Gastoözefageal Reflü Hastalığı
Reflü
mide içeriğinin (salgılar, mide asidi ve gıdaların hazmedilmesini sağlayan
pepsin maddesi) yemek borusuna geri kaçmasıdır. Normalde gıdaların yemek
borusundan mideye geçmesinden sonra, yemek borusuna geri gelmemeleri gerekir.
Ama reflü hastalığında bu düzen bozulur.
Bebeklerin
çoğu mama yedikten veya süt içtikten sonra yediklerini çıkarırlar. Bazı
bebeklerde bu aşırıdır ve çok sık meydana gelir ve bu durumlarda bebeğin
reflüsü olduğu söylenir. Bu durum midedeki yiyeceklerin yemek borusuna veya
ağız içine geri atılmasıyla meydana gelir. Bebeklerde reflünün sık görülmesinin
nedeni; gıdaların mideye geçişine izin veren kapakçık mekanizmasının henüz
yeterince çalışmıyor olması ve bebeklerin çoğunlukla yatar pozisyonda olup,
sıvı gıdalarla beslenmesidir.
Bebeklerde
yediklerini çok sık çıkardığında ebeveynler telaşlanarak doktora başvurma
ihtiyacı duyarlar. Fakat bebeklerin ve çocukların çoğunda herhangi bir anatomik
sorun yoktur ve çocuğun gastrointestinal sisteminin tam gelişmemiş olmasına
bağlı olarak gelişir. İlk yaş içindeki bebeklerde reflü yaşamın ilk aylarından
itibaren başlar ve 4. ayda maksimum düzeye ulaşır. Belirtiler 12. aya doğru
büyük ölçüde kendiliğinden geriler ve 12 ile 24. ay arasında sıklıkla tamamen
ortadan kalkar. Dolayısı ile anne ve babaların bebeklikteki reflü benzeri
şikayetlerden çok korkmamaları ve bu durumun bebeğin gelişimi ile birlikte birkaç
yıl içinde kendiliğinden geçebileceğini bilmeleri gerekmektedir.
Bebeklerde
sıklıkla görülen reflü, fizyolojik olarak nitelendirilir ve hastalık olarak
kabul edilmez. Bu bebeklerin gelişiminde ve kilo almasında bir sorun olmaz.
Sadece sık olarak kusmalar gözlenir. Bebeğin büyümeye başlamasıyla (özellikle
yürümeye başladığı bir yaşına doğru); katı gıdalara geçilmesi ve kendi başına
dik şekilde oturmaya başlamasıyla kendiliğinden belirtiler azalarak, reflü
ortadan kalkabilir. Böyle bebeklere tedavi gerekmez. Ancak kusmalar şiddetini
ve sıklığını arttırıyor, bebek kilo alamıyor, solunum yolu şikayetleri
yoğunlukla yaşanmaya başlanıyorsa; bir çocuk doktoruna başvurarak çocuk takip
edilmelidir.
Reflü,
pek çok farklı belirtiyle kendini gösterdiğinden ve diğer organları da
etkilediğinden birçok hastalıkla karıştırılabilir. O nedenle belirtilerini çok
iyi bilmek gerekir. Tekrarlayan üst solunum yolu enfeksiyonları, geçmeyen ses
kısıklıkları, hırıltılar, öksürük gibi solunum yolu belirtilerinde, reflü
hastalığı ihtimali düşünülmelidir. Bebekler ve çocuklar dertlerini tam olarak
anlatamadıklarından reflü belirtilerini tespit etmek zor olabilir. En sık
belirtiler, sık veya tekrarlayan kusmalar, yanma, gaz veya karın ağrısıdır.
Fakat bunun yanında daha nadir olarak da tekrarlayan kolik tarzda karın
ağrıları, sık gaz çıkarma, beslenme sorunları, gelişimde yavaşlama, apne, sık
pnömoni atakları görülebilir.
Tedavide
unutulmamalıdır ki bebeklerin çoğunda reflü kendiliğinden düzelmektedir.
Verilen tedavilerin çoğu reflüyü düzeltmez, sadece belirtileri geçirmeye
yönelik tedavilerdir. Yeterli zaman verildiğinde reflü de kendiliğinden
düzelecektir. Bebekler yaklaşık 6. ayda desteksiz oturmaya başladığında
reflüsünü daha iyi olduğu görülecektir. Çocuk yaklaşık 12. ayda yürümeye başladığında
bebeklerin çoğunda tamamen kaybolacaktır.
Pozisyon:
Reflüyü azaltmak için doğru pozisyon önemlidir. Bebekler yemek yedikten sonra
karınları üzerine baş yukarıda olacak şekilde yatırarak tutmak reflüyü
azaltacaktır, bu reflü için en uygun pozisyondur. Fakat bebeklerin hepsi bu
pozisyonda durmak istemezler ve ağlarlar, bu durumda bebeği sırt üstü başı
biraz yukarıda olacak şekilde yatırmalıdır. Çocuğu bu şekilde tutacak yastıklar
ve yataklar mevcuttur. Bu yastık ve yataklar yardımıyla çocuk istenilen
pozisyonda tutulabilir. Bebeğin ağlaması reflüyü artırabilir, çocuklar ağlarken
karın kaslarını kasarlar ve bol miktarda hava yutarlar. Bu durum reflüyü daha
da artırır.
Diyet
tedavisi: Anne sütü ile beslenen bebeklerde reflü belirtileri daha az görülmektedir.
Bebeklerde mama değişikliği yapıldığında genelde daha az reflüsü olduğu
görülür, fakat bu durum genelde geçicidir. Genelde bebekler değişikliğe rağmen
anne sütü bile alsa kusmaya devam ederler. Bazı ebeveynler tahıl ürünleriyle
mamayı katılaştırarak vermeyi tercih ederler. Bu durumda mama ağırlaşarak
çıkarılması daha zor olur. Fakat bu daha çok anne sütü ile beslenen bebeklerde
zordur. Biberon ile beslemede de mama katılaştığı için zorluklar yaşanabilir.
Bebek biberondan mamayı çekemediğinde daha fazla hava yutarak reflüyü
artırabilir.
Katı
yiyeceklerle ve kaşıkla beslenmeye geçildiğinde reflü daha az olacaktır. Katı
yiyeceklerin çıkarılması daha zordur. Ebeveynlere daha sık aralıklarla ve daha
az mama veya süt ile beslemeleri önerilir. Fakat bebekler genelde az mamayı
kabul etmeyerek ağlarlar. Bu durum reflüyü daha da kötüleştirebilir. Çocukların
yalancı emzik kullanmaları da reflü tedavisinde faydalı olabilir. Emzik çocukta
tükrük salgısını artırır ve barsak hareketlerini artırarak reflü olasılığını
azaltır. Çocuğunu anne sütüyle besleyen annenin çok fazla kafeinli içecekler
tüketmesi veya çocuğun sigara dumanına maruz kalması da çocukta reflü
şikayetlerinin artmasına yol açacaktır.
İlaç
Tedavisi : İlaç tedavisi gereken çocuklarda antiasid tedavisi, H2 reseptör
blokörleri, proton pompa inhibitörleri ve kullanılabilmektedir. Bu amaçla en
çok kullanılan medikal ilaçlar; Alginatlı antiasidler (Gaviscon® infant toz),
H2 reseptör blokörleri (Zantac® süsp.) ve bazen ek olarak prokinetik ajanlar
(Motilium® süsp.)'dır. Çocuklarda H2 reseptör blokörleri ve proton pompa
inhibitörleri kullanılabilmektedir.
Cerrahi:
Çocukların büyük çoğunluğunda reflü tedavisi için cerrahiye gerek kalmaz.
Tedaviye gerek görülen çok az çocukta da en fazla uygulanan tedavi Nissen
funduplikasyonudur. Bu ameliyatta midenin üst kısmı yemek borusunu çevresine
sarılır. Böylece mide kasıldığında sarılan kısım da kasılarak yemek borusunu
kapatır ve geri kaçışı engeller.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder