Beni coşkuyla karşılaması hem çok mutluluk
verici bir durum, gülüyor, alkışlıyor, oyunlar yapıyor ama aynı zamanda beni
özlediğini de gösterdiği için çok üzücü. Bazen hiç yüz vermeyip başka şeylerle
ilgilendiğinde içim rahatlıyor, çok etkilenmemiş diye düşünüyorum. Annelik hiç
tahmin edemeyeceğim duygular hissettiriyor gerçekten, çok farklı düşünmeye
başlıyor insan. Biraz daha büyüyüp gitmeme tepki vermeye başladığında çok daha
zor olacak gibi görünüyor. Arkadaşlarım bu tür tepkiler verdiklerinde
abarttıklarını düşünüyordum ama şimdi az bile yapmışlar diyorum. Kendi
hissettiklerimden çok Dora'nın özlediğini, üzüldüğünü düşünmek can sıkıcı
oluyor.
Okul hayatımı bile sayarsak tüm hayatım
boyunca en uzun süre evde kaldığım dönemi geçirdim. Bir taraftan hayatım
tamamen değişti, zor ama çok keyifli günlerdi. Diğer taraftan hormonlar,
annelik vs. duygularımı, düşüncelerimi de etkiledi. Eskiden çalışmamak gibi bir
duruma ihtimal vermiyorken şimdi evde kalabilmenin yollarını arar oldum. İlk
yıllarını anneleriyle geçiren çocukların şanslı olduğunu düşünüyorum. Dora'nın
bunu yaşayamaması keyfimi kaçırmıyor değil elbette. Diğer taraftan çok sevdiğim
bir arkadaşım okuduğu bir araştırmada çalışan annelerin çocuklarıyla daha
kaliteli vakit geçirdiğini yazdıklarından bahsetmişti. Tüm gün evde rutin şekilde
çocuğuyla birlikte olan anne, zamanla ev işleri ve kendi uğraşlarından çocuğa
iyi vakit ayıramıyor, birebir onunla olmadığı zamanlarda dahi uzun süre aynı
ortamda bulundukları için birlikte vakit geçirdikleri yanılgısına
kapılabiliyorlar. Oysa çocuğuyla kısa süreli birlikte olabilen anneler bu
kısıtlı zamanı en iyi şekilde geçirmek istiyorlar. Bence de çok mantıklı,
önemli olanın kaliteli zaman geçirmek olduğu konusunda şüphe yok. Sürekli
birlikte olup aslında hiç bir şey paylaşamamak da çok üzücü elbette. Bazı süper
anneler dışında tabi, Çocuğunun tüm gereksinimlerini kendisi karşılayan, onun
gelişimi için sürekli çaba harcayan, planlar yapan, sosyalleşmesi için
aktiviteler bulan annelerin çocukları çok ama çok şanslı, onlara özeniyorum.
Hafta sonu programları için Dora küçük olduğundan gidemediğimiz oyun grubu
içimde kaldı mesela...
Düşüncelerimin bir süre sonra eskiye
döneceğine eminim, tüm hayatımı evde çocukla geçirmenin bana göre olmadığını
biliyorum. Kesinlikle doğru da bulmuyorum. Her insanın hayata katacak bir
şeyleri olmalı, evet çocuk yetiştirmek çok önemli bir görev ama hayata başka
bir insanın yetişmesini sağlamak için geldiğimizi de düşünmüyorum. Zaman
geçecek, o minik kuş büyüyecek, okula başlayacak, kendi hayatı şekillenecek,
geriye baktığımda "ben ne yaptım, ne için yaşadım" sorusunun bir
cevabı olmalı. O anda kızımla geçirdiğim zamanların değerinin çok daha fazla
olacağına eminim. Ve tabi ki hem kendime olan saygım, hem çevremin bana
saygısının devam etmesi için üretime katılmak şart, sadece tüketerek yaşamak
bana yeterli gelmiyor günümüzde. Kendi doğrularım dahilinde fikirlerimin
değişebileceğini, özellikle Dora'yı özledikçe duygusallığın artacağını
biliyorum ama önemli olan inandığım değerler içinde yaşamımızı şekillendirmek
ve kızım ve benim için güzel bir hayat kurgulayabilmek sanırım...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder