gülen bir ifade... Ellerine sağlik canim.

    YanıtlaSil
  2. Canım benim, Dora'nın Kuzey'e yakın büyümesini isterdim çok. İkinizi de kocaman öpüyorum.

    YanıtlaSil