Artık
kasları da daha güçlü, yatakta dönebiliyor, ayaklarını kaldırıp vuruyor,
kendini dik tutabiliyor. Kesinlikle sırtüstü yatmak istemiyor bu ay, mutlaka
oturacak, tercihen kucakta. Mama sandalyesine de oturmaya başladı. Yemek yerken
bize eşlik ediyor. Sofra düzenine alışması için önemli olduğunu düşünüyorum. Mümkün
olduğunca yanımızda olmasını sağlamaya çalışıyorum. Yabancılamaya da başladı,
sık gördüğü insanlar dışındakilere uzaktan gülümsüyor ama kucağa almaya
çalıştıklarında hiç hoşuna gitmiyor cimcimenin.
Havalar
oldukça iyi gittiğinden dışarda daha fazla zaman geçirebiliyoruz. Bahçede olmayı
seviyor, genelde uyuyor ama hoşuna gittiği kesin, gece bile daha sakin ve
huzurlu oluyor. Biz de fırsat buldukça hava alması için kendimizi dışarı
atıyoruz.
Uykularımız
da çok daha iyi şimdi, biraz fazla iyi. Hatta benim altıncı aydan sonra
planladığım gece beslenmesini kaldırma olayını Dora 4 aylıkken yaptı. Bu ay
gece uyanma olayı bitti. En son akşam sekizde emiyor, mamasını yiyor, dokuzda
uyuyor, sabah yediye kadar uyanmıyor. Benim çaba harcamam gerekmedi, kendi
kendine ve birden yaptı. Geçen ay gece üçte mırıldanınca kalkıp mama verirdim o
da uyanmadan yer ve uykuya devam ederdi, bir gece mama vermedim, biraz
mırıldandı ve uyudu, sabah altıya kadar dayandım, sonra acıkmıştır diye mama
verdim. Sonraki gecelerde mırıldanmalar da olmadı ve yediye kadar uyumaya
başladı. Hem de mutlu uyanıyor ve güne gülücüklerle başlıyordu. Bir ay oldu, sanırım
artık bunu da rutine koyduk. Uyku törenimiz tam şirinlik artık. Bakımını
yapıyorum, uykusu geldiğinde kendine ninni mırıldanmaya başlıyor. Uzun uzun,
hem de melodili sesler çıkarıyor, ben de eşlik edince bir süre sonra uyuyakalıyor,
tam yemelik. Müziği zaten hep sevmişti, şimdi kendisi yapmaya çalışıyor. Bana bu
ayın bir faydası da pompadan tamamen kurtuldum, sabah iyi uyandığı için önce
emiyor, iki saat kadar sonra da mama yiyor, günde dört defa emme ve mama
rutinimiz var, şimdilik oldukça keyifli, umarım fikrini değiştirmez.
Ben de
daha iyiyim, uyuyabildiğim için annem geldiğinde spora gidebiliyorum, daha iyi
hissediyorum. Şimdilik çalışmaya başlamayı düşünmüyorum. Yaz bitsin bir plan
yapacağım, şimdilik Dora’yla zaman geçirmenin keyfini çıkarıyorum, gittikçe de daha
eğlenceli hale geliyor…
5.ay bebek gelişimi
Bu
ay sonunda bebek doğumdaki kilosunun yaklaşık iki katına ulaşacaktır. Bu aydan
itibaren, birinci yaşının sonuna kadar her ay yaklaşık 500 gr almalıdır. Ancak
kilosu her zaman aynı ölçüde artmayabilir. Kilo aldıkça bebeğinizin kendi
fiziksel sınırlarını keşfetme konusundaki ilgisi de artacaktır. “Uçak” hareketini
sıkça deneyecektir; karnının üzerine yatırıldığında kollarını ve bacaklarını
iki yana açar ve kafasını yukarı kaldırır. Bu, sırt ve boyun kaslarını
geliştirmek için mükemmel bir harekettir. Gelişimi normal devam eden bir bebek
bu ay sonunda bir ayağını göbeğine kadar kaldırabilir; hareketli bir bebek ise
karnının üzerindeyken her iki ayağını da iterek yatakta ilerleyebilir.
Beş
aylık bebek muhtemelen artık kolayca yatağında sırtüstünden yüzükoyun,
yüzükoyun durumdayken sırtüstü dönebiliyordur; her iki tarafa da dönmeyi ise
birkaç hafta içinde tamamlayacaktır. Dönüşleri öğrenmesi için biraz yardıma
ihtiyacı olabilir.
Minik
bebek artık zamanının büyük bir kısmını en son geliştirdiği motor becerilerini
denemekle geçirecektir; yani “konuşma”, “dinleme” ve uzanabileceği her şeyi
“keşfetme”. Sabahları, adeta sabırsızca, çabucak ve tamamen uyanır. Her zaman
değilse de, bebeklerin çoğu genelde ailenin diğer bireylerinden önce uyanır. Eğer
uyandığında bir süre kendi kendine oyalanıyorsa, biraz daha uyuma şansı var
demektir; bunun için akşam yatarken yatağına sevdiği birkaç oyuncağı koymak
yararlı olur. Bebekler bazen, gün içinde sadece bir uykuyla yetinebilir.
Uyumaya niyetli görünmese bile, bir süre dinlenmesi ve rahatlaması için
yatağına konulabilir.
