6 Kasım 2012 Salı

Üçüncü trimester


Son üçte birlik dönemin bir önceki gibi keyifli olmayacağını bir çok yerde okumuştum, aslında son birkaç haftadaki sıkıntıları düşünüce ikinci trimesterında çok “keyifli” geçtiğini söyleyemem ama olayın doğrusu bundan sonra fiziksel olarak rahatsızlıklarımın artacak olması. Son zamanlarda göbeğimdeki hızlı büyüme hareketlerimi kısıtlamaya başladı bile, yataktan kalkarken zorlanıyorum, eğilmek, oturup kalkmak da daha sıkıntılı artık. Eminim, bu daha başlangıç, gittikçe daha zorlaşacak. Hala yürüyüş yapabiliyorum, hızlı hareket edebiliyorum, şimdilik bunlar bile iyi hissetmem için yeterli.
 
 
Son üç ayda artması beklenen fiziksel sıkıntılar saymakla bitmez; bacak krampları, hemoroid, çatlaklar, kaşıntı, varisler, pigmentasyon artışı, nefes darlığı, reflü, mide ağrısı, hazımsızlık, bel ağrısı, ayaklarda şişme… İçimden bir ses “daha bunlar iyi günlerin” diyor bana. Çevremdeki hamilelerden bu şikayetlerin bir çoğunu duydum, şimdilik iyiyim ama sakral ağrım en başından beri oluyor, yediğime dikkat etmezsem reflü de başladı, cildim eskiye göre çok kurudu, idare ediyorum yani. Göbeğim çok yükselmediği için diyaframıma henüz uzak, aslında boyumu göz önüne alınca herhalde çok da yükselmeyecek, nefes darlığı gibi sıkıntım olmadı, daha ayaklarımda şişmedi ama bileklerimde hafif ödem başladı. Önemli olan yaşayabileceğim sıkıntıları bilmek ve önlem almak. Tuzlu, yağlı yemiyorum, zaten sevmem, haftada üç gün yürüyorum, nemlendiricilerimi kullanıyorum, bol su içiyorum, su çok önemli, arada da kocadan ayak masajı istiyorum, şimdilik idare ediyor.
 
 
Son üç ay olması zaten heyecanı arttırdığı için sıkıntıları çok fazla düşünemiyorum. Artık onu daha iyi hissediyorum ve daha çok merak ediyorum. Yapmamız gereken hazırlıkları planlıyorum, çok şey var doğmadan bitirmemiz gereken… Tabi bir de bu günlerin bir daha yaşayamayacağım için, en azından bu bebek için, keyif almaya bakıyorum…
 

Hamilelikte Üçüncü Trimester

Hamileliğin üçüncü yani son trimesteri fiziksel ve duygusal yönden oldukça yorucu ve zorlayıcı olabilir. Bebeğin artan kilosu, boyutları ve belirginleşen hareketleri rahatsızlık verici hal alabilir.

Sırt ağrıları: Bebeğin vücut ağırlığı arttıkça hamilelik hormonları eklemler arasındaki bağın gevşemesine neden olur. Gevşeyen bağlar sırt ve kalça ağrılarına sebep olur. Otururken ayakları ve sırtı desteklemek, alçak topuklu ayakkabılar giymek ve masaj yararlı olabilir.

Nefes darlığı: Genişleyen uterusun diyaframa yaptığı baskı sebebiyle bu aralar nefes darlığı yaşanması olası. Uyku destek yastıkları yardımcı olabilir.

Mide yanması: Hamileliğin son üç ayında büyüyen uterus mideyi olması gerektiği yerden kaydırır. Mide yanması şikayetinin asıl sebebi budur. Mide asidini olması gerektiği yerde tutmak için daha küçük porsiyonları daha sık yemeli ve bol sıvı tüketilmeli. Kızartmalardan, gazlı içeceklerden, asitli meyve sularından ve baharatlı yiyeceklerden uzak durulmalı, antiasitler kullanılabilir.

Varisler ve hemoroid: Artan kan miktarı, yüzde, boyunda ve üst kollarda örümcek ağına benzer kılcal damar kızarıklıklarına, bacaklarda varislere ve hemoroide (basur) sebep olabilir. Eğer varisler çok rahatsız ederse varis çoraplarını tercih edilebilir. Hemoroid için kabızlıktan kaçınmalı, lifli gıdaları tercih edilip bol sıvı tüketmelidir.

Büyümeye devam eden göğüsler: Hamilelik başındaki göğüs ölçüsüne göre yaklaşık 1 kg ağırlık artışı olabilir, doğum anı yaklaştıkça, göğüslerden kolostrum adı verilen ve süte göre daha yoğun olan bir sıvı sızabilir.

Sıklaşan idrar ihtiyacı: Bebek büyüdükçe idrar kesesine daha fazla baskı yapar, daha sık idrara çıkma ihtiyacı duyulur. Doğum yaklaştıkça bazen (gülerken, öksürürken veya hapşırırken vb.) bir miktar sızıntı da yaşanması mümkündür. Ayrıca, idrar yolu enfeksiyonlarına da dikkat edilmeli, idrar yaparken yanma, karın ağrısı, ateş ve sırt ağrısı gibi belirtiler gösterebilir. Ciddi bir idrar enfeksiyonu böbrekleri etkileyerek erken doğuma sebep olabilir.

Yalancı doğum sancıları: Braxton Hicks kasılmaları olarak da bilinen bu sancılar, vücudun doğum anı için pratik yaptığının işaretidir. Genelde zayıf ve düzensizdirler. Gerçek doğum sancılarının genel özelliği şiddetli, düzenli ve daha sık olmalarıdır.

Kilo artışı: Doğum anına kadar toplamda 11 ila 16 kilo arasında artış yaşanır. Bu kilolar, bebek, plasenta, amniyotik sıvı, uterus, göğüsler, vücuttaki yağ, kan ve vücut sıvısı arasında paylaşılır.

Vajinal akıntı: Genel olarak son trimesterde vajinal akıntı oldukça yaygındır. Eğer birkaç saatte bir ped değiştirmek gerekiyorsa ya da akıntının amniyotik sıvı olduğundan şüpheleniliyorsa doktora başvurulmalıdır.

Ödem: Genişleyen uterus toplardamarlara baskı yaptıkça ayak ve bacaklarda şişkinlikler oluşabilir. Aynı zamanda elleri, kollar ve bileklerde oluşan şişlikler sinirlere baskı yaparak karıncalanma ve uyuşmaya sebep olabilir. Şişlikleri gidermek için soğuk kompres uygulanabilir. Yatarken ayaklarınızı daha yukarda tutmak fayda sağlar. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder