Küçük
hanım bir ay daha büyüdü, artık tam yedi aylık bir cimcime… Farklı bir
geçirdik, sıkıntılarımız da oldu mutluluklarımız da. Ek gıdalara yavaş yavaş
alışıyor, kahvaltı, yoğurt, meyve tamam, sebzelerle yıldızı bir türlü
barışmadı. Nasıl pişirdiysem kabul etmedi. Denemeye devam ediyorum. Mama
sandalyesine iyice alıştı, oturmaktan, hatta ayakta durmaktan büyük zevk
alıyor. Tam oyuncu bücür oldu. Tekrarlayarak, gülerek yaptığım her şeyi oyun
sanıyor. Burnunu aspire ederken, altını değiştirirken bile eğlenebiliyoruz.
Bizi taklit etmeye çalışıyor, saklambaç oynuyoruz, yüzümüzle arasına yastık
koyuyoruz, arıyor, bulmaya çalışıyor.
Aynaları
çok seviyor, kendini izlemeye, beni takip etmeye bayılıyor, yaklaşınca eliyle
dokunmaya çalışıyor, vuruyor. “Hayır” dediğimde ses tonumdan olumsuz olduğunu
hissediyor. “Anne”, “baba” diye sesleniyor ama henüz bize olduğunu sanmıyorum,
genelde huysuzken yapıyor. İletişime girmeye çalışıyor, Kalabalıkta bir süre
insanları izleyip sonra muhabbete dahil olmak için sesler çıkarmaya başlıyor.
Bir şeyler anlatıyor gibi uzun uzun tonlayarak konuşuyor, kendi çapında. İlgi
gösterene gülümsüyor, kollarını bacaklarını sallayarak sevgi gösteriyor.
Dik
oturabiliyor, kısa süre desteksiz kalabiliyor. Çok rahat dönebiliyor, sürünerek
hareket edebiliyor. Oyuncakları yere atıp arkalarından bakıyor. İlgisini çeken
şeylere uzanabiliyor, tutup inceliyor, ağzına götürüyor. Bu ara elektronik
aletlere ilgisi fazla, telefona, laptopa dayanamıyor, hafif hafif vurarak
tanımaya çalışıyor. Çabuk sıkılıyor, oyalanacak yeni aktiviteler istiyor,
sürekli ilgi bekliyor.
Yalnız
kalmaya artık hiç tahammülü yok, bir an bile bırakamıyorum. Görüş alanından
çıkarsam çok sinirleniyor. İstemediği hiçbir şeyi yaptıramıyorum, uyku, yemek,
oturmak, yatmak… Sadece istediğini, istediği zaman yapıyor hanımefendi.
Bu
ay ilk anne-baba-çocuk tatilimizi de yaptık, denize girdi prenses. Suyu çok
seven kızım denize de iyi yaklaştı. İlk dişini de çıkardı, hemen arkasından
ikinciyi… Artık eline geçirdiği her şeyi dişliyor.
Bu
ayın en önemli gelişmelerinden biri de artık kendi odasında uyuyor, dönerek
genelde yüzüstü tercih ediyor. Gece uyandığında kendiliğinden uykuya
dalabiliyor ki bu beni hem çok mutlu ediyor hem de rahatlatıyor.
Bana
olan ilgisi hala çok yoğun, odasına girdiğimde yatağında ilgilendiği ne varsa
bir kenara atıp bana kocaman gülümsüyor, içim eriyor. Kucağıma alınca yüzümü
sevmeye çalışıyor, yaklaşınca ısırmaya, emmeye belki de öpmeye uğraşıyor.
Yanından ayrılırken huzursuzlanmaya başladı, artık bırakıp bir yere gitmek çok
daha zor.
Koskocaman bir ay daha hızla geçti. Günler Dora’yla o kadar hızlı geçiyor
ki yetişemiyorum. Sürekli daha keyifli hale gelmesinden kaynaklanıyor bu durum.
Yaz sonunda yeniden çalışmaya başlamak istiyorum ama prensesi bırakmak çok zor
geliyor. Hele ki onun arkamdan üzüleceğini düşünmek çok can sıkıcı. Şimdilik
beraber geçireceğimiz bayram tatili için heyecanlanıyoruz, sonrasını zamanı
geldiğinde düşüneceğim…
7. ay bebek
gelişimi
Yaşamının 7.
ayında bebekte hızlı bir gelişim izlenebilir. Doğumdan bu yana çok şey
öğrenmiştir, ancak hayatının bu ilk senesinde aktif duruma gelme hazırlıkları
hep devam edecektir. Sonraki üç ay boyunca bebek oldukça hareketli olacaktır.
Ayrıca fiziksel ve zihinsel gelişiminin yanı sıra mantık ve dil gelişiminde de
önemli aşamalar kaydedecek ve tüm bunlar bebeğin temel problem çözme yeteneğini
geliştirecektir.
Bebek
büyürken, dünyası da onunla beraber büyür. Bu ay sonunda yerde emeklemeye
başlayacak. Elleri ve dizleri üzerinde kendini kaldıracak ve ileri geri hareket
etmeye çalışacak; kısa bir süre sonra da bir eliyle gözüne kestirdiği bir şeye
uzanacak. Bu egzersize devam ettikçe bir süre sonra el ve ayakları
kendiliğinden uyumlu olarak hareket etmeye başlayacak. İlk başta sadece geri
geri gidebilse de kısa bir süre sonra hareketlerini daha rahat kontrol
edebilecektir. Emeklerken oluşan güvensizlik duygusu bir süre sonra
kaybolabilir, bazı bebeklerde ise bu güvensizlik şiddetli bir ayağa kalkma
isteğine dönüşebilir.
Yeni şeyler
keşfedebilmesi için bebeğin özgür bırakılması gerekir. Gün içinde oyuncakları
ile fazla oynamaz ve sık sık gülücük yapar. Hareket etmeye başladığında merak
ve korku beraberinde gelir. Bebek kapının dışında ne olduğunu merak etmektedir,
ancak anne yanında olduğu için onu da bırakmak istemez. Bir süre sonra
kararsızlığı bırakır ve kısa bir süre için de olsa ileri bir adım atar. Biraz
sonra annenin aynı yerde olup olmadığını kontrol etmek için geri döner. Eğer
geniş bir ev içinde sürekli yer değiştiriyorsa, bebeğin endişelenmemesi için annenin
birkaç dakikada bir kendini göstermesi gerekir.
Bebeğin
sadece hareket etme yeteneği değil, oturabilme becerisi de iyice gelişmiştir.
Artık neredeyse desteksiz oturabilir. Bazı bebekler kendi başlarına bile
oturabilirler, ancak büyük bir olasılıkla bunu yaparken bir yana doğru
kayarlar. Önceleri, düşmemek için ellerini kullanacaktır. Bir süre sonra ise
dengesi gelişecek ve otururken oyuncaklarla oynamak gibi, başka işlerle de
ilgilenebilecektir.
Bebek,
her yönden değişim geçirmesine rağmen uyku düzeni sabit kalır. Bazı bebekler
gün sonunda yorgunluktan uyuyakalırken, bazıları da yoruldukça daha hareketli
olurlar. Bebeğin uyku durumuna kolayca geçip geçemediğini gözlemlemek gerekir.
Ev içinde gürültülü oyunlar eğlenceli olmakla birlikte, bebeğin uykusunu
dağıtacağından yatma vakti için çok uygun sayılmaz. Uyku saati yaklaştıkça
hareketli oyunlara biraz sınır konabilir ve temposu yavaşlatılabilir. Yoğun bir
günün sonunda bebek, biraz sallamadan sonra uyumaya karşı çıkmayacaktır. İlk
altı aydan sonra uykusu ve uyku düzeni seyahat ve hastalık gibi dış
faktörlerden etkilenecektir.
Bebeği
rahatlatmak için uyku öncesi banyo da denenebilir. Küveti az miktarda suyla
doldurulup oynaması için fırsat yaratılabilir. Bebekler suda oynamaya bayılır,
ancak sabunlu iken vücudu kaygan olacağından kesinlikle yalnız
bırakılmamalıdır.
Uyku
gibi, bebeğin yeme alışkanlıkları da aynı kalır. Ancak nesneleri tutma yeteneği
geliştikçe artık parmaklarından çok avuç içlerini kullanmaktadır elinde
tutabileceği yiyeceklerden hoşlanmaya başlar. Nesneleri bir elinden diğerine
geçirmek, onun için hala pek keyiflidir ve erişebildiği her şeyi iter, sıkar
veya atar. Bu yüzden kavrayabileceği (parmak boyutlarında olan) yiyecekler onun
için eğlenceli olur. Öğünler arasında huzursuzlanabilir. Öğünler arasında
verilen yiyecekler huzursuz olan bebeği biraz sakinleştirir, ancak bunun bir
alışkanlığa dönüşmesine izin verilmemelidir.
Her
ne kadar bebek elinde tutabileceği yiyecekleri yemekten hoşlanıyor olsa da
verilen yemekleri ağzından çıkartabilir. Bunun en büyük nedeni kendi kendine
yemek yeme arzusudur. Ancak her ne kadar denemek hoşuna gitse de henüz kaşığı
ağzına götürmeye hazır değildir. Hangi elini kullandığı çok belirgin olmamakla
birlikte, her beş çocuktan dördü sağ elini kullanmaya eğilimlidir.
Bebeği
farklı gıdalarla beslenmeye alışması arzu edilen bir durumdur, ancak bu
şimdilik çok da şart değildir, önemli olan bebeğinizin yemek yemekten keyif
almasıdır. Düzenli olarak yeni yemekler vermeye devam edip değişik tatlar
denemesini sağlamak gerekir. İlgisini kaybettiğinde ve ağzından geri
çıkardığında yeteri kadar yemiş demektir, ısrar edilmemelidir.
Ebeveynler
genelde bebeğin ana yemeğinin günün hangi saatinde verilmesi gerektiğini
bilemezler. Besin değeri düşünüldüğünde bunun fazla önemi yoktur, ancak farklı
yemekleri yiyebileceği zamana kadar et-sebze menüsü gün ortasında verilmelidir.
Birçok anne-baba bebeğin akşam yemeğinden önce yedirilip, sonra ailesi yemeğini
yerken onlara mama sandalyesinde oturarak eşlik etmesini tercih eder. Bu
dönemde bebekler, önlerinde farklı yemek seçenekleri olduğundan biberondan
sıkılabilirler. Eğer bir kaptan da yardımla içebiliyorsa, günde birkaç kez aldığı
biberonu bırakabilir. Yine de bazı bebekler hala emmeyi tercih edebilir ve
birinci senenin sonuna kadar memeden kesilmeye hazır olmayabilirler.
Bu
dönemde ortaya çıkan bazı yeni davranış biçimleri de anne-babaları endişelendirebilir.
Örneğin ayak parmağı emmek, hijyen nedeni ile endişe yaratabilir. Ancak
ayaklar, bebek kendi başına yürümeye başlayana kadar (ki bu dönemde zaten ayak
parmağını emmeyi çoktan bırakacaktır) el parmakları kadar temizdir. Kulaklarla
oynamak tipik bir diş çıkarma göstergesidir. Artık bu çok belirgin bir hareket
haline gelmiştir. Birçok bebek de diş çıkarırken alt dudağını emer. Diş çıkarma
bazı bebeklerde diğerlerine göre daha acılı ve zor olabilir, ancak rahatsızlığı
çok fazla ise, bunun başka nedenleri olup olmadığını araştırılmalıdır. Genelde
bebeğin normal olmayan her türlü davranışı diş çıkarıyor olmasına yorulur. Diş
çıkarmanın ishale veya çok yüksek olmamakla beraber ateşin artmasına neden
olduğu doğrudur. Ancak sıkıntısının nedeni başka ciddi bir rahatsızlık da
olabilir ve diş çıkardığını düşünüp bu durum göz ardı edilmemelidir.
Ses
çıkarmalar yine çok yoğun olmakla beraber, bebeğiniz zaman zaman diğer motor
aktivitelerine konsantre olup bu dönemde ses çıkarmayı biraz azaltabilir. Memnuniyetini
tatlı bir gülücük ya da neşeli çığlıklar gibi tamamen farklı yollarla belli
edebilir. Bebek genelde yanındaki yetişkinlerin çıkardığı sesleri taklit eder
ve kendisine “hayır” denildiğini daha çok sesin tonundan anlar.
Bebek
için annesi hala dünyanın merkezidir. Saçını veya üzerindeki herhangi bir şeyi
ısırarak veya çiğneyerek onu daha iyi tanımaya çalışır. Şimdiye kadar “anne”
veya “baba” dediğinde direkt olarak onları kastetmiyor, büyük bir ihtimalle
yakınında bulunan birine sesleniyor veya bir şikayette bulunuyordu. Birkaç
hafta içinde ise sadece annesine “anne” demeye başlayacak. Bebek artık
görmediği şeylerin de aslında var olduğunu anlamaya başlar. Örneğin yere
düşürdüğü şeyi aramaya başlayacak ya da sevdiği oyuncağı sadece bir ucunu görse
bile tanıyacak. Bebek ayrıca bu dönemde “neden-sonuç” ilişkisini de kavramaya
başlar. Örneğin bir çarşafın üzerinde duran oyuncağa ulaşıp ulaşamayacağını
hisseder. Ayrıca çarşafı kendine doğru çekerek alabileceğini kestirebilir.
Bütün bunlar basit görünse bile aslında onun için çok önemli gelişmelerdir.
Anne çalışmaya başlamışsa kendini suçlu hissetmeden bebekle iyi vakit geçirmeye
çalışmalı. Ne olursa olsun, huzurlu bir anne, huzurlu bir çocuk demektir, bu
yüzden aile için en uygun olan yapılmalıdır.
Merhaba Sinem hanim benim kizim da 7. ayini yeni bitirdi ama hala dönemiyor, yüzüstü yatmak istemiyor, kollarini hic kullanmiyor. Endiseleniyorum sizce bi problem olabilir mi? Birde gece hala sık uyanıyor ve emmek istiyor kendi kendine tekrar da uyumuyor..sizin kiziniz gece beslenmiyor muydu acaba kizim doymuyor mu??
YanıtlaSilMerhaba, 7. ayda normal gelişimde anlattığım gibi, bebeğin dönebilmesi, desteksiz oturması gerekiyor. Bebekten bebeğe gelişim farklılıkları olabilse de kollarını hiç kullanmaması normal bir durum olamaz. Tüm bu sorunlarınızı ve beslenme problemlerinizi bebeğinizi kontrol edecek bir uzman hekimle görüşmenizi öneririm. Sevgiler
Sil