Son
dönemdeki çalışmalardan sonra kök hücre tedavileri önem kazanmaya başladı.
Birçok hastalığın tedavisinde artık kök hücreler kullanılmaya çalışılıyor.
Vücutta kök hücre bulunabilecek çeşitli dokular mevcut aslında. Başta kemik
iliği olmak üzere çeşitli organlarda ve bu organların belirli doku bölgelerinde
gerektiğinde kendini çoğaltabilen, kararlanabilen ve farklılaşabilen hücreler
varlığını sürdürür. Deri, göz, kalp, böbrek, akciğer, gastrointestinal sistem,
pankreas, karaciğer, yağ doku gibi erişkin dokulardan kök hücre izolasyonları
gerçekleştirilmiştir. Ancak yeni çalışmalarda kök hücre kaynağı için bulunan
bir diğer bölge kordon kanı. Kordon kanı kök hücreleri, diğer kök hücre
kaynakları ile karşılaştırıldığında oldukça gençtirler ve saklandıklarında
yaşlanma ve yıpranma süreçleri de durdurulmuş olur. Üreme hızları diğer
kaynaklara göre daha fazladır. Kordon kanı nakli esnasında alıcı ile verici
arasında tam bir doku uyumu (HLA) olmasa dahi, başarı oranı yüksektir. Bebekten
toplanan kordon kanı sadece otolog değil, doku uyumu gerçekleştiği takdirde
ailenin diğer fertleri için de kullanım alanına sahiptir. Bu özellik, aile
bireyleri arasında kordon kanı nakli gerçekleştirilmesine de olanak sağlar.
Saklanmış olan kordon kanı kök hücreleri, istenildiği takdirde herhangi bir
işleme tabii tutulmadan ve hastalığın ilerlemesine fırsat vermeden
kullanılabilir. Daha önceki eğitimimiz ve bu bilgileri birleştirip biraz da
araştırınca bebeğimizin kordon kanını saklatmanın uygun olacağına karar verdik.
Kullanılabildiği hastalık listesi oldukça uzun; çocukluk çağı lösemi ve
lenfomaları, Thalessemi (Akdeniz anemisi), Aplastik anemiler (kemik iliğinde
hücre üretiminin olmaması), Orak hücreli anemi (Sickle cell anemi),
Amegakaryositik trombositopeni, Nöroblastoma, Tip I Diyabet, Serebral Palsi.
Şimdilik 15 yıl kadar saklanabildiği biliniyor, çünkü başlayalı henüz bu kadar
olmuş ama tahminler daha uzun süre saklanabileceği yönünde.
Kordon
kanı alınması zor bir işlem değil, doğum olayını hiç etkilemiyor, normal
doğumda ya da sezaryende alınabiliyor. Bebek doğduktan sonra, plasenta içinde
kalan kan doktor tarafından alındığından bebeğe herhangi bir zararı da yok.
Bunları zaten biliyorduk, kafamızı kurcalayan güvenilirliğiydi. Bu işlemi yapan
birkaç firma var, yine uzun araştırmalar sonucunda Onkim’de karar kıldık,
Sağlık Bakanlığı tarafından sertifikaların olan bir kurum. İlk görüşmeyi
yaptıktan sonra 34. hafta’da kesin karar vermemizi istediler, bu arada birçok
yerde de Onkim’in iyi çalıştığına tanık oldum. Oldukça profesyoneller, bizden
sadece bilgilerimizi istediler, ertesi gün kitimiz eve geldi. Yapmamız gereken doğum
şekli ve zamanı netleştiğinde haber vermek ve kitimizi hastaneye götürmek.
Doktorumuzun aldığı kanı gelip hastaneden alacaklar, kullanılabilir olup
olmadığını kontrol edip bir hafta sonra bize bilgi verecekler. Bu işlemin
ücreti 1000 euro, saklamak için de her yıl 100 euro ödenecek.İlerleyen dönemde kök hücre tedavilerin daha da ön plana çıkacağını düşünüyorum, bu nedenle böyle bir fırsatımız varken kullanmak gerekli bence. Umarım ne kızımız ne de bizim için hiç ihtiyacımız olmaz ama hazırlıklı olmakta fayda var.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder