20 Nisan 2013 Cumartesi

Spor yeniden...

Ne kadar istesem de hiçbir zaman aktif spor yapan biri olamadım. İstanbul’a döndüğümüzde taşındığımız sitede oldukça iyi bir spor salonu olunca üye olmuştuk. Bir program almadan yürüyüş, yüzme, oyalandık, zaman geçirdik. Gebeliğim ilerleyince ben üyeliğimi dondurdum, hava soğudu, Dora da doğunca Ayhan da iyice boşladı.

Kızım üç ayını doldurdu, hamilelikte aldığım kiloların çoğunu versem de bir deformasyon kaldı elbette. Emzirdiğim için diyet yapma şansım da yok, canımı sıkıyor bu durum. Eski pantolonlarıma ya giremiyorum, girebiliyorsam da hoş görünmüyor. Bir şeyler yapmanın zamanı geldi kısaca.

Bu hafta spor salonuna gitmeye başladım ama önceki gibi basit değil, bu defa sıkı tutacağım. Önce spor eğitmenimle tanıştım. Gökhan Bey ölçümlerimi yaptı, sonuç tabi ki felaket. Yağ fazla, kas az, sıvı az, protein az, mineral az, tartı normal… Dora’dan sonra yağdan başka her şey azalmış. Bana bir program yapacak, sıkı takip edeceğini söyledi. Ne yazık ki bizim gibi tembel insanların takip edilmesi gerekiyor. Gevşemeye o kadar hazırım ki, başlamam için bile annemin ittirmesi gerekti. Gardolap sıkıntım olmasa belki onu da yapmazdım ama şimdi mecburum. İlk dört gün yürüyüş yapıp hazırlanacağım, sonra programımı verecekmiş. Kaslarımı geliştirmek için öncelikle kardiyo yapacağımı söyledi, yağ yakmak için kaslarıma ihtiyacım olduğunu da ekledi. Sonra pilates yapacağız, biraz da ağırlık çalışması. Aslında spor salonu kültürüm çok fazla olmadığı için bahsettiklerinin hepsini anlamadım, zamanla öğreneceğimi düşünüyorum. Çalışmaya başlamadan önce biraz toparlanmam gerekiyor, yoksa çok daha zor olabilir…

Emzirmek doğumdan sonra kilo vermeyi kolaylaştıran bir faktör, oldukça yüksek oranda kalori yakılmasını sağlıyor ancak sütü arttıracak diye bol tatlı ile beslenilmediği takdirde… Sütün yeterli ve kaliteli olması için annenin iyi beslenmesi önemli, kalorisi fazla olan değil besin değeri yüksek gıdalar tüketilmeli, bol su içilmeli ama düşük kalorili zayıflama dietleri de asla uygun değil.

Doğumdan sonra egzersizlere başlamak hem anneyi mutlu ediyor hem de eski formuna kavuşmasını sağlıyor. Normal doğumdan bir hafta, sezaryenden bir ay sonra egzersize başlanabileceği söyleniyor kadın doğumcular tarafından ancak bu dönemlerde henüz düzen oturmadığı için uykusuzluk ve yorgunlukla birlikte hiç kolay değil. Benim hedefim üç aydı zaten, öyle de başladım. Egzersizin anne sütünü azaltacağı yönündeki söylentilere katılmıyorum, bilimsel bir dayanağını bulamadım, hatta annenin iyi hissetmesini sağlayarak olumlu yönde etkisi bile olabilir. Ancak yürüyüş, yüzme gibi vücut direncini arttıracak hafif tempolu egzersizler öneriliyor, koşu, bisiklet gibi ağır egzersizlerin süt tadını ve kalitesini etkileyebileceği okumuştum, bu da bebeğin anne sütünden vazgeçmesine sebep olabiliyor.
İlk aylar geçtikten sonra bebekle hayat çok daha keyifli bir hale geliyor. Eski düzene dönmek mümkün olmasa da yeni bir düzen kurmak bile insanı mutlu edebiliyor. Kendim için bir şeyler yapmayı özlemişim. Annemin de desteğiyle yavaş yavaş form tutmak beni mutlu edecek, bu defa sıkılıp bırakma ihtimalim daha düşük gibi, bakalım umarım öyle olur…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder