1 Kasım 2014 Cumartesi

Kelime hazinesi

İlk yıl bebeklerin çok hızlı gelişim gösterdikleri bilinen bir gerçek, koyduğumuz yerde kalan kuzucuklar, konuşmaya, yürümeye çalışan küçük insanlara dönüşüyorlar. Ama ikinci yıl da gelişim açısından hiç fena sayılmaz. Her gün gördüğümüz için biz fark edemiyoruz ama iyi ki fotoğraflar, videolar var. Dora’nın yaşından sonraki videolarına baktım da minicik bir bebekten yavaş yavaş çocuğa dönüşmüş bu yıl.

Büyüdükçe algısı arttığından birlikte vakit geçirmek de gitgide daha keyifli bir hal alıyor. Artık derdini anlatacak kadar konuştuğu için o çok mutlu, onu derdini anlatırken izlemek bize de ayrı bir keyif veriyor. Çocukların konuşabildiklerinden daha hızlı düşünebildikleri bir gerçek. Anlatmak istediği çok şey olduğunu farkediyorum, bazen kelimeleri yetmiyor, el kol işaretleri de devreye giriyor ve izlemesi çok eğlenceli oluyor. Bazen de bize göre anlamı olmayan ama Dora için gayet anlamlı seslerle uzun uzun cümleler kuruyor. En komiği, oldukça düzgün “Atatürk”, “ambulans”, “peçete”, "mandalina" gibi kelimeleri söyleyebilmesine rağmen adını söylemiyor. Ailede herkesin, dedesinin, anneannesinin bile adını bildiği halde kendinden “bebe” diye bahsediyor. Adını beğenmediğin bile düşünmeye başladım.

 
Bebekler 12 aylık olduklarında artık sese dönmekte, ismini tanımakta, "hayır" ya da "yapma" uyarısını anlamakta, sesleri taklit etmekte, anlamlı olarak ürettiği ilk sözcüklerini söylemektedir. Ancak doğduğu andan itibaren içine doğduğu dili ve o dile ait konuşma seslerini öğrenen bebeğin öğreneceği daha çok şey bulunmaktadır. Bu dönemde bebeğin dil ve iletişim becerileri hızlı bir gelişim göstermektedir. Daha karmaşık olan dil yapılarını kullanmaya başlar. Daha karmaşık olan komutları izleyebilir, ihtiyacı olan ya da istediği şeyleri dile getirebilir.

12-18 ayda, çocuğun söylediği anlamlı sözcüklerde artış görülür, söyleyebildiğinden daha fazla sözcük anlar. Ses tonunda sanki biriyle konuşuyormuş gibi birtakım iniş-çıkış yaparak, yüksek sesle, anlaşılmaz ifadelerle hiç durmadan konuşur. El-kol hareketleri ile birlikte söylenen basit yönerge ve sözleri anlar ("bana bak", "ver" gibi) ve yetişkinlerin söylediklerini taklit eder. Sık kullanılan günlük nesnelerden istenileni verir.

18-24 ay arasında, 50 kadar sözcüğü anlar, kendi bedeninde en az üç vücud bölümünü gösterir, şarkılardan hoşlanır ve şarkı söylemeye çalışır.

 
24-30 aylar arasında, artık "bir" sayı kavramını anlar. Sık kullanılan nesnelerin işlevlerini ve bir işin nasıl yapıldığını işaretlerle gösterir. İçinde/yanında/üstünde gibi kavramları anlar. Konuşması giderek anlaşılır hale gelir, kendisiyle konuşulduğunda dikkatle dinler. İki yada daha çok kelimeyi bir araya getirerek basit cümleler kurar. Çevresindeki insanların ve resimlerin isimlerini söyler. Kendinden söz ederken ismini kullanır. İstenildiğinde vücud bölümlerinden 6 tanesini gösterebilir ve sözcükleri tekrar eder, tanıdık nesneleri isimlendirir ve verir.

30-36 ayda, basit iki/üç yada giderek karmaşıklaşan eylem içeren komutları yerine getirir. "ben, beni, bana" zamirlerini doğru kullanır, “ne, kim, nerede" sorularını sıkça sorar, “niçin, neden" sorularına neden göstererek uygun yanıt verir. Konuşması sırasında ses tonunu değiştirir. Sorulduğunda adını, soyadını, cinsiyetini ve yaşını söyler. Sevdiği öyküleri defalarca dinlemekten keyif alır. 10'a kadar ezbere sayar. Başkalarıyla basit içerikli konuşmalara katılır, konuşma seslerinin çoğunu doğru üretmeye başlar ve konuşma anlaşılırlığı artar.

Dil ve konuşma gelişimine destek olmak için konuşmanın bol olduğu ortam hazırlanmalıdır. Sohbet ederken yada konuşurken yüz yüze olmak önemlidir. Eğer işaretler ile kendini ifade ederse ona anlaşıldığını göstermek gerekir. Bu dönemde söyleyebildiği sözcüklerde telaffuz hataları yapabilir. Hatalı, yanlış söylediği sözcükleri düzeltmek yerine, istediği gibi söylemesine izin verip; yeri geldikçe doğrusunu tekrar etmek uygun olacaktır. Çocukların bebeksi konuşma tarzları sevimli gelse de, asla çocuğun konuştuğu, bebeksi konuşma tarzıyla konuşulmamalı, o sözcüğü nasıl söylerse söylesin her zaman sözcüğün doğrusu kullanılmalıdır.
 
Çocuklar soru sorduklarında öğrenmeye açıktırlar. Sordukları sorular asla cevapsız bırakılmamalı yada gelişi güzel cevaplar verilmemelidir. İhtiyacı olan bilgileri ona vermek gerekir. Çocukla beraber oyun oynarken basit ve kısa cümleler kurarak konuşmak, onun da konuşması için teşvik etmek, konuşma girişimi olumlu karşılayıp desteklemek yerinde olacaktır.

Ancak çocuk, 12. ayda; konuşma seslerini (öpücük, dil şıklatma) taklit etmiyor, isteklerini elde etmek için ağlama dışında ses çıkartmıyor, baba/mama gibi en az bir sözcük söylemiyorsa, 18. ayda; aile üyelerini tanıyıp gösteremiyorsa, güle güle yap/ al-ver gibi basit komutlara uymuyorsa, 24. ayda; kendisine söylenen farklı 50 sözcüğü anlamıyor, anne-baba gibi aile üyelerinin veya evde beslenen hayvanların isimleri dışında en az 4 farklı sözcük söylemiyorsa, 36. ayda; söylediklerinin en az %50 si aile üyeleri dışındaki bireylerce anlaşılamıyor, en az üç sözcükten oluşan cümleler kuramıyorsa, geçmişte olan olaylar hakkında konuşamıyorsa, basit sorulara yanıt veremiyor, iki aşamalı basit komutları yerine getiremiyorsa, dil ve konuşma gelişimini olumsuz etkileyen faktörlerin olabileceği düşünülerek uzman dil ve konuşma terapistine başvurulmalıdır.

Dora'nın kelime hazinesi (22 ay): anne, baba, bebe (kendisi), anane, dede, abi, Ece (tüm teyzelere), Allah, Atatürk, Nana (sevgili zürafamız), mimi (Minie Mause), ayıcık, canım, amca, âmin, mama, bebek, panda, çiçek, küçük, büyük, park, bıcı bıcı, cici, ababa (araba), temam (tamam), te (evet, tamam), mama, erik, portakal, mandalina, peçete, ambulans, pat, polis, pepe, gel, git, kalk, çek, aç, kapat, tut, al, ver, gir, çık, açayım, böcek, at, var, yok, ön, arka, bitti, alo, annemin, benim, annem (iyelik eklerini kullanıyor) pembe, mor, su, hoppa (kucağına al), bitti, düş (düştü), mav (kedi), gak gak (tüm kuşlar), mee (kuzu), moo(inek), çeçe (çikolata), bir, iki, üç, panda, acı, arka arkaya, ebe (oyundaki), pasta, çiş, kaka...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder