28 Kasım 2014 Cuma

Okul yolu

Aslında bildiğim ve önerdiğim, çocukların üç yaşına kadar anneleriyle zaman geçirmeleri ve ancak üç yaşından sonra ev dışında sosyalleşmelerini sağlayacak okul gibi ortamlara katılmalarının doğru olduğuydu. Ne yazık ki şartlar her zaman doğruları uygulamak için mümkün olmuyor. Dora dokuz aylık olduğunda ben çalışma hayatına döndüm. O dönemden itibaren onunla annem ilgileniyor. Bizim evde baş başa olduklarında annem tüm ilgisini Dora’ya veriyor, zaten daha çok bakımıyla ilgileniyor, uygun zamanlarda da gelişimi için aktiviteler yapıyordu. Bu durum tabi ki onun için zor oldu. Hem Dora büyüdüğünden hem de Arda okula başladığı için eve daha erken geldiğinden bu yıl annem Dora’yı kendi evine götürmeye başladı. Babam ve Arda da olunca kalabalık ortamda zaman geçirmesi bir açıdan iyiyken diğer açıdan sıkıntılar olmaya da başladı. Bir kere babamın hayatını Dora’ya göre düzenlemek zor, televizyon izlemeyi seviyor. Dora henüz ilgi göstermese de bu şekilde devam ederse alışacak. Arda’nın varlığı “kardeş” duygusu hissetmesi açısından çok güzel ama onu izleyip taklit etmeye çalıştığı için daha “büyük” bir çocuk karakterine bürünmeye başladı. Bir de tabi annemin sadece Dora’yla bu üçüncü kışı, öncesinde de üç yıl Arda’yla ilgilendiğinden artık kendine vakit ayırması gereken zamanlar çoktan geldi.

 
Bakıcı her zaman bizim kafamızda alternatifti. Dora yeni doğduğunda gerçekleştirmek için denemelerimiz de oldu ama bir türlü güveneceğimiz, içimize sinecek birini bulamadık. Eksikliğini çok hissettiğim doğru. Özel bir plan yapmamız gereken her akşam annemden rica etmek onu olmasa da bizi hep endişelendirdi. Zaten tüm gün yorulduğu için geceleri onu rahat bırakmamız gerektiğini düşündük. Artık Dora bu kadar büyüdükten sonra da düzenini bakıcı yönünde değiştirmek mantıklı olmayacaktır.

Kafamda tüm bileşenleri bir araya getirdiğimde Dora’nın kreşe başlaması en uygun karar oluyor şimdi. Yazın annemler yazlığa gittiğinde de onlarla gitmek zorunda kalmamalı, geçen yıl sıkıntılı oldu, hepimiz için... Annem tabi ki henüz çok küçük olduğunu düşünüyor, ona kıyamıyor. Objektif olarak değerlendirmek için oyun grubumuza gittiğimizde Dora’yı daha serbest bıraktım son haftalarda. Zaten bu aralar biraz daha aktif, öğretmenin söylediğini hemen üzerine alınıyor ve yapmaya çalışıyor. O beni bırakmayan Dora gitti, artık kendi başına hareket ediyor, çok güzel komut alıyor. Oradaki öğretmenlerin fikri de yalnız gruba geçebileceği yönünde ama ne yazık ki Gymboree’de tam gün devam etme şansı olmadığından okul değiştirmemiz gerekecek...

Dora’nın yalnız sosyal ortama girebileceğine de karar verdikten sonra en önemli konu olan okul seçimine geldi sıra. İlkokul seçimi için çok daha fazla kriter olmasına rağmen kreş grubunda, ne yazık ki, fazla irdeleyemediğimizi fark etmem kafamı soru işaretleriyle doldurdu. Bir kere çok fazla seçenek yok. Eve yakın olması bu yaşta önemli, yaz okulu olmalı, biraz da kurumsal bir yer olmasını istiyorum tabi. Özel okulların ana sınıfı grupları 36 aydan itibaren aldıkları için öyle bir şansım da kalmayınca yazın çevremizdeki kreşlerin listesini yapıp dolaşmıştım. Aklıma yatan bir tanesi ve yeni fark ettiğim diğeriyle görüşme için Dora’yı ve annemi de yanımda götürmeye karar verdim.

 
İlk görüşmedeki kriterlerim arasında mekanın büyüklüğü ve bahçesinin olması, yaş gruplarına göre sınıfların ayrılması, yemeklerin günlük aynı yerde pişmesi, temizlik gibi temel şeyler vardı. Üç yaşına kadar akademik eğitim açısından pek bir beklentim yok aslında. Tek istediğim sağlıklı bir ortamda yaşıtlarıyla iyi vakit geçirmesi... Annem ve Dora’yla gittiğimiz ikinci görüşmede özellikle Dora’nın tepkisi önemliydi benim için. Tabi bir de annemin ayrıtılar için fikirleri.

Dora her iki okulda da ona ilgi gösteren öğretmenle birlikte yaşıtı olan sınıfların dersine katıldı. Sorun çıkarma bir tarafa ayrılmak istemedi. Aktivitelere katıldı, sevdiğini, yeniden gelmek istediğini söyledi. Annemle daha ayrıntılı konuşunca, aslında benim daha sıcak baktığım okulda Dora’nın yaş grubunda az öğrenci olduğunu, ders bitince sınıfa portatif yataklar konup yine aynı yerde uyuduklarını, ders sırasında yatakların üst üste sınıfın bir köşesine istiflendiğini gördük. Ayrıca okulun sahibi olan, Dora’ya çok sıcak davranan ve dürüst olduğunu düşündüğüm hanımefendi yemeklerde taze meyve suyu vermeyi denediklerini ama çocukların alışkın olmadıkları için sevmediklerini, bu nedenle artık hazır meyve suyu verdiklerini söyledi. Ağlamak istedim, aklıma fast food gıdayla ana okulunun gezisinde tanışan küçük kuzenim ve amcamın tepkisi geldi. Tüm iyi hislerime rağmen kaçarak uzaklaştım. Evet ben de çok sağlıklı beslenmiyorum, yine de Dora için iyi şeyler yapmaya çalışıyorum ama hazır meyve suyu hassas noktam, zehir gibi geliyor. Alışıp sevmesini kabul edemem. Ayrıca alt değiştirme konusunda da bir netlik sağlayamayan kurum sahibi “gerekirse ben bile değiştiririm” diyerek beni benden aldı...

 
İkinci okul yönetimi daha profesyoneldi. Zaten İstanbul’un ilk anaokulu olduklarını söyledi. Daha sistematik çalışıyorlar. En azından diğer okulda kafamı karıştıran uyuma odası hazır meyve suyu, alt değiştirme bölümü gibi sorunları yoktu. 24 aydan itibaren çocuk kabul ediyorlar ve yaz okulları var. Bahçesi diğer okula göre daha küçüktü ama artıları ve eksileri birlikte değerlendirince kararımı verdim.

Yeni bir fikir, alternatif bir okul ya da değişiklik olmazsa iki yaş doğum gününden sonra kızım okullu oluyor. Kreş için bu kadar kafam karıştıysa ilkokulu düşünmek bile istemiyorum. Aslında düşünmeye çok erken başladım ama karar verme kısmı çok zormuş gerçekten. Bu basamağı başarıyla atlatırsak bu yaz ilkokul için görüşmelere başlayayım diyorum...

Okul seçimi
Okul öncesi eğitim kurumu seçimi sırasında sorulması gereken sorular;
Benimsedikleri özel bir eğitim sistemi var mı?
Eğitim materyalleri yeterli mi? Eğitim materyalleri ve oyuncaklar tahta, kumaş, keçe gibi sağlıklı malzemelerden mi yapılmış yoksa plastik oyuncaklar mı ağırlıkta?
Çocuğun sosyal alanını destekleyecek spor ve sanat dersleri yeterli mi? Bu dersleri veren kişilerin eğitimleri uygun mu?
Sınıf içindeki öğretmenlerin eğitimi ne düzeyde?
Okulun psikoloğu çocukları ne sıklıkla gözlemliyor?
Okul gezilerinde çocuklara kimler refakat ediyor?
Çocuk sayısı ile öğretmen sayısı orantılı mı?
Yabancı dil dersini veren eğitimcinin uyruğu nedir?
Tuvalet eğitimi veriyorlar mı?
Yemek okulda mı hazırlanıyor, dışarıdan mı geliyor?
Veli profili nasıl?
Güvenliği nasıl sağlıyorlar?
Okul servis hizmetini bir şirket mi yoksa bireyler mi üstleniyor?
 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder