Işığa
ve sese tepkisi çok iyi, idrarı, kakası oldukça fazla, göbeği de 8. gün düştü,
o gün ilk banyosunu yaptırdık. İlk gün 180 gr tartı kaybı olunca korkmuştuk ama
toplamda 200 gr’da kaldı kaybettiği, ilk 5 gün mama takviyesiyle toparlandık. Beslenmemiz
şimdilik emzirmeden çok pompa takviyeli anne sütü şeklinde, tam kavrayamadığı,
çok güçsüz çekip hemen yorulduğu için emerek doyamıyor, ben de sağıp biberonla
veriyorum anne sütünü. Bence anne sütünü arttırmanın en iyi yolu sık sık
sağmak, katlayarak artıyor gerçekten. Dora’nın karnı iyi doyduğu için huzursuzlukları
olmuyor, pek ağladığını duymuyoruz, 3-4 saatlik bir rutinimiz var, emmesi için
deniyorum, sağıyorum, besliyorum, biraz oyalanıyor ve sonra uyuyor. Sağmak için
biraz geç kalırsam ancak, hafif mızmızlanıyor o kadar. Henüz daha erken, belki
kolik sıkıntıları olacaktır ama şimdilik huzurlu bir bebek. Birbirimize
alışıyoruz, zor ama çok keyifli bir dönem bu…
Yenidoğan bebeğin özellikleri
Bebek
sahibi olmak anne-baba için büyük mutluluk verici bir olay olmakla birlikte ilk
aylar birçok endişeyi de birlikte getirir. Bakımı, sağlığı, beslenmesi ve
ağlaması gibi konularda normal olan durumların bilinmesi ters giden bir şeyler
olduğunda çabuk fark edilmesini sağlar, ayrıca ailenin gereksiz endişelere
kapılmasını da engellemiş olur.
Vücut özellikleri;
yenidoğan bebeklerin görünümü erişkine göre çok farklıdır. Baş büyük, yüz
yuvarlak ve burun basıktır, baş kemikleri arasında bıngıldak denilen boşluklar
vardır. Kas yapısı tam gelişmemiştir, kemik yapısı yumuşak ve esnektir. Sinir
sistemi gelişmediğinden tepkileri reflekstir. Zamanında doğan bir bebeğin boyu
50-53 cm, tartısı 2,5-4 kg baş çevresi 35 cm’dir. Kalp hızı dakikada 120-150
solunum sayısı 40-60 civarındadır.
Görme; yenidoğan bebek
yaklaşık 15-20 cm yakınındaki cisimleri görebilir ancak annenin yüzünü tanıması
ve bakması 2 ay civarında olabilir. 3. ayda cisimleri izlemeye başlar, 6. ayda
görme keskinliği erişkin düzeyine ulaşır. Şaşılık 4 aya kadar normal kabul
edilir, daha sonra devam ederse tedavi edilmelidir. Yenidoğan bebeğe hekim
tarafından kırmızı refle testi yapılır.
İşitme;
erken dönemde gelişen bir duyudur, tüm yenidoğan bebeklere işitme taraması
yapılır.
Cilt; yenidoğan bebeğin
cildi erişkine göre ince ve geçirgendir, bu nedenle kullanılan kozmetiklerden
çok daha kolay etkilenir. Enfeksiyona dirençleri yetersiz, alerjik maddelere
duyarlılıkları fazladır. Birçok cilt bulgusu yenidoğan döneminde normal kabul
edilir. Yenidoğan cildi dolaşımdaki yetersizlik nedeniyle kırmızı-mor
çizgilenmeler gösterebilir, “kutis marmoratus” adı verilen bu görünümün nedeni
üşüme değildir ve normal bir durumdur.. Kırmızı kan hücrelerinin azlığı(anemi)
solukluk, fazlalığı(polisitemi) pembelik olarak bulgu verir, sınırı aştığında
önemli olabilir. Bebek anne karnında tüm vucudunu saran “verniks kazeoza”
isimli beyaz, kremsi bir madde ile kaplıdır, bu maddenin soğuktan ve
enfeksiyonlardan koruma özelliği vardır. Bebeklerin kulak çevresinde yoğun
olmak üzere tüm vücutları “lanugo” adı verilen tüylerle kaplıdır, zamanla
dökülür. Yüzde “milia” ve “miliaria” adı verilen deri lezyonları bulunabilir,
milia ter bezlerinin tıkanmasıyla ortaya çıkan, küçük sarı lezyonlardır.
Miliaria (isilik) ise sıcak havada bebeğin aşırı örtülmesi sonucu ter
bezlerinin gerilmesi sonucu ortaya çıkar ve pembe renklidir. Toksik eritem; 1-2
cm çapında kırmızı lekelerdir, üzerinde minik sarı şişliklere rastlanır,
önemsiz, geçici lezyonlardır. Mongol lekesi; kalçalarda görülen mor
lezyonlardır, bir yıla kadar kaybolur. Hemanjiomlar(kılcal damar genişlemesi)
genellikle göz kapağında olmak üzere çeşitli yerleşim gösterir, birkaç ayda
solmaya başlar, sıklıkla bir yılda kaybolur.
Yatış pozisyonu;
bebekler yastık kullanmadan, yatağın alt ucuna yakın ve sırtüstü
yatırılmalıdır. Kusan bebekler yan yatırılabilir, sık kontrol edilmelidir.
Yüzünün açık bırakılması gerekir. Gece oda karartılabilir.
Tartısı;
doğumdan sonraki ilk günlerde vücut ağırlığının %10 kadarı kaybedilir, daha
sonra günde 20-30 gr tartı alımı beslenme ve büyümenin yeterli olduğunu
gösterir. Altıncı aydan sonra bu hız yavaşlar, bir yaşında bebeklerin ortalama
tartısı 10 kg civarındadır.
İlk idrarı ve kakası, alt değiştirme;
bebeğin ilk idrarını 24 saatte, il dışkısını 48 saatte yapması gerekir.
Bebeklerin birçoğu “mekonyum” adı verilen yeşil yapışkan ilk dışkıyı 24 saatte
yaparlar, daha sonra renk açılarak sarıya dönüşür. Yenidoğan bebeklerin bezinde
ürat kristallerine bağlı turuncu-pembe renk görülmesi normaldir. Yenidoğan
bebeğin altı olabildiğince hızlı şekilde değiştirilmelidir. Malzemeler
öncesinde hazır tutulmalıdır. Altı açılan bebek rahatlayarak idrarını
yapabilir. Temizlik için ılık su ve sabun kullanılmalıdır, ıslak mendiller
bebeğin hassas cildini tahriş edip pişiğe neden olabilir, yıkama en uygun
temizleme yöntemidir. Silme işlemi önden arkaya doğru yapılmalıdır. Pişiği
önlemek için bebeğin altının sık değiştirilmesi ve kuru tutulması önemlidir,
çinko içeren koruyucu kremler uygulanabilir.
Banyosu;
göbek düşene kadar ıslak silme işlemi daha uygundur. Göbek düştükten sonra
bebek her gün yıkanabilir, rahatlamasına yardımcı olur, büyüme ve gelişmesini
hızlandırır. Gün aşırı sabun ya da bebek şampuanı uygulanabilir. Tek kişi
yıkayacaksa bebek küveti ve banyo filesi yardımcı olabilir. Önce gövdesi
yumuşak bir bezle sabunlanır, koltuk altları ve kasıkları temizlenir, en son
baş ve yüz yıkanır. Hızlı bir şekilde yıkama işlemi tamamlanıp iyice
kurulanmalıdır. Bebek yağı ile banyo sonrası masaj yapmak bebeğin uyumasını
kolaylaştırır. Saç diplerindeki ince sarımsı “konak” adı verilen krutlanmalar
bebek yağı ile ıslatılıp ince dişli tarakla taranarak engellenebilir.
