17 Ekim 2012 Çarşamba

Sonbahar

Sonbaharı oldum olası severim, yaz sıcağının, gevşekliğinin bitmesi, yeni bir şeylerin başlaması, havanın hafif serinlemesi, hırkalar, çoraplar beni mutlu eder. Öyle depresif de hissettirmez, bana hep “yeni” şeyleri hatırlatır. Bu yıl biraz daha farklı, yaz zaten anlamından farklıydı, tembellik son safhadaydı ama gevşemekten çok uzaktım, eskisi gibi gezemedim, eğlenemedim, dağıtamadım...

 
Sonbahara geçiş de kendini pek hissettirmedi, aynı rutinimde devam ediyorum. Alışveriş merkezlerindeki mağazalar ancak yazın bittiğini hatırlatıyor, artık ince elbiselerin ve sandaletlerin yerini montlar ve botlar almaya başladı. Gezmek zevkli ama alışveriş ne yazık ki bana çok uzak. Çok beğendiğim için doğumdan sonra, galiba çok sonra, giyebileceğim bir elbise dışında aldığım şeyler sadece hamile elbiseleri, hamile bluzları, hamile pantolonları, hamile çorapları… Zaten pasif bir hayat yaşadığım için çok fazla şeye ihtiyacım da olmuyor. Kışlık bebek giysileri de çok güzel, özellikle kadife elbiseler çok şık, gelecek yıl kızımı da onların içinde görebilecek olma fikri aklımı çeliyor…


Sonbahar güzelliğinin yanında hastalık açısından da önemli bir mevsim, viral enfeksiyonlarda  artış oluyor. Hava değişimlerinin insanların bağışıklık sistemlerini zayıflatması ve kapalı alanlarda kalabalık halde bulunma enfeksiyonların yayılımını kolaylaştırıyor. Gebelik de geçirilen tüm enfeksiyonlar bebeği doğrudan etkilemiyor ama annenin daha kolay hasta olması ve ağır geçirmesi olasıdır. Temizlik ve hijyen kurallarına daha fazla özen göstermek ve grip aşısını yaptırmak gerekli, ilk trimesterdan sonra gebelere yapılabiliyor. Önlemlere rağmen gribal enfeksiyon alan gebelerin 48 saat içinde belirtilerinde düzelme olmaması veya ateşin 38 derecenin üzerine çıkması gibi durumlarda mutlaka bir doktora görünmeleri ve gerekli tedaviyi almaları önemlidir. Genellikle Parasetamol gibi rahatlatıcı ilaçların kullanılması, bol sıvı alınması, istirahat edilmesi, burun tıkanıklığı olduğu takdirde serum fizyolojik spreylerinin kullanılması ile düzelme olması beklenir.


Kızamıkçık ve suçiçeği gibi enfeksiyonlarda bu dönemde artış gösterir, aşılanmamış çocuklar hastalığı kapabilir ve bulaştırabilir.  Gebelerin özellikle ateşli ve döküntülü çocuklar ile temas etmemeleri ve aynı ortamı paylaşmamaları çok önemlidir.  Evinde ateşli veya döküntülü çocuğu olan arkadaş veya akrabalarını ziyaret etmemeleri veya onların ziyaretini kabul etmemeleri de önerilir. Bu enfeksiyonları gebeliğin erken dönemlerinde alınması bebekte anomali riskini artırdığından takip eden hekimden mutlaka danışmanlık alınmalıdır.

 
Önümüzdeki hafta bayram tatilini fırsat bilerek küçük bir kaçamak yapmayı planlıyoruz, kızımızdan önce “son” olacak gibi görünüyor, bir de YDUS için Ankara seferi planımız var ama o pek kaçamak sayılmaz. Biraz uzaklaşmak, gevşemek, rahatlamak iyi gelecek, annemler ve Ardacık da bizimle olacak, onunla zaman geçirmeyi de çok istiyorum, zaten bizden uzakta büyüdü, çok şey kaçırdık, şimdi de onun okulu, okula yeni başladığı için sık hastalanması ve benim enfeksiyon çekincelerim yüzünden görüşemiyoruz. Çocuğun aklında bir “teyze” kavramı var ama çok da net değil bu yüzden. Kısaca, bu aralar “duruyorum”, tam sonbahara uygun. Günleri, haftaları saymakla geçiyor zamanım, tarih yaklaştıkça heyecanım da, korkum da artıyor, bekliyorum.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder