7 Ağustos 2013 Çarşamba

Rakamla 7, yazıyla yedi...

Küçük hanım bir ay daha büyüdü, artık tam yedi aylık bir cimcime… Farklı bir geçirdik, sıkıntılarımız da oldu mutluluklarımız da. Ek gıdalara yavaş yavaş alışıyor, kahvaltı, yoğurt, meyve tamam, sebzelerle yıldızı bir türlü barışmadı. Nasıl pişirdiysem kabul etmedi. Denemeye devam ediyorum. Mama sandalyesine iyice alıştı, oturmaktan, hatta ayakta durmaktan büyük zevk alıyor. Tam oyuncu bücür oldu. Tekrarlayarak, gülerek yaptığım her şeyi oyun sanıyor. Burnunu aspire ederken, altını değiştirirken bile eğlenebiliyoruz. Bizi taklit etmeye çalışıyor, saklambaç oynuyoruz, yüzümüzle arasına yastık koyuyoruz, arıyor, bulmaya çalışıyor.

Aynaları çok seviyor, kendini izlemeye, beni takip etmeye bayılıyor, yaklaşınca eliyle dokunmaya çalışıyor, vuruyor. “Hayır” dediğimde ses tonumdan olumsuz olduğunu hissediyor. “Anne”, “baba” diye sesleniyor ama henüz bize olduğunu sanmıyorum, genelde huysuzken yapıyor. İletişime girmeye çalışıyor, Kalabalıkta bir süre insanları izleyip sonra muhabbete dahil olmak için sesler çıkarmaya başlıyor. Bir şeyler anlatıyor gibi uzun uzun tonlayarak konuşuyor, kendi çapında. İlgi gösterene gülümsüyor, kollarını bacaklarını sallayarak sevgi gösteriyor.

Dik oturabiliyor, kısa süre desteksiz kalabiliyor. Çok rahat dönebiliyor, sürünerek hareket edebiliyor. Oyuncakları yere atıp arkalarından bakıyor. İlgisini çeken şeylere uzanabiliyor, tutup inceliyor, ağzına götürüyor. Bu ara elektronik aletlere ilgisi fazla, telefona, laptopa dayanamıyor, hafif hafif vurarak tanımaya çalışıyor. Çabuk sıkılıyor, oyalanacak yeni aktiviteler istiyor, sürekli ilgi bekliyor.

Yalnız kalmaya artık hiç tahammülü yok, bir an bile bırakamıyorum. Görüş alanından çıkarsam çok sinirleniyor. İstemediği hiçbir şeyi yaptıramıyorum, uyku, yemek, oturmak, yatmak… Sadece istediğini, istediği zaman yapıyor hanımefendi.

Bu ay ilk anne-baba-çocuk tatilimizi de yaptık, denize girdi prenses. Suyu çok seven kızım denize de iyi yaklaştı. İlk dişini de çıkardı, hemen arkasından ikinciyi… Artık eline geçirdiği her şeyi dişliyor.

Bu ayın en önemli gelişmelerinden biri de artık kendi odasında uyuyor, dönerek genelde yüzüstü tercih ediyor. Gece uyandığında kendiliğinden uykuya dalabiliyor ki bu beni hem çok mutlu ediyor hem de rahatlatıyor.

Bana olan ilgisi hala çok yoğun, odasına girdiğimde yatağında ilgilendiği ne varsa bir kenara atıp bana kocaman gülümsüyor, içim eriyor. Kucağıma alınca yüzümü sevmeye çalışıyor, yaklaşınca ısırmaya, emmeye belki de öpmeye uğraşıyor. Yanından ayrılırken huzursuzlanmaya başladı, artık bırakıp bir yere gitmek çok daha zor.

Koskocaman bir ay daha hızla geçti. Günler Dora’yla o kadar hızlı geçiyor ki yetişemiyorum. Sürekli daha keyifli hale gelmesinden kaynaklanıyor bu durum. Yaz sonunda yeniden çalışmaya başlamak istiyorum ama prensesi bırakmak çok zor geliyor. Hele ki onun arkamdan üzüleceğini düşünmek çok can sıkıcı. Şimdilik beraber geçireceğimiz bayram tatili için heyecanlanıyoruz, sonrasını zamanı geldiğinde düşüneceğim…

7. ay bebek gelişimi
Yaşamının 7. ayında bebekte hızlı bir gelişim izlenebilir. Doğumdan bu yana çok şey öğrenmiştir, ancak hayatının bu ilk senesinde aktif duruma gelme hazırlıkları hep devam edecektir. Sonraki üç ay boyunca bebek oldukça hareketli olacaktır. Ayrıca fiziksel ve zihinsel gelişiminin yanı sıra mantık ve dil gelişiminde de önemli aşamalar kaydedecek ve tüm bunlar bebeğin temel problem çözme yeteneğini geliştirecektir.