Beslenmesi;
yenidoğan bebek normal doğumlarda hemen doğar doğmaz ilk bakım yapıldıktan
sonra, genel anestezili sezaryen doğumlarda anne anestezi etkisinden çıkar
çıkmaz annenin göğsüne verilerek emzirme başlatılmalıdır. İlk emzirmede az
miktarda ancak bebek için çok yararlı olan “kolostrum” adı verilen süt gelir.
Anne ilk emzirmeleri yatarak yapabilir daha sonra bebeği kucağında kavramalı,
desteklemeli, kendisi için en rahat pozisyonu almalıdır. Bebeğin ağzı anne
memesinin koyu renkli “areola” denilen bölümünü tamamen almalı, sadece meme
ucunda bırakılmamalıdır, bu hem süt akışına izin vermez hem de meme ucunun yara
olmasına neden olur. ilk haftalarda her iki meme yaklaşık 15’er dakika
emzirilmeli, emzirme aralıkları 3 saati geçirilmemelidir. Bebek her istediğinde
emzirme başlatılmalıdır. Meme ucu temizliği sadece su ile yapılması yeterlidir,
emzirme sonrası temizlenme gerektirmeyen göğüs ucu koruyucu kremlerinin
kullanılması ağrı ve tahrişi önleyeceğinden yararlı olabilir.
Göbek bakımı;
yenidoğanda göbek enfeksiyon kaynaklarının giriş yeri olabileceği için temiz
tutulması ve bakımı önemlidir. Yeni kesildiğinde ödemli ve jel görünümündedir.
Zamanla kuruyarak 1-2 hafta içinde kendiliğinden düşer. %70’lik alkol solüsyonu
ve steril gazlı bez ile günde 3-4 defa dibinden ucuna doğru silinerek
temizlenmesi, bebek bezinin dışında bırakılması bakım için yeterlidir.
Düştükten sonra birkaç damla kanama olması normaldir. Göbek çevresinde
kızarıklık, şişlik ve akıntı bulunması enfeksiyon göstergesidir, vakit kaybetmeden
doktora başvurulmalıdır.
Giydirilmesi;
kolay giydirilip çıkarılabilecek, pamuklu, alerjen olamayan giysiler tercih
edilmelidir. Sabun tozu ya da bebekler için hazırlanmış deterjan ile yıkanmalı
ve ütülenmelidir. İlk bir yıl yumuşatıcı kullanılması alerjen olma riski
nedeniyle önerilmez. İnce kumaşlardan birkaç kat giydirmek tek kat kalın
giysilere tercih edilmelidir. Giysilere iğne, boncuk gibi cisimler
takılmamalıdır.
Ağlaması;
bebeğin derdi olduğunun anlatmasının tek yoludur. En önemli neden açlıktır,
daha sonra uzun süre altı kirli kalan bebeğin cildi tahriş olduğundan
rahatsızlık hissi ağlamasına neden olabilir. Ortam ısısının düşük ya da yüksek
olması da rahatsızlık vererek ağlamaya yol açar, bebek ortama uygun
giydirilmeli, oda ısısı 22-24 derece arasında tutulmalıdır. Kolik ağrısı
bebeklerde ağlamaya neden olan sebeplerden biridir, genellikle akşam
saatlerinde olan inatçı ağlamalardır, bebek bacaklarını karnına doğru çeker,
ılık karın masajı faydalı olabilir, 4-5 aydan sonra azalarak kaybolur. Nadiren
de bebekler sadece ilgi ve sevgi istedikleri için ağlarlar, ihtiyaçları
karşılandıktan sonra dokunmak, sarılmak, onunla konuşmak rahatlatıcı olabilir.
Bebekte
bir sorun yoksa rutin doktor kontrolleri, doğduktan hemen sonra, hastaneden
taburcu olmadan önce, birinci haftasında, 15. gününde, 1. ayında, 2. ayında, 3.
ayında, 6. ayında, 9. ayında ve bir yaşında yapılır.