Anne sütü ve emzirme ile
ilişkim işim gereği çok öncelere dayanıyor, bu kavramlarla tanışmam bir çok
kadın gibi gebelik ya da doğumdan sonra olmadı. Bir çok anneye emzirme eğitimi
verdim, bebeklerini beslemelerine yardımcı oldum, teorikte nasıl emzirileceğini
çok iyi biliyorum. Bebeğimi kucağım aldığımda ise elbette hemen emmedi,
uğraşmak gerekti. Fark ettim ki sorun emzirmesine yardım etmeye çalıştığım
annelerin yapamaması değil, yeni doğan bebeğe yardımcı olmak gerekiyor. Buna
rağmen emzirmeme yardım etmeye çalışan, bana ne yapmam gerektiğini söyleyen
arkadaşlarıma, hatta fotoğrafçıma bile ses çıkarmadım, belki Dora’ya yardımları
olur diye…
İlk iki gün süt hiç
gelmedi. “Hiç” olduğuna eminim, pompayla kontrol ettim, damlamadı bile. İlk
gece Dora çok huzursuz oldu, ikinci gününde 190 gram tartı kaybettiğini görünce
mama vermeye başladım. Oysaki yıllarca ilk altı ay sadece anne sütü verilmesi
gerektiğini, doğru emzirilirse her annenin sütünün bebeğine yeteceğini söyledim
durdum. Teorik olarak böyleydi ama pratikte hiç öyle olmadı. Bundan sonra
sanırım daha esnek olacağım. Geçen gün internette bir videoda Hayri beyin anne
sütüyle ilgili yaptığı yorumları izlerken en az benim eskiden olduğum kadar
katı olduğunu gördüm, onun benim öğrendiğim şekilde öğrenme imkanı da
olmayacak. Üçüncü günün akşamı pompayla 30 cc kadar süt çıkartabildim. Bu arada
Dora emmeye çalışıyor ama ya tutamıyor ya da kısa sürede yoruluyordu. Takviye
mama da verdiğim için emmeye çok çaba harcamıyordu. Ben de o emdikten sonra
kalanı pompayla sağıp biberonla vermeye çalıştım.
Dora’nın anne sütü
almasını çok istedim. O güçsüz emip bir de mama alınca sütümün azalacağını
bildiğim için sağmaya devam ettim. Beşinci günden sonra süt arttı, Dora sadece
anne sütü almaya başladı. Garantici ve kontrol delisi olduğum için içtiği
miktarı bilmek istiyordum, pompa ve biberon bunun için çok yardımcı oldu. Bir
aydan sonra çıkan süt azalmaya başladı, yeniden mama takviyesine geçtim. En
azından alması gereken ve aldığı miktarı biliyordum ve bir daha tartısı hiç geri
kalmadı. Dönemsel olarak süt azaldı ya da arttı, yorgunluk ve uykusuzluk
azalmasındaki en önemli etkenler oldu. Bununla orantılı olarak mama aldı. Hala
da böyle devam ediyor, sadece anne sütüyle beslenen %3’lük grubun içine
giremedik ama alabileceğinin en fazlası anne sütünü almaya devam ediyor. Artık
güçlendi, daha iyi emiyor ama yine de kalan için pompa kullanıyorum.
Pompayla süt sağmak
emzirmeye göre çok zor bir iş. Saatlerini mutlaka takip etmek gerekiyor.
Aletlerin temiz ve steril olması şart, sterilizatör gün içinde çok defa
çalışıyor. Uzun sürüyor, gün içinde saatlerimi alıyor ve çok sıkıcı bir işlem. Her
defasında ayrı kaba sağıp vereceğim zaman ayrı ayrı ısıtıyorum ki ne kadar
süredir beklediğine emin olabileyim. Pompamdan memnunun Philips Avent’in
elektrikli modelini kullanıyorum. Manuel pompaya güç yetmez bence zaten.
Kullandığım dönemde de bir mağazada diğer markalar sergileniyorken
karşılaştırma şansım oldu, küçük oluşu, uzun borularının olmayışı, kullanırken
tek parça hali, silikon masaj yastıkları en önemli avantajları. Her ne kadar
artık çok sıkılmış olsam da kızımın anne sütü alabilmesi için ona bir süre daha
ihtiyacım var.
Anne sütü ve emzirme
Anne sütünün bebek için
en sağlıklı besin olduğunu biliyoruz. Günümüzde yeni doğan bebeklerin ilk altı
ay boyunca sadece anne sütü ile beslenmesi öneriliyor. Anne sütü ile beslemek
sağlıklı ve kolaydır, ısıtma, soğutma, depolama, sterilizasyon işlemlerine,
biberon, emzik vb. aracılara ve temiz su kaynağına bağımlı olmadan uygun
koşullarda gereksinim duyulduğu anı beklemektedir. Mikrop üremez, bozulmaz,
hastalık kaynağı olmaz. Anne sütü özel yapıda, sindirimi kolay ve enfeksiyondan
koruyucu nitelikleri zengin bir protein içeriğine sahiptir. Anne sütünde
protein ve minerallerin inek sütüne göre daha az olması, sindirim ve böbrekler
açısından bebeğin yüklenmesini önler. Anne üstündeki demir, çinko gibi
minerallerin emilimi, inek sütüne göre çok daha fazladır, sindirimi kolay
doymamış yağ asitlerinin oranı yüksektir. Beyin ve sinir sistemi için şart olan
temel ve zorunlu yağ asitleri ise inek sütüne göre çok daha fazla orandadır.
Anne sütü her bebek ve
her dönem için özeldir. Prematürelerde ve hayatın ilk günlerinde farklı yapıda
bir anne sütü oluşur. İlk bir hafta "kolostrum" adlı süt gelir ve
bebeği besleyici ve enfeksiyondan koruyucu özellikleri ön plandadır. İkinci
hafta bunu protein içeriği azalırken, laktoz, yağ ve toplam kalori içeriği
artan "geçiş sütü" izler. Daha sonraki dönemlerdeki olgun anne sütü
de emzirmenin başlangıcında karbonhidrattan, sonunda yağdan zengin olarak
gelir.
Anne sütü ile beslenen
bebeklerde enfeksiyon hastalıkları daha az görülmekte, beyin gelişimi daha iyi
olmakta, allerjik hastalıklar, ishal ve solunum yolu hastalıkları ve hatta
ileri yaşlarda ateroskleroz, kanser ve multipl skleroz gibi hastalıklar daha az
bildirilmektedir. Emziren annelerde ise meme kanseri, yumurtalık kanseri,
osteoporoz ve kansızlık daha az görülmektedir.
İlk saatlerden itibaren
bebeğin istekle, uygun koşullarda ve doğru teknikle emzirilmesi anne sütü ile bebeğin
beslenebilmesi için en önemli koşuldur. Emzirme sırasında salgılanan oksitosin
ve prolaktin hormonları memedeki sütün boşalmasını sağlar ve yeni süt yapımını
uyarır.
Başarılı bir emzirme
için her şeyden önce doğru pozisyon alma gereklidir. Anne rahat bir koltukta,
sırtı dik olarak oturmalıdır. Bebek yüzü ve gövdesi aynı doğrultuda ve anneye
dönük, başı gövdeye göre yüksekte olacak şekilde anne tarafından
kucaklanmalıdır. Bebeğin başı, annenin emzirilen göğsünün tarafındaki kolu
dirsekten bükülerek, dirsek kıvrımının hemen önüne yerleştirilmelidir. Bebeğin
başına bastırılmamalıdır. Anne kolunun altı gereğinde bir yastık ile
desteklenebilir. Bebek uygun şekilde pozisyon verilerek kucağa alındıktan sonra
alt dudağı meme ucunun altına gelecek şekilde memeye yaklaştırılmalı, diğer
elin dört parmağı memeyi alttan desteklerken başparmak üstte memeyi
yönlendirmelidir. Anne meme ucunu bebeğin dudaklarına değdirerek emme için
ağzını açmasını sağlamalı, bebek ağzını genişçe açtığında meme ucu ve
çevresindeki kahverengi bölüm (areola) birlikte bebeğin ağzına verilmelidir.
Bebeğin çenesi memeye dayanmalı, üstteki başparmak burnun tıkanmasını
önlemelidir.
Yeni doğan doğumdan
sonra en kısa zamanda memeye verilmeli ve devamında emzirme sıklığı ve süresi
bebeğin isteğine göre ayarlanmalıdır. İlk emzirmelerde süt hemen
gelmeyebileceğinden, bebeğe başka bir besin vermeden emzirmeye devam
edilmelidir. Özellikle ilk ay her istediğinde bebeğe meme verilmelidir.
Başlangıçta her emzirmede sırası değiştirilerek her iki göğsün de emzirilmesi
sütün artması açısından yararlı olsa da, süt miktarı arttığında her öğünde bir
memenin emzirilmesi yeterli olabilmektedir. Her öğünde bebeğin bir memeyi
tamamen boşaltması sağlanmalıdır. Bu süre genellikle 10-15 dakika kadardır. İlk
dönemden sonra emzirme aralıkları 2-3 saate uzayabilmektedir.
Süt yapımını belirleyen
en önemli iki faktör bebeğin sık emmesi ve memelerin boşaltılmasıdır. Yorgunluk
ve stres, ruhsal sıkıntılar ve en önemlisi emzirmeye isteksizlik, anne sütü
miktarını azaltabilir. Meme büyüklüğü süt yapımında önemli değildir. Yine meme
başlarının düz veya içe çökük olması bebek doğru teknikle emzirilirse sorun
olmaz. Annenin yeterli sıvı alması ve dengeli beslenmesi yeterlidir. Aşırı
kalorili, şekerli yiyecek ve içeceklerin süt yapımına katkısı yoktur. Sebze ve
meyveler, yeşil salatalar bolca tüketilmelidir. Anne yeterli süt ve süt
ürünleri ile protein ve demir içeren gıdaları dengeli bir şekilde almalıdır.
Bebeğin yeterli
beslendiği, günde en az altı kez idrar yaparak bezini ıslatması, en geç 10.
günde doğum kilosuna ulaşması ve ayda en az 500 gram alması ile anlaşılır.
Bebeklerde ilk günlerde görülen doğal tartı kaybının nedeni vücutta su oranının
azalması ve suyun yer değiştirmesidir, anne sütü yetersizliğine
bağlanmamalıdır. Dışkılama sayısı, bebeğin huzursuzluğu, uyku düzensizliği veya
aşırı ağlaması anne sütü miktarı açısından güvenilir kriterler değildir. Sadece
bezin hep kuru bulunması ve sürekli olarak ufak ve sert parçalar halinde az
miktarda kaka yapılması açlık bulgusu olabilmektedir. Bunlar dışında en önemli
kriter, bebeğin yeterli tartı almamasıdır.
Emzirmeden önce meme
başının karbonatlı su, sabunlu su veya çeşitli kremler ile temizlenmesi meme
başı çatlağına ve bebeğin memeyi tutmasında çeşitli güçlüklere neden olabilir. En
iyi meme bakımı anne sütü ile olur. Ortamda aşırı kalabalık ve gürültü, aile
içi gerginlikler, aşırı sıcak, sıkı giysiler ve örtüler bebeğin emmesini
olumsuz etkileyebilir. Bebeğin doymadığı kaygısı ile biberon kullanılarak ek
besin verilmesi, emziğin şekerli sıvılara ve bala batırılması, bebeğe şekerli
bitki çayları verilmesi memeye isteksizlik yaratabilir.
Anne sütünün sağılması ve saklanması
Anne sütü, elle, ya da manuel (elle) veya elektrikle
çalışan bir pompa yardımı ile sağılabilir. Bazı durumlarda bu işlem gereklilik
haline gelebilir. Memendeki doluluk rahatsız ediyorsa sütü sağmak doluluk
hissini azaltıp ve bebeğin memeyi almasını kolaylaştıracaktır. Başka bir
kişinin sağılan sütü bebeğe vermesi annenin bir süreliğine bebekten
uzaklaşmasını veya işine geri dönmesini sağlar. Bebek erken doğduysa, memeden
emebilecek olana kadar (eğer sağlıklı bir bebekse, 32 hafta süresinde) ya da
emmeye engel bir hastalığı varsa (yarık damak, dudak vs.) sütün kesilmemesi
için sağmak gerekir. Bazı anneler, hamilelik dönemlerinin son dönemlerinde
‘kolostrum’ (karbonhidrat, protein ve antikor açısından zengin ilk süt) çeker
ve bunu kaplara doldurarak dondururlar. Bunu amacı, kendilerinin veya
bebeklerinin doğum sonrası dönemde yaşama olasılıkları olan emzirme zorluklarına
karşı bir tedbir almaktır.
Emzirme süresince, memeden elle süt sağmak bazı
zamanlar için rahat ve kolaysa da, pompa yöntemi genellikle daha hızlıdır. Pompalar,
meme ucunu emerek ve serbest bırakarak çalışır ve böylece memeden süt çekerler.
Elektrikle çalışan bazı pompalar, annenin rahatınıza uygun olarak, emme
seviyesini ayarlarlar.
Buzdolabına konulmuş veya dondurulmuş anne sütü, sert
kenarlı plastik kaplarda, ağzı kapalı cam kaplarda veya özellikle anne sütü
için üretilmiş, anne sütü saklama torbalarında saklanabilir. Saklama süresi oda ısısında (19-26ºC)
6 saat, buzdolabında (<4ºC) 72 saat, buzluklu ve tek kapılı buzdolabının
buzluk bölmesinde 2 hafta, iki kapılı buzdolabı / buzluk buzluk bölmesinde 3-4
kadar ay, derin dondurucuda (-18ºC) 6 ay kadardır.
İdeal olan, donmuş sütün buzdolabında çözülmesini
beklemektir. Eğer süt buzdolabında erimişse, 24 saat süresince tutulmak üzere
ve kabın ağzı açılmadan tekrar buzdolabına konulabilir. Eğer ısıtma
gerekiyorsa, kap veya torba, ya sıcak su dolu bir kaba daldırılır veya sıcak
akan çeşme suyu altına tutarak ılıtılabilir. Eritilen anne sütü tekrar
dondurulamaz.