Bebek büyürken, dünyası da onunla beraber büyür. Bu ay sonunda yerde emeklemeye başlayacak. Elleri ve dizleri üzerinde kendini kaldıracak ve ileri geri hareket etmeye çalışacak; kısa bir süre sonra da bir eliyle gözüne kestirdiği bir şeye uzanacak. Bu egzersize devam ettikçe bir süre sonra el ve ayakları kendiliğinden uyumlu olarak hareket etmeye başlayacak. İlk başta sadece geri geri gidebilse de kısa bir süre sonra hareketlerini daha rahat kontrol edebilecektir. Emeklerken oluşan güvensizlik duygusu bir süre sonra kaybolabilir, bazı bebeklerde ise bu güvensizlik şiddetli bir ayağa kalkma isteğine dönüşebilir.
Her bebek aynı düzende gelişme göstermez. Bazı bebekler emeklemeden önce ve ya sonra ve ya emekleme yerine, alternatif farklı bir stil geliştirebilir. Kimi bebek sadece bir yöne doğru giderken, bir diğeri ise geri geri gidebilir. Bazı bebekler ise hızlı bir şekilde ilerleme gösterebilirler. Eninde sonunda doğru pozisyonu bulurlar, ancak bazı bebeklerin hiç emeklemeden direkt olarak ayağa kalkıp yürüdüğü de görülür.

Yeni şeyler keşfedebilmesi için bebeğin özgür bırakılması gerekir. Gün içinde oyuncakları ile fazla oynamaz ve sık sık gülücük yapar. Hareket etmeye başladığında merak ve korku beraberinde gelir. Bebek kapının dışında ne olduğunu merak etmektedir, ancak anne yanında olduğu için onu da bırakmak istemez. Bir süre sonra kararsızlığı bırakır ve kısa bir süre için de olsa ileri bir adım atar. Biraz sonra annenin aynı yerde olup olmadığını kontrol etmek için geri döner. Eğer geniş bir ev içinde sürekli yer değiştiriyorsa, bebeğin endişelenmemesi için annenin birkaç dakikada bir kendini göstermesi gerekir.

Bebeğin sadece hareket etme yeteneği değil, oturabilme becerisi de iyice gelişmiştir. Artık neredeyse desteksiz oturabilir. Bazı bebekler kendi başlarına bile oturabilirler, ancak büyük bir olasılıkla bunu yaparken bir yana doğru kayarlar. Önceleri, düşmemek için ellerini kullanacaktır. Bir süre sonra ise dengesi gelişecek ve otururken oyuncaklarla oynamak gibi, başka işlerle de ilgilenebilecektir.

Bebek, her yönden değişim geçirmesine rağmen uyku düzeni sabit kalır. Bazı bebekler gün sonunda yorgunluktan uyuyakalırken, bazıları da yoruldukça daha hareketli olurlar. Bebeğin uyku durumuna kolayca geçip geçemediğini gözlemlemek gerekir. Ev içinde gürültülü oyunlar eğlenceli olmakla birlikte, bebeğin uykusunu dağıtacağından yatma vakti için çok uygun sayılmaz. Uyku saati yaklaştıkça hareketli oyunlara biraz sınır konabilir ve temposu yavaşlatılabilir. Yoğun bir günün sonunda bebek, biraz sallamadan sonra uyumaya karşı çıkmayacaktır. İlk altı aydan sonra uykusu ve uyku düzeni seyahat ve hastalık gibi dış faktörlerden etkilenecektir.

Bebeği rahatlatmak için uyku öncesi banyo da denenebilir. Küveti az miktarda suyla doldurulup oynaması için fırsat yaratılabilir. Bebekler suda oynamaya bayılır, ancak sabunlu iken vücudu kaygan olacağından kesinlikle yalnız bırakılmamalıdır.

Uyku gibi, bebeğin yeme alışkanlıkları da aynı kalır. Ancak nesneleri tutma yeteneği geliştikçe artık parmaklarından çok avuç içlerini kullanmaktadır elinde tutabileceği yiyeceklerden hoşlanmaya başlar. Nesneleri bir elinden diğerine geçirmek, onun için hala pek keyiflidir ve erişebildiği her şeyi iter, sıkar veya atar. Bu yüzden kavrayabileceği (parmak boyutlarında olan) yiyecekler onun için eğlenceli olur. Öğünler arasında huzursuzlanabilir. Öğünler arasında verilen yiyecekler huzursuz olan bebeği biraz sakinleştirir, ancak bunun bir alışkanlığa dönüşmesine izin verilmemelidir.

Her ne kadar bebek elinde tutabileceği yiyecekleri yemekten hoşlanıyor olsa da verilen yemekleri ağzından çıkartabilir. Bunun en büyük nedeni kendi kendine yemek yeme arzusudur. Ancak her ne kadar denemek hoşuna gitse de henüz kaşığı ağzına götürmeye hazır değildir. Hangi elini kullandığı çok belirgin olmamakla birlikte, her beş çocuktan dördü sağ elini kullanmaya eğilimlidir.

Bebeği farklı gıdalarla beslenmeye alışması arzu edilen bir durumdur, ancak bu şimdilik çok da şart değildir, önemli olan bebeğinizin yemek yemekten keyif almasıdır. Düzenli olarak yeni yemekler vermeye devam edip değişik tatlar denemesini sağlamak gerekir. İlgisini kaybettiğinde ve ağzından geri çıkardığında yeteri kadar yemiş demektir, ısrar edilmemelidir.

Ebeveynler genelde bebeğin ana yemeğinin günün hangi saatinde verilmesi gerektiğini bilemezler. Besin değeri düşünüldüğünde bunun fazla önemi yoktur, ancak farklı yemekleri yiyebileceği zamana kadar et-sebze menüsü gün ortasında verilmelidir. Birçok anne-baba bebeğin akşam yemeğinden önce yedirilip, sonra ailesi yemeğini yerken onlara mama sandalyesinde oturarak eşlik etmesini tercih eder. Bu dönemde bebekler, önlerinde farklı yemek seçenekleri olduğundan biberondan sıkılabilirler. Eğer bir kaptan da yardımla içebiliyorsa, günde birkaç kez aldığı biberonu bırakabilir. Yine de bazı bebekler hala emmeyi tercih edebilir ve birinci senenin sonuna kadar memeden kesilmeye hazır olmayabilirler.

Bu dönemde ortaya çıkan bazı yeni davranış biçimleri de anne-babaları endişelendirebilir. Örneğin ayak parmağı emmek, hijyen nedeni ile endişe yaratabilir. Ancak ayaklar, bebek kendi başına yürümeye başlayana kadar (ki bu dönemde zaten ayak parmağını emmeyi çoktan bırakacaktır) el parmakları kadar temizdir. Kulaklarla oynamak tipik bir diş çıkarma göstergesidir. Artık bu çok belirgin bir hareket haline gelmiştir. Birçok bebek de diş çıkarırken alt dudağını emer. Diş çıkarma bazı bebeklerde diğerlerine göre daha acılı ve zor olabilir, ancak rahatsızlığı çok fazla ise, bunun başka nedenleri olup olmadığını araştırılmalıdır. Genelde bebeğin normal olmayan her türlü davranışı diş çıkarıyor olmasına yorulur. Diş çıkarmanın ishale veya çok yüksek olmamakla beraber ateşin artmasına neden olduğu doğrudur. Ancak sıkıntısının nedeni başka ciddi bir rahatsızlık da olabilir ve diş çıkardığını düşünüp bu durum göz ardı edilmemelidir.

Ses çıkarmalar yine çok yoğun olmakla beraber, bebeğiniz zaman zaman diğer motor aktivitelerine konsantre olup bu dönemde ses çıkarmayı biraz azaltabilir. Memnuniyetini tatlı bir gülücük ya da neşeli çığlıklar gibi tamamen farklı yollarla belli edebilir. Bebek genelde yanındaki yetişkinlerin çıkardığı sesleri taklit eder ve kendisine “hayır” denildiğini daha çok sesin tonundan anlar.

Bebek için annesi hala dünyanın merkezidir. Saçını veya üzerindeki herhangi bir şeyi ısırarak veya çiğneyerek onu daha iyi tanımaya çalışır. Şimdiye kadar “anne” veya “baba” dediğinde direkt olarak onları kastetmiyor, büyük bir ihtimalle yakınında bulunan birine sesleniyor veya bir şikayette bulunuyordu. Birkaç hafta içinde ise sadece annesine “anne” demeye başlayacak. Bebek artık görmediği şeylerin de aslında var olduğunu anlamaya başlar. Örneğin yere düşürdüğü şeyi aramaya başlayacak ya da sevdiği oyuncağı sadece bir ucunu görse bile tanıyacak. Bebek ayrıca bu dönemde “neden-sonuç” ilişkisini de kavramaya başlar. Örneğin bir çarşafın üzerinde duran oyuncağa ulaşıp ulaşamayacağını hisseder. Ayrıca çarşafı kendine doğru çekerek alabileceğini kestirebilir. Bütün bunlar basit görünse bile aslında onun için çok önemli gelişmelerdir. Anne çalışmaya başlamışsa kendini suçlu hissetmeden bebekle iyi vakit geçirmeye çalışmalı. Ne olursa olsun, huzurlu bir anne, huzurlu bir çocuk demektir, bu yüzden aile için en uygun olan yapılmalıdır.

2 yorum:

  1. Merhaba Sinem hanim benim kizim da 7. ayini yeni bitirdi ama hala dönemiyor, yüzüstü yatmak istemiyor, kollarini hic kullanmiyor. Endiseleniyorum sizce bi problem olabilir mi? Birde gece hala sık uyanıyor ve emmek istiyor kendi kendine tekrar da uyumuyor..sizin kiziniz gece beslenmiyor muydu acaba kizim doymuyor mu??

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhaba, 7. ayda normal gelişimde anlattığım gibi, bebeğin dönebilmesi, desteksiz oturması gerekiyor. Bebekten bebeğe gelişim farklılıkları olabilse de kollarını hiç kullanmaması normal bir durum olamaz. Tüm bu sorunlarınızı ve beslenme problemlerinizi bebeğinizi kontrol edecek bir uzman hekimle görüşmenizi öneririm. Sevgiler

      Sil