16 Ağustos 2012 Perşembe

Benim komik göbeğim


Yakınlardan bir ufaklık armutu fazla kaçırınca midesini şişirip annesine “anne, ben büyüyorum” diye söyleyince annesinden “büyüyeceksin tabi oğlum” cevabını almış, durumun normal olmadığını bilen minik “ama anne ben büyüdüğümü görüyorum” demiş.  Çocuğun karnının şiştiğini görünce hastaneye gitmişler, ufaklık lavmanla falan rahatlamış. Duyunca biz çok gülmüştük, bu günlerde sürekli bu hikaye geliyor aklıma, Ayhan’a “ben büyüyorum, ama büyüdüğümü görüyorum” diye söyleniyorum. Gerçekten bu ay karnım çok hızlı büyüyor, sanki günden güne değişiyor gibi. Geçen aylarda “azıcık göbeğim çıksa da insanlar hamile olduğumu anlasa” diyorken bu ay saklayabilmeme imkan kalmadı. Yakın çevremizde bilmeyen kalmadı zaten, cinsiyeti de kesinleşince yakında görmediğim arkadaşlarımı da arayıp söyledim prensesi. Çoğu kilo alıp almadığımı ve göbeğimi merak ettiklerini söyledi. Özellikle Silifke’den arkadaşlarımız bebeği neredeyse bizden çok bekledikleri için merak ediyorlar bendeki değişiklikleri. Şimdiye kadar “pek bir şey yok, kilo da almadım zaten” diyordum zevkle, ama bu ay bitti. Bir ayda iki kilo aldım ve “ben bunu görüyorum”. Bunda çalışmamamın ve evde keyif yapmamın da payı olmalı, çıkıp biraz yürüsem ya da yüzsem iyi olacak ama İstanbul çok sıcak, benim enerjimi alıyor.
 
 
Yeni aktivitem, bebek mağazaları gezmek, hala çok popüler. Annelerin bana danışmak durumunda kaldıkları birçok şeyi şimdi daha net görüyorum. Gerçekten o kadar çok alet var ki, kafa karıştırmaları çok normal. Eskiden ben hep her şeyin en basitini önerirdim, pratik ve kolay yoldan halletmeleri için yardım ederdim, umarım ben bunu kendim de uygulayabilirim. Yoksa evin içi minik minik aparatlarıyla birlikte her işi için ayrı birçok alet edevatla dolacak gibi. Organize olup planlı alışveriş yapmak için daha çok veri toplamalıyım, tecrübeli arkadaşlarıma bu aralar “şunu aldınız mı, kullanabildiniz mi, ne kadar kullandınız?” soruları favorim bu aralar. Giysiler ayrı bir olay, yakında çevrede kız bebek görmediğimiz için herkesin derdi kızımı süslemek, bakalım nasıl uzlaşacağız.
 
 
Ben henüz karnımla konuşamıyorum bu arada, yapanlara saygı duyuyorum ama sanırım ben bunun için fazla realistim. Göbeğimi okşayıp, canım kızım şöyle böyle diye hiç yapamadım. Belki henüz onu hissetmediğim için. Hamile olduğunu öğrendiği anda konuşmaya başlayanlara imreniyorum. Babacık da bu konuda oldukça başarılı, her akşam kızının olduğunu varsayarak karnımı okşayıp, sohbet ediyor. Belki bir süre sonra ben de yapabilirim.
 
Kontrollerim bu haftalarda çok stabil. Üçlü testi de yaptırmayınca pek bir heyecan kalmadı. Dayanamadım okudum tabi, genel kanı ikili testin üçlü olanın yerini alacağı yönünde. Hem daha erken, hem de daha kesin. İkili test ve ikinci düzey ultrason ile yeterli tarama yapılabileceği yazıyor. İkinci düzey US 19-23 haftalarda, kendi doktorum yapabiliyor ama okuldan beri aklımda olduğu için Recep Hoca’ya da gideceğim. Çok keyifliydi kadın doğum kliniğinde, ikinci düzeyde geçirdiğim günler…
 
 
Önümüzde bayram tatili olduğu için küçük bir kaçamak planlıyoruz kocacımla, ne de olsa bunlar başbaşa son tatillerimiz, sonra prenses yanımızda olacak. Bu aralar ben de iyiyken, Ayhan da yorulmuşken iyi gelecek. Bakalım, bakalım…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder