23 Ekim 2012 Salı

Kırmızı pabuçlar

 

Çoğu kadın gibi ayakkabıları severim, kırmızıyı da severim, kırmızı ayakkabıları daha çok severim. Küçük kız çocuklarının mutlaka bir “kırmızı pabucu” olur zaten, parlak, rugan, şirin mi şirin… Benim prensesimin kırmızı pabucu ise çok erken alındı. Annemlerle çıktığımız bir “bebek mağazası seferi” sırasında babacığın çok beğendiği bir ayakkabıyı dedecik fark ettirmeden almış. Bayıldım görünce, minicik, yumuşacık, çok ama çok güzel… Bir giysiden çok vitrinlik bir biblo gibi, zaten bizim kitaplığımızın rafında duruyor şimdilik. Onun minik bir çift ayak tarafından giyilebileceğini düşünmek inanılmaz bir şey. Genetik krizimiz sırasında orda olmaları hepimize hüzün verse de, babamın “gelecek, göreceksiniz giyecek ayakkabılarını benim bir tanem” demesi unutulacak gibi değil. Neyse ki iyi sonuçlandı. Ardanın ilk ayakkabıların babamın arabasının aynasında asılı, sanırım bu kırmızı küçük şeyler için de böyle bir planı var, nasıl isterse…
 
Bu aylar artık hamileliğe iyice alıştım, ara sıra ben unutsam da insanlar sıklıkla hatırlatıyor. Bizim toplumumuzda böyle bir şey var, aslında güzel. Hamile bir kadın herkesin ilgisini çekiyor, yardım etmek, konuşmak, en azından hatırını sormak istiyorlar. Pek sıra beklemiyorum, asansörlerde, markette, tuvalette, taksi sırasında hep öncelik benim oluyor, insanlar beni tanımasalar da karşılaşınca gülümsüyorlar, yol veriyorlar, yer veriyorlar, ilgi gösterip bebeği soruyorlar. Bir işim olduğunda sorun çıkarmamaya, hatta şartları zorlayarak çözmeye çalışıyorlar. Bir de çok iltifat ediyorlar, en favori olanı da garip ama “ne güzel hamilesiniz, hiç belli olmuyor”… İyi de, niye belli olmaması güzel? Fazla kilo almadığım, hantallaşmadığım için iyi göründüğümü düşünüyorlar ve bunu böyle ifade ediyorlar. “İyi ama kocaman göbeğim var” diyorum, “başka hiçbir şey yok ama” diye cevap veriyorlar, eğleniyorum. Ben de böyle hamileleri görünce hayran olurdum, eskiden. Evet, şanslıyım gerçekten, çok çaba harcamasam da hamilelikten kötü etkilendiğimi söyleyemem, bulantılar, kusmalar, kramplar yaşamadığım gibi vücudum da çok değişmedi, daha zaman var tabi ama şimdilik iyiyim. Altıncı ay bitti, 6 kg kadar tartı aldım, fena gitmiyorum, böyle giderse sonrası da kolay olur gibi görünüyor. Gebelikte alınması gereken kilolar öncesindeki vücut kitle indeksine (BMI) göre hesaplanıyor, benim düşük olduğu için 17-18 kg’a kadar normal kabul edilebilir ama ben 12-15 kg’ın yeterli olduğunu düşünüyorum.  Artık haftada üç gün yürüyorum, fazla kalorili şeyleri yemiyorum, yetiyor zaten, biraz yapısal tabi ki, idare ediyorum...
 


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder