İlk
yıl bebeklerin çok hızlı gelişim gösterdikleri bilinen bir gerçek, koyduğumuz
yerde kalan kuzucuklar, konuşmaya, yürümeye çalışan küçük insanlara
dönüşüyorlar. Ama ikinci yıl da gelişim açısından hiç fena sayılmaz. Her gün
gördüğümüz için biz fark edemiyoruz ama iyi ki fotoğraflar, videolar var.
Dora’nın yaşından sonraki videolarına baktım da minicik bir bebekten yavaş
yavaş çocuğa dönüşmüş bu yıl.
Büyüdükçe
algısı arttığından birlikte vakit geçirmek de gitgide daha keyifli bir hal
alıyor. Artık derdini anlatacak kadar konuştuğu için o çok mutlu, onu derdini
anlatırken izlemek bize de ayrı bir keyif veriyor. Çocukların
konuşabildiklerinden daha hızlı düşünebildikleri bir gerçek. Anlatmak istediği
çok şey olduğunu farkediyorum, bazen kelimeleri yetmiyor, el kol işaretleri de
devreye giriyor ve izlemesi çok eğlenceli oluyor. Bazen de bize göre anlamı
olmayan ama Dora için gayet anlamlı seslerle uzun uzun cümleler kuruyor. En
komiği, oldukça düzgün “Atatürk”, “ambulans”, “peçete”, "mandalina" gibi kelimeleri söyleyebilmesine
rağmen adını söylemiyor. Ailede herkesin, dedesinin, anneannesinin bile adını
bildiği halde kendinden “bebe” diye bahsediyor. Adını beğenmediğin bile
düşünmeye başladım.
Bebekler
12 aylık olduklarında artık sese dönmekte, ismini tanımakta, "hayır"
ya da "yapma" uyarısını anlamakta, sesleri taklit etmekte, anlamlı
olarak ürettiği ilk sözcüklerini söylemektedir. Ancak doğduğu andan itibaren
içine doğduğu dili ve o dile ait konuşma seslerini öğrenen bebeğin öğreneceği
daha çok şey bulunmaktadır. Bu dönemde bebeğin dil ve iletişim becerileri hızlı
bir gelişim göstermektedir. Daha karmaşık olan dil yapılarını kullanmaya
başlar. Daha karmaşık olan komutları izleyebilir, ihtiyacı olan ya da istediği
şeyleri dile getirebilir.
12-18
ayda, çocuğun söylediği anlamlı sözcüklerde artış görülür, söyleyebildiğinden
daha fazla sözcük anlar. Ses tonunda sanki biriyle konuşuyormuş gibi birtakım
iniş-çıkış yaparak, yüksek sesle, anlaşılmaz ifadelerle hiç durmadan konuşur. El-kol
hareketleri ile birlikte söylenen basit yönerge ve sözleri anlar ("bana
bak", "ver" gibi) ve yetişkinlerin söylediklerini taklit eder. Sık
kullanılan günlük nesnelerden istenileni verir.
18-24
ay arasında, 50 kadar sözcüğü anlar, kendi bedeninde en az üç vücud bölümünü
gösterir, şarkılardan hoşlanır ve şarkı söylemeye çalışır.
24-30
aylar arasında, artık "bir" sayı kavramını anlar. Sık kullanılan
nesnelerin işlevlerini ve bir işin nasıl yapıldığını işaretlerle gösterir. İçinde/yanında/üstünde
gibi kavramları anlar. Konuşması giderek anlaşılır hale gelir, kendisiyle
konuşulduğunda dikkatle dinler. İki yada daha çok kelimeyi bir araya getirerek
basit cümleler kurar. Çevresindeki insanların ve resimlerin isimlerini söyler. Kendinden
söz ederken ismini kullanır. İstenildiğinde vücud bölümlerinden 6 tanesini
gösterebilir ve sözcükleri tekrar eder, tanıdık nesneleri isimlendirir ve
verir.
30-36
ayda, basit iki/üç yada giderek karmaşıklaşan eylem içeren komutları yerine
getirir. "ben, beni, bana" zamirlerini doğru kullanır, “ne, kim,
nerede" sorularını sıkça sorar, “niçin, neden" sorularına neden
göstererek uygun yanıt verir. Konuşması sırasında ses tonunu değiştirir. Sorulduğunda
adını, soyadını, cinsiyetini ve yaşını söyler. Sevdiği öyküleri defalarca
dinlemekten keyif alır. 10'a kadar ezbere sayar. Başkalarıyla basit içerikli
konuşmalara katılır, konuşma seslerinin çoğunu doğru üretmeye başlar ve konuşma
anlaşılırlığı artar.
Dil
ve konuşma gelişimine destek olmak için konuşmanın bol olduğu ortam
hazırlanmalıdır. Sohbet ederken yada konuşurken yüz yüze olmak önemlidir. Eğer
işaretler ile kendini ifade ederse ona anlaşıldığını göstermek gerekir. Bu
dönemde söyleyebildiği sözcüklerde telaffuz hataları yapabilir. Hatalı, yanlış söylediği
sözcükleri düzeltmek yerine, istediği gibi söylemesine izin verip; yeri
geldikçe doğrusunu tekrar etmek uygun olacaktır. Çocukların bebeksi konuşma
tarzları sevimli gelse de, asla çocuğun konuştuğu, bebeksi konuşma tarzıyla
konuşulmamalı, o sözcüğü nasıl söylerse söylesin her zaman sözcüğün doğrusu
kullanılmalıdır.
Çocuklar
soru sorduklarında öğrenmeye açıktırlar. Sordukları sorular asla cevapsız
bırakılmamalı yada gelişi güzel cevaplar verilmemelidir. İhtiyacı olan
bilgileri ona vermek gerekir. Çocukla beraber oyun oynarken basit ve kısa
cümleler kurarak konuşmak, onun da konuşması için teşvik etmek, konuşma
girişimi olumlu karşılayıp desteklemek yerinde olacaktır.
Ancak
çocuk, 12. ayda; konuşma seslerini (öpücük, dil şıklatma) taklit etmiyor,
isteklerini elde etmek için ağlama dışında ses çıkartmıyor, baba/mama gibi en
az bir sözcük söylemiyorsa, 18. ayda; aile üyelerini tanıyıp gösteremiyorsa,
güle güle yap/ al-ver gibi basit komutlara uymuyorsa, 24. ayda; kendisine
söylenen farklı 50 sözcüğü anlamıyor, anne-baba gibi aile üyelerinin veya evde
beslenen hayvanların isimleri dışında en az 4 farklı sözcük söylemiyorsa, 36.
ayda; söylediklerinin en az %50 si aile üyeleri dışındaki bireylerce
anlaşılamıyor, en az üç sözcükten oluşan cümleler kuramıyorsa, geçmişte olan
olaylar hakkında konuşamıyorsa, basit sorulara yanıt veremiyor, iki aşamalı
basit komutları yerine getiremiyorsa, dil ve konuşma gelişimini olumsuz
etkileyen faktörlerin olabileceği düşünülerek uzman dil ve konuşma terapistine
başvurulmalıdır.
Dora'nın kelime hazinesi (22 ay): anne, baba, bebe (kendisi), anane, dede, abi, Ece (tüm teyzelere), Allah, Atatürk, Nana (sevgili zürafamız), mimi (Minie Mause), ayıcık, canım, amca, âmin, mama, bebek, panda, çiçek, küçük, büyük, park, bıcı bıcı, cici, ababa (araba), temam (tamam), te (evet, tamam), mama, erik, portakal, mandalina, peçete, ambulans, pat, polis, pepe, gel, git, kalk, çek, aç, kapat, tut, al, ver, gir, çık, açayım, böcek, at, var, yok, ön, arka, bitti, alo, annemin, benim, annem (iyelik eklerini kullanıyor) pembe, mor, su, hoppa (kucağına al), bitti, düş (düştü), mav (kedi), gak gak (tüm kuşlar), mee (kuzu), moo(inek), çeçe (çikolata), bir, iki, üç, panda, acı, arka arkaya, ebe (oyundaki), pasta, çiş, kaka...