3 Mayıs 2013 Cuma

Günden güne

Günler hızla geçiyor, Dora dördüncü ayını bitirmek üzere. Artık onunla zaman geçirmek çok daha keyifli olmaya başladı. Beni çok iyi tanıyor artık, kimin kucağında olursa olsun beni gördüğünde yüzünün aldığı ifade, o kocaman gülümsemesi o kadar güzel ki içim eriyor. Bir aydır daha aktif emiyor, sonunda pompadan uzaklaşabildim, günde en fazla bir defa sağmam gerekiyor. Belki de bu nedenle artık bana daha düşkün, kaçırdığı üç ayın acısını çıkarmak için sürekli emmek istiyor.

Başını rahatça tutabiliyor, sese doğru çevirebiliyor artık. Çok büyük bir özgürlük onun için, bakabileceği şeyleri kendi seçiyor. Yüzüstü yatınca da omuzlarını kısa süreli de olsa kaldırabiliyor, dünyayı düz görmek hoşuna gidiyor. Kucağımızda dik oturabiliyor, sırtüstü yatmayı sevmiyor artık.

Geveze kızımın dili iyice açıldı. “Agu”ların yanına kendi çapında “buuu”lar, “püff”ler eklendi. Ses çıkarınca kendi de mutlu oluyor ama asıl bizi nasıl mutlu ediyor. Sohbete katılmaya çalışıyor, gülümsüyor. Artık aktif bir birey oldu kuzucuk. Şarkı duyunca ritim tutar gibi sesler çıkarması o kadar şirin ki.

Yeni keşfi elleri, daha fazla hakim artık ellerine, sürekli emmek istiyor. İki elini birleştirebiliyor. Ufak ufak oyuncaklarını tutmaya başladı, iki eliyle yakalayıp ağzına götürebiliyor. Tatlarına bakmayı çok seviyor. Ayaklarına da daha hakim artık, sürekli bir tekmeleme çabası içinde. Tam dönemese de gövdesini bir tarafa çevirebiliyor, sırtüstü yatarken yatakta yer değiştirebiliyor.

Bu ayın en büyük zaferi de beşikten kurtulduk, henüz yatağına geçemedi ama sürekli sallanan o beşiğe de ihtiyacımız kalmadı. Yazlık için bir park yatak aldık, bir haftadır onun içinde uyuyor, bizim odamızda. İlk iki gece çok zor oldu, sürekli uyandı, sallanmak istedi, sonra alıştı. Artık sallanan sandalyede birkaç dakikada uyuyor, yatağa koyuyorum, uzun süre uyuyabiliyor. Beşik çok rahattı ama Dora’yı sallanarak uyumaya alıştırdığı için sıkıntılı olmaya başladı, artık boyutları da küçük geliyordu. Uzun süre park yatakta uyumasını istemiyorum, sonuçta yatağı pek de ortopedik değil ama odayı ayırmayı da göze alamıyorum. Aslında bir aylıkken birkaç günlüğüne de olsa odasında yatırmıştım ama sonra uyku düzeni karışınca yine yanımıza aldım, şimdi de ben ayrılamıyorum. Böyle gözümün önünde iyi geliyor. Şimdiki hedef kendi kendine uyumaya alıştırmak, bakalım onu ne zaman yapabileceğiz, henüz uykusu gelse de kısa süreli de olsa kucakta uyuyabiliyor.

Dördüncü ay daha rahat ve keyifli geçti, ona iyice alıştık, tabi o da bize… Artık hayatımız da düzene girdi. Bahar geldi, açık havada zaman geçirmeye başladık. Küçük küçük bize oyunlar yapmaya başladı. Herhalde en zor zamanları geçirmiş sayılırız, umarım bundan sonra daha keyifli günler bekliyordur bizi…

4.ay bebek gelişimi

Her gün biraz daha büyüyen bebeğin fiziksel gelişimi de hızla devam etmektedir. Saç rengi ve şekli de muhtemelen değişmeye başlamıştır. Geçen birkaç hafta boyunca bebeğin doğumdaki saçları dökülmeye ve yerine yeni ve kalıcı saçlar çıkmaya başlamıştır. Göz rengi de bu dönemde değişebilir. Çoğu bebeğin doğum sonrası mavimsi olan göz rengi koyulaşmaya başlar. Eğer 6. ayda hala mavi gözlü ise, gözlerinin renkli kalacağından emin olunabilir.

Bu ayın sonunda bebek kafasını tamamen dik tutabilir ve karnının üstünde yatarken 90 derecelik açıyla kafasını yerden kaldırabilir. Ayrıca kafasını her yöne çevirebilir ve sırtüstü yatarken kaldırabilir. Çenesini omuzlarına dayayarak ayaklarına bakabilir. Kasları gelişip güçlendikçe, bebeğin vücudu da toparlanmaya başlar. Karnı üzerinde yatarken, tek kolunun üzerinde başını kaldırabilir. Bu ve bundan sonraki iki ay boyunca beden kısmındaki kaslar daha da güçlenecektir. Tam olarak ters dönemese de, bebek bu ay en azından bir yana doğru dönebilecektir; diğer tarafa dönmek içinse biraz daha gelişmesi gerekmektedir. Birçok bebek bu gelişmeden sonra, tam olarak dönmeye başlar.

Artık sırtüstü yatarken ellerinden tutulduğunda kafasını ve bacaklarını kaldırıp oturmaya çalışır. Şimdilik tek başına oturamasa da ufak bir yardımla bunu becerir ve buna bayılır. Yine de, hala sırtından destek vermek gerekir, çünkü şu an ancak kafasını dik tutabilmektedir. Ay sonunda, gövde kasları sayesinde ufak bir destekle kucakta dimdik oturabilecektir.

Bebekler tekme atmaktan çok hoşlanır; bacaklarını elleri ile ayaklarına veya dizlerine dokunabilecek kadar havaya kaldırabilir. Daha sonraki aylarda ise bu bacaklar tüm ağırlığını kaldırabilecek güce erişir. Ayakları yere basacak şekilde dik tutulursa, belki ayakta bile durabilir. Bebek giderek daha istemli hareket etmeye başlar, “yeni doğan refleksleri”nin çoğu artık kaybolur. Yorgun olduğu zamanlar hariç, pek çok hareketi daha akıcı ve daha kontrollüdür.

Tükürük akmasının genelde diş çıkarmayla bağlantılı olduğu düşünülür. Ancak bu çok kesin bir bağlantı sayılmaz. Bazı bebeklerin bu ay bir dişi patlayabilir, ancak genelde ilk diş 6. aydan önce çıkmaz.

Bu ay mutluluk verici bir başka gelişme de bebeğin nihayet gece boyunca uyumaya başlamasıdır, gece uykuları 10-11 saate çıkacak, gün içinde de iki-üç saat uyuyacaktır. Bebeğin uykuya daha kolay dalabilmesi için, yorgunluk belirtisi göstermeye başlayınca yatağına yatırmak gerekir. Gözlerini ovuşturmak ve oyuna karşı isteksiz tavırlar bu belirtilerin başında gelir. Yalnız, yorgunluk bazı bebekleri daha hareketli ve heyecanlı yapabilir. Parmak emme, sinirli tavırlar, genel huzursuzluk uykulu bebekte hemen fark edilir.

Bebeğin duyuları da düzenli olarak gelişmektedir. Ay sonunda artık her şeyi renkli görmeye başlar. Bakışlarını kolayca odaklayabilir ve 3 metrelik görüş alanı içindeki her şeyi görebilir, ancak yine de 50 cm önüne bakmayı tercih eder. Bakışlarındaki şaşılık azalmıştır ve hareket halindeki bir nesne veya insanı çok rahat takip edebilir. Bebeğin el-göz koordinasyonu da gelişmektedir. Bir nesneye bakarken ellerini ona doğru uzatır ve parmaklarını olabildiğince açar. Tutma isteği son derece güçlüdür ve eline geçirdiği her nesneyi daha ustalıkla tutabilir.

Kulağı ise artık neredeyse bir yetişkin kadar net duyar. Zayıf ses ile güçlü olanı ayırt eder ve müzik sesine cevap verir. Ayrıca artık ses çıkarmaya da isteklidir. Bazı sesleri sanki unutmamaya çalışırmış gibi tekrar eder. Bunların çoğu tek sesli hecelerdir ve aylar sonra bu sesler birer kelimeye, gurultular ise, kıkırdamaya, gülücüğe ve çığlıklara dönüşür. Ayrıca gıdıklandığında yüksek sesle gülecektir. Bu ‘gıdıklanma tepkisi’ daha önceki dönemde görülmez, bu yüzden bazı uzmanlar bunu sosyal bir gelişim olarak kabul eder. Bebekler bu dönemde her türlü uyarıya açıktır, bu yüzden bulunduğu çevreyi zenginleştirin. Koku duyusu onlar için oldukça önem taşır. Çiçek, sabun, meyve gibi şeyleri kokladığında vereceği tepkileri izlemek de oldukça keyifli olacaktır.

Bebeğin gülüşü de geçen aydan beri gelişmiştir. Artık aile bireylerini veya diğer tanıdığı yüzleri gördüğünde sevinç gösterileri yapar. Anneyle veya tanıdığı diğer kişilerle “konuşmak” en sevdiği şeylerden biridir. Yaptığı her yeni numaranın onaylanması çok hoşuna gidecektir. Etrafındakilerin farklı bir birey olduğunuzu anladıkça ilişkiler de yavaş yavaş yeniden biçimlenecektir. Artık her istediğinin yerine getirilemeyeceğini öğrenmektedir.

Bebeğin kendisini ve çevresindeki dünyayı keşfederken, onun bu yeni çabalarını sabırla izleyip ve bu güzel dönemin tadını çıkarmak gerekir. Onunla oynamak, şefkat göstermek önemlidir. Anne ve bebeğe yakın olan diğer kişiler bebeğin ruhsal gelişiminde önemli bir yer tutar. Oyuncakla oynamak ne kadar hoşuna giderse gitsin oyuncak hep aynı tepkiyi verir. Oysa insanlar değişkendir ve o bundan çok şey öğrenir.

2 yorum:

  1. Merhaba, bloğunuzu yeni keşfettim ve bir hızla okumaya başladım. Kızım Arya 4,5 aylık ve sizin geçtiğiniz yolları, sizi büyük keyifle okuyarak geçiyoruz. Sade ve içten paylaşımlariniz için teşekkürler.
    Özlem

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhaba, ilginiz beni çok mutlu etti. Kitabım da çıktı, daha rahat okumanıza yardımcı olabilir. Çok güzel bir süreç, büyüdükçe daha eğlenceli bir hal alıyor. Kızınıza ve size mutlu günler diliyorum. Sevgiler

      Sil