Çok
keyifli bir ay daha geçti, Doralata artık sekiz aylık oldu. Onunla zaman
geçirmek daha da keyifli hale geldi. Tepkileri daha anlamlı, daha rahat
iletişim kurabiliyor ve bu aralar çok mutlu, sürekli gülüyor ve her şeye
heyecanlanıyor. Onunla geçen her güne şükreder hale geldim. Çünkü onunla geçirdiğim
günler artık az kaldı, bir süre sonra sadece akşamları ve hafta sonları
görüşebileceğiz. Bunun olması gerektiğini düşünüyorum ama Dora’yla ilgili
kaçıracaklarım ben çok üzüyor.
Bu
ay biraz daha yakınız birbirimize, bana sevgisini göstermesi ve anlayışı da çok
arttı. Yüzümü tutup öpmeye çalışması artarak devam ediyor ve daha başarılı
oluyor artık. Biraz daha söylediklerimi anlamaya başladı, algısı çok açık bir
bebek ve kolay kabul ediyor. Dokunmaktan, sarılmaktan, birlikte olmaktan çok
hoşlanıyor. Tek sıkıntımız saniyeler için bile olsa odada yalnız kalaktan
hoşlanmıyor. Ama bu durum sabahlar için geçerli değil, sabah uyandıktan sonra
yatağında oyalanabiliyor, ta ki ben onu almaya gidene kadar. Günün ilk
karşılaşmasından sonra bir daha yalnız kalamıyor.
Akşam
21’de sütünü içip yatıyor, sabah 8 gibi ben uyanıyorum. Yumurtasını makineye
koyup Ayhan’a kahvaltı hazırlıyorum. Sonra Doralata’nın odasına gidiyorum, o
ana kadar mırıltılarını duyuyorum ama odaya girmiyorum. Coşkulu bir günaydından
sonra günümüz başlıyor. Temizlenmesi, kahvaltısı, biraz oyun, balkon keyfi,
bizim yatağımızda boğuşma, ki buna bayılıyor, sonra biraz uyku, anneanne gelmiş
oluyor. Gün içinde belki dışarı çıkabiliyoruz, özellikle sitenin havuzuna ve
kafesine bayılıyor. Tabi şimdilik sadece izlemeye. Annemle zaman geçirmekten de
çok hoşlanıyor. Beslenmesi çeşitlendi ama hala tatlı olmayan şeyleri pek
severek yemiyor. Çorba, meyve, yoğurt, muhallebiyi sıraya koyuyoruz. Akşam 18
gibi Ayhan geliyor, onu görünce de çok mutlu oluyor, birlikte oynuyorlar. Sonra
banyo ve uyku… Dört aylık olduğundan beri geceleri uyanmıyor, son iki aydır da
odasında uyuyor. Yeni düzenimiz bu ama bebeklerin düzeni çok çabuk değiştiği
için b ne kadar devam eder bilmiyorum ama en istikrarlı süren bu oldu.
Gelişimi
de çok hızlı ilerliyor. Dönmek, desteksiz oturmak artık çok kolay. Henüz
emeklemiyor ama sürünerek ilerleyebiliyor. Açıkçası ben de emeklemesi için pek
destek olmuyorum, güvenlik ve hijyen takıntılarım endişelenmeme neden oluyor.
Zaten emeklemek gelişim basamaklarında yer almıyor. Dora da ayakta durmaya çok
meraklı.
Bu
ay favori oyuncaklarımız müzikli aynası, içi çe geçen kaplar, halkalar, küpler…
Sophie diş kaşıyıcısı zaten her zaman elinde, ya da ağzında. Oyuncaklardan çok
bizimle zaman geçirmekten hoşlanıyor, bir süre ilgi görmezse bağırıp, çığlık
atarak dikkatimiz çekmeye çalışıyor, başarırsa çığlıklar kahkahalara dönüşüyor.
Ellerini çok daha iyi kullanabiliyor, kucağa alınmak istediğinde kollarını açıp
uzanmaya, elleriyle çağırmaya, alkış yapmaya başladı. Kolayca uzanıp
tutabiliyor, yataktan uzanamadığı oyuncaklarını çarşafı çekerek
yaklaştırabiliyor, bunu ilk yaptığında şaşırmıştım, zekice gelmişti, artık sık
sık tekrarlıyor. Taklit etmeye çalışmalar, üflemeler, püskürtmeler,
heyecanlanınca hızlı hızlı nefes alması çok ama çok sevimli oluyor.
Fotoğraflarını
çekmeyi çok seviyorum. Daha şimdiden binlerce fotoğrafı var, hepsini özenle
dosyalıyorum. Güzel bir bebek olduğu için, bunu ben söylemiyorum sadece, bir de
ortama ve aksesuarlara özenince hoş fotoğraflar çıkıyor ortaya. İlerde
seveceğini düşünüyorum.
Bu
ay bu kadar yakın olabileceğimiz son aydı, zaten büyüdükçe bu dönemler bitecek.
Eminim paylaşımlarımız arttıkça güzelleşecektir ama ben çok özleyeceğim bu
masum, bebek hallerini…
8.ay bebek gelişimi
Sürünme
becerisi giderek artan bebek, artık yeni keşifler için yola çıkmaya hazırdır. Bebeğin
çevresine olan ilgisi ve merakı bu ay doruğa çıkacaktır. Güvenebileceği
dürtüleri henüz pek fazla olmadığından, dünyayı kendi çabalarıyla tanıması
gerekir. Ancak gördüğü her şeyi bir an önce keşfetmek isteyeceğinden,
yaptıklarının tehlikeli sonuçlar doğurabileceğini henüz anlayamaz. Bu yüzden
tipik bir 8 aylık bebek evin içinde oradan oraya hareket eder ve önüne gelen
her şeyi düşünmeden yere atar, ısırır veya çeker.
Bu
yaşta bir bebek, genellikle hiç desteksiz uzun bir süre oturabilir. Ancak
bebeklerin çok azı kendi kendine ve hiç destek almadan oturma pozisyonuna
geçebilir. Emekleme kasları kuvvetlendikçe bebek bunları ayağa kalkmak için
kullanacaktır. Oturma pozisyonundan ayağa kalkmak karmaşık bir manevra yeteneği
gerektirmektedir. Elini nereye koyacağını, ağırlığını nereye yükleyeceğini ve
ne zaman ayaklarını kullanacağını anlayana kadar epey deneme yapar. Her zaman
kendini biraz daha yükseğe kaldırmaya çalışacaktır.
Bu
egzersizleri yapabilmesi için boş bir alan yaratılmalıdır. Bebeğe müdahale
etmemeye çalışılmalı, hata yaparak öğrenmesi için kendi haline bırakılmalıdır.
Ayağa kalkmayı başardıktan sonra bir süre, ne yapabileceğini kestirmeye
çalışacaktır. Daha sonra, önce tek eliyle tutunarak durmayı, sonra da hangi
ayağına yükleneceğini öğrenir, bunların hepsi adım atmaya birer hazırlıktır.
Ayrıca hangi nesnelerin ve hangi mobilyaların onun ağırlığını taşıyabileceğini,
hangilerinin taşıyamayacağını anlar.
Kısa
bir süre sonra da kanapeye dayandığında her iki elini de bırakabileceğini
keşfeder. Çok sık olmasa da bazı zamanlar dik durmayı becerebilir. Ancak, doğru
bir şekilde tekrar yere dönmesi birkaç haftayı bulacaktır. Bunu yapmak için
bağırarak yardım isteyebilir veya arkası üstü düşebilir.
Bu
yaşta yeme alışkanlıklarını tahmin etmek oldukça zordur. Genelde haftadan
haftaya değişir. Bazı bebekler kendi kendilerine yemeyi reddedip, annenin
beslemesini isteyebilirler. Bazıları ise yemek işini kendi kendine becermeyi
tercih eder. Bazıları da bebek mamalarını reddedip, annenin tabağınızdaki
yemeğe el atar. Özellikle diş çıkartırken bebek yemeğe olan ilgisini
kaybedebilir, bunun yerine yemeği inceler. Bu konuda çok katı olmayıp, bebeğin
istediğini yapmak ve zorla yemek yedirmemek gerekir.
Bu
dönemde uyku saatlerini de ayarlamak bir hayli zordur. Her ne kadar bazı
bebekler 14-15 aylığa kadar gün içinde iki kez uyusa bile, birçoğu sadece bir
defa uyuyabilir. Çok hareketli bir bebek bir kez uyuyabilir, ancak çok yorulmuşsa
bu uykunun süresi uzar. Bebekler gece yarısı veya sabah erkenden uyansa da,
kendi başına tekrar uyuyabilmeyi öğrenmesi için zamana ihtiyacı vardır.
Ağlamalarını kısaltmak gerekir, eğer bebek çok şiddetli ağlıyorsa onunla
yumuşak tonda konuşarak rahatlatmaya çalışılmalı, çünkü ağladığı sürece
uyuyamaz. Onunla konuşmak, ona sarılmak veya onu biraz sallamak rahatlatıcı
olabilir. Ancak bunu yaptıktan birkaç dakika sonra onu yalnız bırakma konusunda
ısrarcı olmak gerekir.
Artık
bebek nesneleri baş parmağı ile işaret parmağı arasında tutabilir. Ay sonunda
bu hareketle kırıntıları veya küçük objeleri eline alabilir. Bu önemli bir
aşamadır, çünkü iki parmağı kullanabilmek insanı hayvandan ayıran önemli
özelliklerden biridir. Bebek tüm-uzanma-tutma-bırakma sistemini çözmüş
durumdadır. Eliyle neler yapabileceği konusunda artık fazla kafa yormasına
gerek yoktur ve tuttuğu nesneye rahatlıkla konsantre olabilir. Ayrıca 25 cm
uzağa kadar her şeye uzanabilir. Uzanmak, bebeğin etrafını keşfetmesinde önemli
bir etkendir. Artık istediği şeyi işaret edebilir ve gözleriyle işaret
ettiğiniz nesneyi takip edebilir. Detaylara karşı o denli duyarlıdır ki, odaya
yeni koyulan bir nesneyi hemen fark eder.
Bebeğin
en sevdiği yerlerden birisi mutfaktır, çünkü orada irili ufaklı bir sürü eşya
ve yiyecek ile dolu dolap ve çekmeceler boşaltılmayı beklemektedir. Aşağı
raflardaki kırılabilir eşyaları kaldırmak yerinde bir karar olacaktır. Çekmece
ve dolap kapaklarını açmasını önlemek için ufak kilitler kullanılabilir.
Bebekler ayrıca çöp kutularına bakmayı veya içindekileri karıştırmayı da
severler.
Bebeğin
dil gelişimi ilk kelimesini söylemeden çok önce oluşmaya başlar ve devam eder.
Tek taraflı olsa bile onunla sohbet etmeye devam edilmeli, ona basit ama somut
şeyler anlatılmalı. Bebek daha kavramları anlayamaz. Ancak ses ve ritimleri anlayabiliyordur
ve söylenenlerden birkaç kelimeyi çıkartabiliyordur. Bebeğin bu dönemde duyduğu
kelimelerdeki heceleri taklit ettiği fark edilebilir. Çıkardığı ve anlamsız
gelen birçok ses, aslında duyduğu bir sesin taklididir. Sadece doğru harf
seslerini henüz çıkartamıyordur. Birinci senenin geri kalan döneminde neredeyse
her gün değişim gösterecektir.