Artık
oturabildiği için pusetiyle dolaşmak bebeğe keyif vermeye başlar. Etrafında
görecek, koklayacak ve duyacak öylesine çok şey vardır ki... Eğer henüz
oynayacağı bir aynası yoksa, kırılmayan bir tane edinmenin zamanı gelmiştir.
Tabii, kırılmayan bir ayna olmasına dikkat etmelisiniz. Aynadan annesini ve
kendisini birlikte seyretmekten de hoşlanacaktır.
Beşinci
ayda bebek artık ana kucağında da rahatlıkla hareket edebilmektedir ve mama
sandalyesinde de oturabilir. Artık ona bir yaylı salıncak ya da benzer bir oyun
sandalyesi alınabilir. Bebek yardımsız ve tam olarak oturana kadar yemeklerini
ana kucağında vermeye devam etmek uygun olacaktır.
Bu
ay bebeklerin emme ihtiyacında artış olabilir, bunu daha çok sakinleşmek ve
dinlenmek için yaparlar. Bazı bebekler bu dönemde el parmakları gibi ayak
parmaklarını da emerler. Bebeğin uzanma ve ulaşma isteği de gelişmektedir. Bu
dürtü, emeklemenin temelini oluşturur. Her ne kadar uzağa ulaşamasa da gözleri
ellerine rehberlik eder. Bir elindeki nesneyi diğerine rahatlıkla geçirebilir
veya iki eliyle birden kavrayabilir. Bu keşiflerinin bir parçası olarak
nesneleri ağzına götürmesi kaçınılmazdır, ancak şimdi durum biraz daha
farklıdır: ağzına götürdüğü her şeyi çiğner.
Bebeğiniz
artık farklı eylemlerden farklı sonuçlar çıktığını öğrenmeye başlamıştır,
biberonu tutuşundan veya bir oyuncağı kavramasından bunu anlaşılabilir. Düşen
bir nesneyi gözleri ile arar, fakat bir nesneyi sakladığınızı görse bile
isterse onu bulabileceğini düşünemez. Ancak elleri göz hizasından kaybolsa bile
onların nerede olduğunu biliyordur.
Artık
cinsel organını da keşfetmeye başlamıştır. Birçok ebeveyn bu yeni gelişmeden
fazla memnun olmaz. Ancak bebek, tıpkı parmaklarını ve ayaklarını keşfettiği
gibi cinsel organını da hissederek ve kurcalayarak keşfedecektir. Bu bölgeyle
özel olarak ilgilenmelerinin tek sebebi, bu alanın vücudundaki diğer bölgelerin
aksine genelde kapalı olması ve her istediğinde ulaşamamasıdır. Yaptığının
“kötü” veya “kaka” olduğunu anlatmaya çalışmak yerine tanımasına izin
verilmelidir. Sosyalleşme bebek ve bebeğin yanındakiler için giderek daha
eğlenceli bir hal alır. Artık dudaklarını büzer, tükürür, agu’lar yapar ve
hatta dilini çıkartır. Daha birçok hareketi taklit etmeye çalışır. Çıkardığı
sözler, duyduğu seslerin taklidi gibidir. Sanki soru sorarmış gibi, çıkardığı
seslerin son hecesinde sesini yükseltir. Çıkardığı seslere verilen olumlu
tepkiler onu cesaretlendirir ve sesini çok daha sık kullanmaya başlamasını
sağlar. Tabii, ne dediğinin pek farkında değildir, ancak bir süre sonra bağlantı
kurmaya başlar. Bu arada annenin de bu heceleri beraber taklit etmesi çok
hoşuna gidecektir.
Bir
sonraki ay içinde “insan yadırgama” belirtileri ortaya çıkabilir. Bebek aniden
aile dışından olanlara tepki vermeye başlar ve yanına gelen bu “yabancıların”
yüzlerini uzun uzun inceleyebilir. Bebeği çok sık göremeyen aile büyüklerine bu
durumu açıklamak bazen zor olabilir. Eğer bebeğin, onları güvenli bir yerden
(örneğin annenin kucağından) inceleme şansı olursa, sosyalleşmesi daha kolaylaşır.
Bu “yabancılara” bebeğe nasıl yaklaşacakları konusunda yardımcı olmak gerekir;
genel olarak önce bebeği görmezden gelmeleri iyi bir yol olabilir. Bu durum
bebeğe yabancıyı inceleme ve ilk adımı atma şansını verir. Tabii eğer bu “yeni
arkadaşları” sevdiyse!
Evi
bebeğe göre yeniden düzenlemek için bu emekleme öncesi dönem uygun olabilir.
Daha şimdiden bir bardağı yere atabilir, sıcak çay bardağına elini sokabilir,
elektrik fişlerini çekebilir ve daha birçok şekilde kendine zarar verebilir.
Kırılacak ve bebeğe zarar verebilecek objeleri ortadan kaldırmanın tam
zamanıdır. Bebek hareketlendikçe, ona bazı sınırlamalar koymak gerekecek, o da
bunlara direnecektir. Bu sınırlamalar bebeğe disiplin ve bazı olumlu
alışkanlıklar kazandırsa da, ondan yapabileceğinden fazlasını istememek gerekir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder